Fransa, 2022 Değerlendirmesi

Her yıl bir sonraki yılın değerlendirmesi ile kapanır. Ya da yeni yıl bir önceki yılın değerlendirmesi ile başlar.

Bu açıdan Fransa’ya ve Macron’un 2.yönetim dönemine   baktığımızda  3 kavram çıkıyor karşımıza.

1-49.3 (Anayasanın 49.3 maddesi.)

2-DİSSOLUTİON (Dağıtma-Burada Cumhurbaşkanının Meclisi Feshi  etmesi)

3-REQUISITOIN (El koyma-Burada Grevci işçileri yargı kanalı ile zorla çalıştırma)

Elbette bunlardan önce ve de “Daha önemli belirleyici “olaylar da var. Vardır.

Onlara da ileriki yazılarda değineceğim..

Şimdilik bu 3 kavram üzerinde duracağım. Ve Macro’nun, daha doğrusu sermaye sınıfının milyarderlerin  Fransa’da Yeni Yönetim Şeklinin oluşmasına yönelik ipuçlarına değineceğim.

 1-49.3 [1]

Fransa 5.Cumhuriyet anayasasının  Başbakana bir kanunu (daha sonra BAZI Kanunları olarak değiştirilmiştir. ) Meclis oylamasına sunmadan yürürlüğe sokma yetkisi veren Anayasa Maddesi.

Bunun Türkçesi, Hükümetin  YÖNETİMDE   Parlamentoyu  devre dışı bırakmasıdır.

49.3 Genellikle mecliste çoğunluğu olan hükümetler tarafından uygulanır. Aksi taktirde 24 saat içinde karşı önerge verilir(gensoru niteliğindedir) ve öneri kabul edilir ise hükümet düşer.

Çoğunluk hükümetleri böylece kanunları meclisin onayını almadan çıkara bilir.

49.3 Fransa 5.Cumhuriyetinde Başbakanlarca  defalarca kullanılmıştır.

Kısaca baktığımızda en çok kullanan Sosyalist Hükümet Başbakanı  Michel Rocard  olmuştur.

(M.Rocard 1988-1991) 4 yıllık hükümeti döneminde 28 kez kullanmıştır.[2]

2.Sırayı Elisabeth Borne alır. 19 Ekim-15 Aralık 2022 de 2 ay içerisinde  10 kez kullanmıştır Macron’un başbakanı E.Borne 49.3 yı  en kritik kanun  üzerinde kullanmıştır.[3]

2023  Yılı  Bütçe Kanunu görüşmelerinde  Sosyal Güvelik Sisteminin finansmanı- PLFSS ( Le Le Projet de Loi de Financement de la Sécurité Social ) maddelerin görüşülmesi sırasında kullandı.

Basitçe kamu harcamalarının kısıtlanması ve sosyal adaleti sağlayacak harcamaların kısıtlanması yönünde  kanunların çıkarılmasında kullandı.

Bu kanunların Macron ve milyarderlerin isteği doğrulusunda mecliste tartışılmadan kabulünü sağladı.

Görünüşte hükümete ve başbakana verilen bu yetkinin kullanılmasında” yılın olayı” olacak bir özellik gözükmemekte.

Ancak 2.Madde (DISSOLITION-Meclisi  Feshetme dağıtma -Seçimlere gönderme) ile birlikte düşünüldüğünde hiç de basit gözükmüyor.

Şöyle ki; Başbakan her  49.3 silahını kullanırken muhalefet de Özellikle sol  Halk Cephesi muhalefeti- NUPES-(Nouvelle Union Populaire Ecologiquie et Sossiale )gensoru önergesi veriyordu.

Buraya kadar her şey normal gidiyor, gensoru oylaması sırasında olay patlak veriyordu.

Muhalefet  3 bloktan oluşuyor 1- NUPES Sol Muhalefet, 2-RN Le Pen in Faşist Bloğu   ve 3- ne Macron ne Le Pen, (hem Macron Hem Le Pen) diyen klasik sağ De Gaulle geleneği – LR (Les Répubicaines)

 LR İN YAKLAŞIMI

Hükümet tarafından 49.3 uygulanarak çıkarılan  kanunlar aynı zamanda LR in programına da uyan kanunlardı. 49.3 uygulamasına karşı  Gensorulara EVET oyu vermemesinin nedeni sadece  kendi programlarında olduğu için değildi, aynı zamanda Sol Muhalefet ya da Faşistlerle ortak ,SAĞ bir hükümeti devirme riskini alamamaları idi.  Bu aynı zamanda seçimlerin yenilenmesi demekti. Seçimlerden hezimetle çıkmış, varlıkları tartışır hale gelmiş bir LR için yeni bir  seçim  “Yok Olma “riskini taşıyordu.  Gerçek de de yeni  bir seçimde yok olma dağılma hiçte olasılık dışı değildi.

Bir yandan Fransa’da, tüm Avrupa’da olduğu gibi, Irkçılığın ve faşizmin yükselişi, hem de  milyarderlerin kendilerine “Yeni bir sağ” yaratmış olması LR gibi “Klasik Sağın ya Faşistleşmesi-Ki LR bu yönde oldukça mesafe almıştı.[4]-ya da  Macron’un kendisine entegre olmasını seçeneğinden başka bir yol bırakmamıştı.

Bu seçenek karşısında LR “Eski  Kapitalist -Sağ Rejim İdeolojisi” olarak ayakta kalma, mevcut durumunu koruyarak bir sure toparlanma süreci yaşamayı” seçiyordu.

Bunu biliyor bu nedenle Macron Hükümetinin devrilmesini , yeni bir seçime gidilmesini göze alamıyordu. Hele” savaş Avrupa kapılarına dayanmışken,  Fransa’nın  istikrar birlik ve beraberliğe en çok muhtaç  oldugu şu anda!”  buna sebep olan bir parti olarak seçimlere gitmek! Allah korusun olacak iş değil Dİ!

NUPES -Sol Muhalif için ise durum oldukça çetrefilli idi;

Bir kez kanunlar halka karşıve Milyarderler için çıkarılan kanunlardı, HAYIR dememek olmazdı, ancak diğer yandan Macron  yukarıda bahsedilen 2. maddeyi, meclisi Feshi sopasını daha ilk günden beri sallıyordu.

Seçimler sonrası hükümet kurma aşamasında Macron. çoğunluğa  erişmek  için eksik olan 42 millet vekili için” Bu mecliste 42 vatan sever millet vekili vardır. Onlara güveniyorum” diyor, arkasından da “Eğer onlar beni desteklemez ise  Meclisi Feshi  ederim” (dissolition) diyordu.

Macron seçim sonrası, ilk günden itibaren  bunun üzerine kurmuştu stratejisini.

Onun için esas tehlike LR-Sol Muhalefet değil, Marine Le Pen ve faşist Gurup idi…

Sol Muhalefet bir yandan çıkarılan kanunların Meclisi hiçe sayarak BİR KİŞİNİN İRADE VE KARARI ile gerçekleşiyor olması, kendi ilkeleri ve seçmenleri açısından karşı konulması zorunlu kanun teklifleri olarak görüyor, hükümetin devrilmesi, yeniden seçimlere gitme pahasına bunu göze almak gerektiğini düşünüyordu. Diğer yandan (içten- içe!) Yenilenecek seçimlerde neler olabileceğini kestiremiyor tabiri caiz se, yenilenecek seçimlerden korkuyordu.

Buna rağmen tüm 49.3 uygulamalarına karşı gensoru önergesi verdi. Hepsinde kaybetmesine rağmen…

RN (Rassemblement Natıonal-Ulusal Birlik  ) Marine Le Pen ve Faşist blok.

Mecliste Esas rolü oynayan bu guruptu…

40-50 Milletvekili alması beklenirken olağanüstü bir çıkış göstermiş, meclise beklenen, öngörüle, tahmin edilenin 2 katı 89 millet vekil sokmuşlardı. Böylece meclisin ikinci muhalefet (parti bazında birinci!)  gurubu olmuştu. Arkasında Sermayenin desteği, Avrupa’da  esen Irkçı Faşist yükselişin rüzgârı, Allah “Yürü Ya Kulum!” demişti onlara. Fransa da   Cumhuriyet tarihinin en kalabalık faşist güruh 2022 Bourbon Sarayını, Millet Meclisini doldurmuştu.

Bu hız öyle bir coşku vermişti ki Faşistlere, hem 2027 Cumhurbaşkanlığı, hem de yapılma ihtimali olacak bir yenilenmiş seçimlerde meclis de çoğunluk olma umudunu “gerçekleşe bilir bir rüya” olarak önlerine koymuştu[5].  Bu fırsatın kaçırılmaması gerekiyordu.

İlk 49.3 Uygulamasında Sol Muhalefetten ayrı olarak Le Pen gurubu da gensoru veriyor “Biz Kendi Gensorumuza Oy veririz” diyordu. Ancak  NUPES in verdiği gensoru oylaması günü sürpriz şekilde  TAM KADRO meclise gelerek Sol Muhalefetin gensoru önergesine 89 Millet vekili olarak firesiz  EVET oyu veriyordu. İlk gensoru oylamasında  Sol Muhalefetin  eksik oy kullanmasına karşı faşist blok eksiksiz hükûmeti düşürme oylamasına EVET diyordu. Marıne Le Pen yeni bir seçim istiyordu. Zafer sarhoşluğu her şeyi yaptırıyordu  Marine Le Pen’e. Hiçbir ilke kural yoktu artık..

Macron’ ve hükümetinin 49.3 silahını pervasızca kullanması, Dissolition tehdidini de  Demokles’in  kılıcı gibi sallaması 2. Macron iktidarının Fransa’yı nasıl yöneteceğinin temel göstergesi olmuştur.

Buna 3. Bir gösterge  REQUISITOIN(El koyma-Burada Grevci işçileri polis zoru ile çalıştırma)de ilave edilince önümüzdeki yıllarda  Fransa halkını nasıl bir yönetim biçimi beklediğin açıkça göre biliyoruz.

2022 yılına  Ücretli İşçilerin[6] Total Petrol Tekel-Gurubunda yürüttüğü grev damgasını vurdu.

Yıl sonuna doğru  Fransa en güçlü ve etkili grev dönemini yaşadı. Ücret artışı talebi karşılanmayan Total Gurubunun ait petrol rafinerilerinde çalışan işçiler greve gitti.

Bu konuyu  başka bir yazı konusu olacak. Ancak şu kadarını ifade edeyim; Fransa’da ne zaman bir grev olsa tüm medya, sağ (ve “sol!”) basın, örgüt  hep bir ağızdan “Grevin sarasımı şimdi. Tam tatil zamanı, bayram arifesi…Bir avuç kişi tüm Fransa’yı esir alıyor…” çığlığı atar. “Bir avuç kişinin  bir sendikanın keyfi grev kararı ile halkın…. özgürlüğünün kısıtlanmasına izin vermeyeceğiz!” . Hükümet sözcülerinin açıklamaları ortalığı kapsar.

Bir kez  Fransa’da grev kararını sendikalar almaz. Grev Ücretli İşçilerin BİREYSEL KARARIDIR.  Greve ücretli işçiler bireysel olarak karar verir. Sendikalar bu kararı uygular, örgütler. Grev öncesi Patronlarla görüşmeleri İşçileri temsilen Sendikalar (ya da İşçi temsilcileri) yürütür.

İkincisi; Total Rafinerilerindeki grevlerde sendikalar 3 ay öncesinde Patronlarla görüşme talebini iletmiş Total Patronlar sendikalarla görüşmeyi reddetmiştir. Ta ki grevlerin başlayacağı  günlere kadar.  Bu grevde İşçileri Total Patronları greve zorlamıştır.

Fransa’ın 8  Petrol (Martinique  SARA rafinerisi ile 9) rafinerisin  6’sı  greve gitti. Bunlar Total  ve ExxonMobil şirketlerinin kontrolünde olan rafinerilerdi. Petrol istasyonları kurudu, hayat durma noktasına doğru gidiyordu. Ancak Patronlar da görüşme masasına oturmuş, anlaşmaya yanaşır durumda idi Kİ;

Macron’un Başbakanı E.Borne  Rafinerilerde çalışan iççileri savcılık kararı ve polis zoru ile evlerinden alıp ZORLA ÇALŞTIRMA kararı aldı. Sendikaların mahkemeye itirazları de Fransa’nın “Bağımsız ve Yüksek Adalet Kurumu” kararları ile reddedildi. Onlarda E.Borne’ dan çok farklı olmayan bir biçimde Patronları Macron’un isteği doğrultusunda karalar aldı.  Yargı “yüce adaletin  ve hukukun” Sermayenin emrinde ve hizmetinde görevlerini yapıyordu.

Böylece zincir tamamlanıyor, Macron hükümetinin Fransa halkına  2022 yılı hediyesi açıklanıyor, bundan sonra nasıl yönetilecekleri açıklanıyordu.3 cümlede. Bu ülkeyi halkın seçtiği PARLEMENTO değil (BEN) Sermayenin sadık kulu Jüpiter Emmanuel Macron yönetecek. Yargı-Hukuk Adalet dediğiniz sadece Vali-Polis emrinde olan kurumlar olacak, Köle sahibi nasıl kölenin İRADESİNE bakmazsınız onu çalıştıra biliyor ise ben de(ve sevgili Milyarderlerim)  ücretli Köleleri öyle çalıştıracağım!

Bu üç gösterge yeni yılda  Fransa’da Milyarderlerinin Yeni Yönetim Şeklinin göstergeleri olmuştur.

Milyarderler ve onun sadık hizmetçisi E.Macron’un yönetim isteği bu. Ücretli-Ücretsiz işçiler, halk ne cevap veriyor, verecek..

Bunu başka bir yazıda  göreceğiz…


[1] Fransa 5.Cumhuriyet Anayasasının  Başbakana kanunları meclis oylamasına baş vurmadan yürürlüğe sokma  yetkisi veren  4 Ekim 1958 de kabul edilen maddesi.

[2] 1988-1991 döneminde 575 Millet Vekilli  Parlamentoda  Sosyalist Parti 275 (çoğunluk) Komünist Partisi 25, Sağ toplamda 261 Millet Vekile sahipti.

[3]  E.Macron’un 3 Partiden oluşan  gurubu  575 Millet Vekilin  250 sine sahip. Yani Ülkeyi bir AZINLIK HÜKÜMETİ ile yönetiyor.

[4]  LR içinde Faşist kanadın temsilcisi Eric Ciotti  Parti içi  Cumhurbaşkanlığı adaylık yarışında Valérie Pecresse karşı kaybetmiş ancak 2. Tura kalarak Pecresse e karşı % 39 .05  oranı ile ,113 000 parti üyesinin 44 500 ‘ünün oyunu almıştı.

[5] 2027 de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bugünden LR in adayı olduğunun açıklayan Laurent Wauquiez “Fransa beni seçecek. Ben olmazsam Marine Le Pen Cumhurbaşkanı olur! “Açıklaması yaptı.

[6] Terim Engels’e aittir. “Konut  Sorunu” üzerine yazılarında kullanır.” İşsizler “için  kullanılan bu kavram bugün hiç olmadığı kadar geçerli-doğru bir kavramdır.” İşsiz” değil ÜCRETSİZ İŞCİ vardır bugün..