Eğitim Kurumlarında Artan Şiddet ve Zorbalık Sorunu

Eğitim kurumlarında artan şiddet, Türkiye’de son yıllarda ciddi bir sorun haline gelmiştir. Şiddetin okullarda yer alması, öğrencilerin akademik başarılarını, psikolojik sağlıklarını ve sosyal uyumlarını olumsuz etkileyerek eğitim kalitesini düşürmektedir. Bu sorunun çözümü için şiddetin nedenleri, boyutları, sonuçları ve çözüm yolları üzerine yapılan raporlar ve araştırmalar büyük bir önem taşımaktadır.
Eğitim İstatistikleri Raporu: Şiddetin Yaygınlığını Gösteriyor
T.C. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan “Örgün Eğitim İstatistikleri” raporu, eğitim kurumlarında yaşanan şiddetin boyutlarını ortaya koymaktadır. Rapora göre, 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Türkiye genelinde örgün eğitimde 18 milyon 77 bin 706 öğrenci, 1 milyon 45 bin 134 öğretmen ve 67 bin 869 okul bulunmaktadır. Bu rakamlar, Türkiye’nin eğitim alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.
Ancak, bu potansiyelin tam olarak değerlendirilebilmesi için eğitim ortamının sağlıklı ve güvenli olması gerekmektedir. Ne yazık ki, rapor aynı zamanda eğitim kurumlarında yaşanan disiplin olaylarının da oldukça yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. 2020-2021 eğitim-öğretim yılında örgün eğitimde toplam 1 milyon 24 bin 308 disiplin olayı yaşanmıştır. Bu olayların %38’i ilkokulda, %30’u ortaokulda, %24’ü ortaöğretimde ve %8’i okul öncesi eğitimde gerçekleşmiştir.
Disiplin olaylarının türlerine baktığımızda ise %44’ünün arkadaşa karşı şiddet, %20’sinin okul kurallarına uymama, %13’ünün ödev yapmama, %9’unun okula devamsızlık, %7’sinin hırsızlık ve %7’sinin diğer nedenlerden kaynaklandığı görülmektedir. Bu veriler, eğitim kurumlarında şiddetin hem yaygın hem de ciddi bir sorun olduğunu göstermektedir.
Şiddetin Nedenleri: Karmaşık ve Çok Yönlü
Eğitim kurumlarında şiddetin nedenleri oldukça karmaşık ve çok yönlüdür. Şiddet davranışının arkasında bireysel, ailesel, sosyal, kültürel ve ekonomik faktörler bulunmaktadır. Öğrencilerin kişilik özellikleri, zeka düzeyi, duygusal durumu, özgüveni, stres yönetimi becerileri gibi bireysel faktörler şiddetin oluşumunda etkili olabilir.
Ayrıca, öğrencilerin aile yapısı, aile içi iletişimi, aile içi şiddete maruz kalması veya tanıklık etmesi gibi ailesel faktörler de şiddetin kaynağında rol oynayabilir. Öğrencilerin arkadaş çevresi, akran baskısı, sosyal medya kullanımı, madde bağımlılığı gibi sosyal faktörler de şiddetin tetikleyicileri arasında yer alırken, kültürel değerler, inançlar, aidiyet duygusu ve toplumsal cinsiyet rolleri gibi kültürel faktörler de şiddetin nedenlerini etkileyebilir.
Öte yandan, toplumdaki hızlı yoksullaşmanın da şiddetin nedenleri arasında önemli bir etkisi olduğu göz ardı edilemez. Yoksulluk, öğrencilerin eğitim fırsatlarına erişimini kısıtlar, okul masraflarını karşılamakta zorlanmalarına neden olur ve bu da okul terkini artırabilir. Aynı zamanda, yoksulluk öğrencilerin aile içi ve sosyal çevrelerinde şiddete maruz kalma veya şiddet uygulama riskini yükseltir.
Şiddetin Sonuçları: Bireysel ve Toplumsal Zararlar
Eğitim kurumlarında yaşanan şiddetin sonuçları hem bireysel hem de toplumsal düzeyde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Şiddete maruz kalan veya şiddet uygulayan öğrencilerin akademik başarıları zarar görebilir. Şiddet, öğrencilerin okula karşı ilgi ve motivasyonlarını azaltabilir, okul terkini artırabilir ve gelecekteki kariyer seçimlerini etkileyebilir. Ayrıca, şiddet öğrencilerin depresyon, kaygı, öfke, travma, yalnızlık gibi psikolojik sorunlar yaşamasına veya intihar girişiminde bulunmasına neden olabilir. Şiddet aynı zamanda öğrencilerin arkadaşlık ilişkilerini, sosyal becerilerini ve topluma uyumlarını bozabilir, antisosyal davranışlara yönelmelerine sebep olabilir.
Şiddetin sonuçları sadece öğrencileri değil, aynı zamanda öğretmenleri, velileri ve toplumu da etkilemektedir. Şiddet, öğretmenlerin mesleki tatminini ve performansını düşürebilir, iş stresini ve tükenmişliğini artırabilir ve mesleği bırakmalarına yol açabilir. Velilerin okula güvenini ve desteğini azaltabilir, okul-aile işbirliğini zayıflatabilir ve çocuklarının eğitimine katılımlarını engelleyebilir. Şiddet, toplumun eğitim kalitesini ve adaletini düşürebilir, toplumsal barışı ve huzuru bozabilir ve gelecekteki nesilleri olumsuz yönde etkileyebilir.
NHY/ Eda Kaya