Eğitim Felsefesinde Temel Yaklaşımlar | Arslan Özdemir

Eğitim felsefesi; eğitimin doğası, süreci, amaçları ve idealleri ile ilgilenen bir felsefi alandır. Eğitime toplumsal yönünden çok insanlık açısından yaklaşır. 

Eğitim felsefecileri yaşadıkları toplumun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yeni kuramlar üretir, ürettikleri bu kuramlar sayesinde toplumun eğitimine yön vermeye çalışır, verilen eğitimlerim hem bireye hem de topluma faydalı olmasını amaçlarlar.

Eğitim felsefesinde dört temel yaklaşım vardır. Bu yaklaşımlar aynı zamanda eğitimin temel ilkelerini de oluştururlar.

Bunlar;

Perennializm (Daimicilik);İdealizm ve realizmi esas alır. Daimiciliğe göre, eğitim düşünürünün ilk sorunu insanın doğasını açıklamak ve bu doğaya ilişkin evrensel özelliklere dayanan bir eğitim programı tasarlamaktadır. İnsan doğasının değişmez bir yapısı vardır. Bu nedenle eğitim modelleri de değişmez. Okulun görevi geçmişte elde edilen kesin doğruları yeni kuşaklara aktararak değişmenin ve kuşaklar arası çatışmanın önlenmesini sağlamaktır. Eğitimin amacı sağlam ve doğru kişilikli insan yetiştirmektir, doğru evrensel ve değişmez olmalıdır.  Eğitim hayatın kopyası değil hayata hazırlayan olmalıdır ve klasik eserlerin öğretilmesine ağırlık vermelidir.

Progressivizm (İlerlemecilik); Pragmatizmin eğitime uyarlanmasıdır. Eğitimin özü deneyimlerin sürekli olarak yeniden yapılandırılması oluşturmaktadır. Geçmişteki davranışlar gelecekteki davranışları yönlendirmektedir. Eğitim, sürekli değişen bir olgu olarak görülmektedir. Eğitim bireyi yaşama hazırlama değil, yaşamanın kendisidir. Okulda öğretilecek bilgiler, bireylerin kullanabileceği türden olmalıdır. Eğitim ortamı bireyin ilgi ve etkin gereksinimlerine göre düzenlenmelidir. Öğrenciler, öğrenmeye etkin olarak katılabilmeli, öğretmen öğrenciyi yönlendirmek yerine rehber olmalıdır. Öğrenciler problem çözme becerisini kazanmalıdır, grupla öğretim teknikleri kullanılmalıdır.

Essentializm (Özcülük);İlerlemecilik akımına tepki olarak çıkmıştır. Temeli idealizm ve realizmdir. Eğitimin temel işlevi, insan kültürünün temel ögelerini, özünü korumak ve bunları gelecek nesillere aktarmaktır. Eğitimin amacı, geçmişte yararlı olan bilimlerin, sanatların ve temel yeteneklerin gelecek kuşaklara aktarılması olarak görülmektedir. Okulun görevi, kültürü korumak ve onu aktarmaktır. Öğretmen kültürel mirasın temsilcisi olarak görülmektedir. Bilginin aktarıcısıdır. Öğretmen etkin öğrenci pasiftir. Öğrenci öğretmenin gösterdiklerini ezberlemek zorundadır. Eğitim ortamında konular ve dersler önemlidir. Konular ise kültür ve geçmişte edinilen deneyimler oluşturmaktadır. Eğitimde istendik davranışların öğretilmesi söz konusu değildir.

Rekonstrüksiyonizm (Yeniden yapılandırmacılık); Pragmatizme dayanır. İlerlemecilik felsefesinin devamı olarak da görülür. Eğitimin görevi toplumu sürekli olarak yeniden şekillendirmek ve düzenlemektir. Ancak bu yolla toplumda demokrasi oluşur. Eğitim sosyal reform hareketlerini oluşturmada önemli bir araçtır. Eğitim değişim aracı olduğu kadar denge aracıdır. İnsan her an yaşamı yeniden kurmalıdır. Eğitimin amacı, insanlığın barış ve mutluluğunu sağlama, güçlü ve tutarlı değerlere dayalı bir dünya uygarlığı kurma olmalıdır. Kişinin yeteneklerini ortaya çıkarma, değerleri bireye kazandırma, demokratik yaşam biçimini oluşturma, yaşamı sürekli yeniden kurma, eleştirel düşünceyi geliştirme eğitimin hedefleri arasındadır. Okul, toplumu ve doğayı değiştirme sorumluluğuna sahiptir. Öğretmen demokratik ortamı oluşturmalı, ceza asla kullanmamalıdır.

Arslan ÖZDEMİR