Dünya Nüfusu 4 Ay Sonra 8 Milyarı Geçebilir

Birleşmiş Milletlerin (BM) iki gün önce yayımladığı bir nüfus raporu, dünya nüfusunun 15 Kasım 2022 itibarıyla 8,5 milyara ulaşacağını söylüyor. Yapılan son yansıtımlar, onlarca yıl içerisinde meydana gelen en yavaş nüfus artışını gösteriyor. Altmış bir ülkenin nüfusunun 2050’ye kadar yüzde bir oranında düşmesi bekleniyor. Büyüme hızı yavaşlıyor olsa da, dünya nüfusunun 2080’lerde 10,4 milyara yükseleceği ve 2100’e kadar burada kalacağı tahmin ediliyor. Günümüzde dünya nüfusu yaklaşık 7,7 milyar.

BM Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümünün Nüfus Dairesi başkanı John Wilmoth, bir basın toplantısında “Yüzyılın sonunda ulaşılması beklenen 10,4 milyarlık nüfus, üç yıl önce yansıtımını yaptığımız miktardan yarım milyar daha düşük” yorumunu yapıyor. 2020 yılı, nüfus artışının 1950’den beri yüzde bir oranında yavaşladığı ilk tarih olarak kayıtlara geçmiş.

Düşük doğum oranları sebebiyle yavaş nüfusu yavaş yükselen ülkelerin sayısı artıyor. Küresel ortalama doğum oranı 1950’lerde kadın başına 5 çocuk iken, günümüzde 2,3. Aile planlama programları, artan doğum kontrolü ve kadınların eğitilmesi, azalan doğum oranlarının bazı sebepleri arasında.

En fazla nüfusun bulunduğu ülkeler Çin ve Hindistan’da, şu an 1,4’er milyar insan yaşıyor. Fakat Çin, Hindistan’ın aksine yaşlanan bir nüfus sorunuyla karşı karşıya. Ülkenin tüm nüfusunun yüzde 28’i, 60 yaş üstü kişilerden oluşuyor. Hindistan’ın 2023 yılında Çin’i geçerek en kalabalık ülke haline gelmesi bekleniyor. Bu arada Kuzey Amerika’nın, Avrupa ve Latin Amerika’daki ülkelerle beraber en yüksek nüfusuna ulaşması ve 2100 yılından önce azalma görmesi bekleniyor.

Birleşmiş Milletler Politika Koordinasyonu ve Kurumlar Arası İlişkiler Genel Sekreter yardımcısı Maria Francesca Spatolisano, 11 Temmuz’daki basın toplantısında “Nüfus artışı, dünya çapındaki insanların gündelik yaşam şartlarını iyileştirmede kaydettiğimiz ortak başarının somut bir işareti” diyor. Buna ek olarak yeni gelişmeler, “önemli sorumlulukları beraberinde getirerek sosyal ve ekonomik gelişim ile çevresel sürdürülebilirliğe ilişkin problemlerin altını çiziyor.”

Büyüme hızının yavaşlamasına karşın, birden çok ülkede azalan ölüm oranları ve doğum esnasında artan yaşam beklentisi sayesinde nüfus oranları dünya genelinde hâlâ artıyor. Raporda, dünyadaki ortalama ölüm yaşının 2019 yılında 72,8 olduğu ve 1990’dan beri 9 yıllık bir artış gerçekleştiği belirtiliyor. Fakat COVID-19 salgını, küresel yaşam beklentisini 72,8’den 71 yıla indirmiş. COVID-19’a bağlı tahmini ölüm miktarı şu an 6,35 milyon.

Hayatta kalan kişilerin artması ve doğurganlığın azalması, yaşlanan bir işgücünü de beraberinde getiriyor. BM nüfus eğilimlerine dayalı olarak, raporunda insanların elverişli bir istihdam yeterliliğine ulaşması için ülkelere sağlık hizmetleri ile kaliteli eğitime tüm yaşlarda öncelik vermelerini tavsiye ediyor.

Yazar: Jocelyn Solis Moreira/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu