Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, Deniz (Posidonia) Çayırlarının önemini aşağıdaki başlıklar altında toplamıştır. Bu başlıkların Deniz çayırlarının hayati önemini anlamamız için çok önem arz ediyor. Bunu korumak içinde üzerimize düşeni yapmalıyız. Denizlerimizde uygulanan kafesli kültür balıkçılığındaki artık besinler bu çayırların üstünü kaplayarak yok olmalarına neden olmaktadır. Bu tür balık yetiştiriciliğinde bu konunun dikkate alınarak ÇED kararlarının verilmesi gerekiyor. Şimdi Posidonia Çayırlarının önemine dönelim. Deniz Araştırmaları Vakfı konuyu üç ana başlık altında şöyle değerlendiriyor:
“Ekolojik Katkısı
Birincil Üretici: Tropikal ormanlardan daha fazla organik madde üretirler. Besin Kaynağı: Besin zincirinde en üst sıradadırlar.
Sedimente katkısı
Su hareketinin azaltılması: Güçlü akıntı ve dalgaların şiddetini azaltırlar. Yumuşak zeminlerin stabilizasyonu: Akıntı ve dalgalarla birlikte suyu berraklaştırırlar. Plajlarda erozyona karşı mücadele: Ölü yaprakların littoral zonda birikimi sayesinde bariyer görevi yaparlar.
Ekonomik katkısı
Yumurtlama ve üreme alanları: Balıkların krustaselerin/eklem bacaklıların yumurtlama ve üremeleri için ortam, habitat görevi görürüler. Çok sayıda tür için yaşam alanıdır: Ekonomik balıklar için barınak teşkil ettiğinden sürdürülebilir balıkçılık faaliyetlerine katkı sağlarlar.” gibi önemli katkılarıyla öne çıkan Deniz çayırlarının korunması çok önemlidir. Deniz Ormanları olarak ta niteleyebileceğimiz sağlıklı deniz çayırları, suyun oksijen kaynağı ve diğer deniz canlılarına besin kaynağı sağlaması, onların üreme ve çoğalma alanı olmaları ile de önemli olmaktadır. Aynı zamanda Akdeniz’e özgü endemik bir türdür de.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odasının Deniz Çayırları ile ilgili uluslar arası koruma durumunu ise şöyle açıklamıştır: “Akdeniz ekosistemi için anahtar tür olan Posidonia Oceanica çayırları yüksek ekolojik önemi nedeni ile koruma altına alınmıştır. Posidonia Oceanica çayırları 21 Mayıs 1992 tarihli Habitat Direktifi gereğince (92/43/EEC) Akdeniz‘deki koruma öncelikli yaşam alanları arasında yer almaktadır. Ayrıca Barselona (1995) Anlaşması‘nın Özel Çevre Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolünde tehdit ve tehlike altındaki türler listesinde bulunmaktadır. Aynı zamanda uluslararası anlaşmaların yanı sıra ulusal kanunlarca da koruma altına alınmış bir türdür.”
Ama yukarıdaki Ulusal ve uluslar arası sözleşmelere ve koruma kanunlarına rağmen, kıyılarımızdaki Deniz Çayırları tahrip edilmekte, kafes balıkçılığı yoğunluğu ile de nefesleri kesilip, yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmaktadır.
Kültür balıkçılığı projelerinin su kalitesini olumsuz yönde etkilediği ve yemleme, hastalıklara karşı ilaç ve kimyasal maddelerin deniz canlılarına ve su kalitesine olan etkileri, organik madde artışı yoluyla alta çöken çökeltiler ışık geçirgenliğini azaltarak deniz çayırlarının yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir.
Deniz Araştırmaları Vakfı, ayrıca Deniz Çayırları yataklarının neden kaybolduğunu da şöyle ifade ediyor:
- Kıyı gelişimi: Kıyı rekreasyonları, liman inşaatları ve kirlilik tarafından tehdit altındadırlar.
- Kentsel ve endüstriyel atıklar: Evsel ve endüstriyel atıkların denize deşarj edilmeleri nedeniyle fotosentezde kullanacağı su kolonundaki ışıktan faydalanamazlar.
- Mekanik hasar: Balıkçı trolleri veya tekne çapalarının dipte sürütülmesiyle kökleri sökülür.
- Besin tuzu artışı: Kentsel aktiviteler, tarım faaliyetleri ve balık yetiştiriciliğinin sebep olduğu besin tuzu konsantrasyonlarındaki artış sebebiyle yapraklarının üzerini kaplayan epifitik alglere karşı hayatta kalma rekabetine girer.” Tüm bunlardan dolayı kıyı şeridine yakın mesafede kurulan Balık çiftlikleri alanındaki diğer deniz canlı yaşamını olumsuz yönde etkilemekte ve hayatta kalmalarını zorlaştırmaktadır. Deniz Çayırları korunmalı, kıyılarımız temiz kalmalıdır. Deniz Çayırlarının bulunduğu kıyı şeritleri koruma altına alınarak, onların daha fazla çoğalması sağlanarak, denizlerimiz daha rahat nefes alsın. Denizlerin Ormanı olarak ta bilinen Deniz Çayırları özel koruma altına alınmalıdır. Balık çiftlikleri o alanlardan uzaklaştırılmalıdır.
- Zeytinyağlı Yerim, Ama Zeytinliklerden Vazgeçemem! - 10 Nisan 2022
- Yasadışı Yaşamımdan Geçen Sekiz Yıl - 2 Nisan 2022
- Maden Şirketleri ;Rehabilite Değil, Cehennem Çukurlarını Arkalarında Bırakıyorlar!!! - 18 Mart 2022