Bir Lokanta Masasında Sessiz Bir Mesaj: “Hesaplar İmamoğlu’ndan”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davanın ardından, avukatı Mehmet Pehlivan’ın bir lokantada yaşadığı küçük ama anlam yüklü bir an, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Pehlivan, duruşmadan sonra tek başına yemek yediği lokantada hesabı ödemek isterken aldığı yanıtı “Bu sadece bir yemek değil, bir dayanışma mesajıydı” diyerek duyurdu.

Silivri’de Gergin Bir Gün: Duruşma, Tutuklama, Erteleme

Türkiye’nin gündemine oturan davada, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i hedef gösterdiği iddiasıyla yargılandığı dava 11 Nisan Perşembe günü Silivri’de görüldü. Dava, İBB’ye yönelik soruşturmalar kapsamında yürütülen operasyonlar çerçevesinde İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından ilk duruşma olması nedeniyle özel bir önem taşıyordu.

İmamoğlu, duruşmada “Savcıyı tehdit ettiğim” iddiasını reddederek, adalet arayışını sürdürme kararlılığını yineledi. Mahkeme, duruşmayı 16 Haziran 2025 tarihine erteledi. Ancak bu yoğun ve gergin günün yankıları yalnızca mahkeme salonlarıyla sınırlı kalmadı.

Bir Lokantada Sessiz Bir Sahne: “Ekrem Başkan Hesabınızı Ödedi”

İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, duruşmanın ardından yemek yemek için gittiği bir lokantada yaşadığı olayı sosyal medya platformu X’te (eski adıyla Twitter) takipçileriyle paylaştı. Kendisini takip edenlere “Bu hukuksuzlukları gerçekten aşabilecek miyiz?” diye çokça soru geldiğini belirten Pehlivan, yaşadığı anın bu soruya verdiği en anlamlı yanıt olduğunu ifade etti.

Paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

“Dün Sayın İmamoğlu’nun duruşması sonrası bir yerde tek başıma yemek yedim. Hesabı istediğimde, garson yaklaşıp ‘Ekrem Başkan hesabınızı ödedi, afiyet olsun’ dedi. O an anladım: Bu sadece bir yemek değil, bir dayanışma mesajıydı.”

Pehlivan, bu küçük jestin yalnızca bir nezaket örneği olmadığını, kamuoyunun İmamoğlu’nun adalet mücadelesine olan desteğinin somut ve duygusal bir yansıması olduğunu vurguladı. Paylaşımını şu sözlerle tamamladı:

“Ekrem İmamoğlu kendini milletine emanet etti. Ve milleti, ona da, onun adalet mücadelesine de sahip çıkıyor. Umutsuzluğa yer yok. Evet, aşacağız. Evet, kazanacağız.”

Dayanışmanın Yeni Biçimi: Sessiz Sahiplenmeler

Sosyal medyada kısa sürede geniş bir yankı uyandıran paylaşım, siyasetin kutuplaştırıcı diline rağmen toplumda hâlâ sessiz ama güçlü bir dayanışma kültürünün sürdüğüne işaret etti. Pehlivan’ın lokantada yaşadığı olay, yalnızca bir destek gösterisi değil; aynı zamanda hukuka, demokrasiye ve adalet arayışına sahip çıkan sessiz çoğunluğun sesi olarak yorumlandı.

Bu tür küçük ama simgesel eylemler, Türkiye’de siyasal baskıların arttığı bir dönemde sivil direnişin ve vicdanlı duruşların hangi yollarla kendini ifade ettiğine dair önemli ipuçları sunuyor. Toplumun farklı kesimlerinden gelen dayanışma örnekleri, özellikle yargı ve yürütme arasındaki sınırların tartışıldığı bir dönemde, halkın adalet beklentisinin yalnızca seçim sandıklarında değil, günlük hayatın her alanında dile geldiğini gösteriyor.

Adalet Mücadelesinin Gündelik Dili

Lokantada ödenen bir yemek, bir davaya verilen desteğin göstergesi olabilir mi? Türkiye’nin son yıllarda deneyimlediği siyasi iklimde, evet. Çünkü adalet arayışı, yalnızca mahkeme salonlarında değil, sokakta, bir lokantada, bir çay ocağında ya da bir sosyal medya paylaşımında da şekilleniyor. Tıpkı Mehmet Pehlivan’ın paylaştığı gibi:

“Bu sadece bir yemek değil, bir dayanışma mesajıydı.”