Bir İrade Beyanı Olarak Evet, Hayır

Her insan iyi ya da kötü bir sanatçıdır. O, sanatın hem sahnesi, hem oyuncusu, hem de dekorudur. Ömrü boyunca bir hayat resmeder. Herkesin kendine göre bir de müziÄŸi vardır. MüziÄŸinin tonu, ritmi, önemli ölçüde “evet” ya da “hayır” beyanlarına yakınlığı ya da yatkınlığı ile belirlenir.

Her insan, tanıdık bir bakış arar gözlerde. Tanıdık bir ses ve onay; yüzlerde “evet”i çaÄŸrıştıran bir çizgi… Tamam ama, “evet” demenin, diÄŸerine tâbi olması söz konusudur. “Hayır” demenin böyle bir yükümlülüğü yoktur. “Hayır” demek kiÅŸiyi diÄŸerlerinden ayırır. Özel ya da marjinal kılar. Tabii, “hayır”ın da bir anlamı olmalıdır; bir mantığın üzerinde temellenmelidir. Aksi takdirde sadece “çıkıntılık” yapmak için dile getirilen “hayır” anlamsız olacaktır. Her “evet”, belli ölçülerde özgürlükten feragat etmek anlamına da gelebilecektir. “Evet” dendiÄŸinde sözlü ya da yazlı bir sözleÅŸme yapılmış olur. Hayır, cevabı yapılması istenen sözleÅŸmenin reddidir. Evet, baÄŸlar; hayır baÄŸlanmaya karşıdır. Özgürlük ise daha çok “hayır”ın bir özelliÄŸidir.

“Evet” ile “hayır”ın aynı zeminde hayat bulması doÄŸadaki zıtların birliÄŸini çaÄŸrıştırır. “Evet”, benzemeyi ve statikliÄŸi çaÄŸrıştırır. Hayır, faklılığı ve dinamizmi teÅŸvik eder. Davranışları denetlemek/belirlemek isteyenler “evet” dememiz için sosyolojiyi, psikolojiyi, hatta tüm bilimi devreye sokarlar. Evet, daha çok bir akıl talebi deÄŸil, bir istek talebidir. Hayır bir akıl talebiyle birlikte olmak zorundadır. Ve daha derinlerden gelen bir anlayışa yöneliktir. Evet algısı yüzeyseldir, derin bir algıya sahip olmak zorunda deÄŸildir.

Evet cevabını veren sömürülür; bu beyanı talep edeni güçlendirir. Evet iktidar üretir; hayır yıkmaya yöneliktir. Hayır sürprizlere gebedir. Yöneticiler sürprizi sevmezler; bu nedenle “evet” beyanını talep ederler. Çünkü” hayır”ın planları bozma riski yüksektir; hedeflerin ve amaçların önünde barikattır. Siyasi partiler, yöneticiler, ÅŸirketler, insanların davranışlarını, planlarını, amaçlarını kendi evetlerine uydurmak için manipüle ederler. Oralar aslında birer evet üretim merkezleridir. Sadece evet demeyi bilen robotlar ister.

Tabii burada hemen söylemeliyim ki niyetim “evet”i yermek, “hayır”ı yüceltmek deÄŸil. Daha çok hangisinin neye/niçin/neden hizmet ettiÄŸini sorgulamaktır.

“Evet”in gezip dolaÅŸmak istediÄŸi yerlerle, “hayır”ın gezip dolaÅŸmak istediÄŸi yerler o kadar farklıdır ki. Ama ÅŸurası açık ki, evet daha çok hiyerarÅŸik alanlarda varlık buluyor; hayır daha özgürlükçü alanlarda…

Evet yanıtını bekleyen kişilerde bir fayda beklentisi olduğu açık. Böylesi bir yanıtın peşinden koşanlarda tâbi kılma yönelimi baskındır. Tabii evet beyanı insanın en temel dürtülerine ulaşma anlamında, hemen herkesin duymak istediği sözcüktür. Söz konusu yanıt, beslenme, barınma, giyinme minvalinde karşılığını buluyorsa yaşama ve özgürleşmeye hizmet ediyor demektir. Sevgiye, güvene hizmet ediyorsa da öyledir… Tabii karşısındaki kişide de aynı duyguyu uyandırıyorsa… Çünkü bu, kişilerin yüksek düzeyde kendilerini bulma deneyimidir. Yaşamsaldır. Bunun dışındaki tüm evetler totaliterdir. Karşısındaki kişiyi/kişileri kullanmaya dönüktür.

Ä°nsanların kendi gemilerinin kaptanı olarak dümeni aÄŸlıklı bir biçimde ellerinde bulundurabilmeleri için baÅŸkalarının “hayır”ına deÄŸil, “evet”ine ihtiyaçları vardır. Hayır, “evetler”den oluÅŸan hapishaneyi yıkmaya adaydır. Ä°nsanların zihnindeki yerleÅŸik ahlâki ve kültürel deÄŸerler hayır ile test edilir. Bu anlamda “hayır” sözcüğü turnusol kâğıdı iÅŸlevi görür. Bu nedenle kiÅŸinin doÄŸruyu görmesinde yapıcı bir rolü vardır. Bir bilim insanın yaptığı deneyde amacına ulaÅŸmak için belki bin kez “hayır” cevabını alır. Bin birinci defada evet yanıtını alabiliyorsa, bu “hayır”ın motivasyonu sayesindedir. Bir seferde hedefi on ikiden vurma ÅŸansına sahip deÄŸilse tabii. Böylece tüm olasılıklar “hayır”la test edilmiÅŸ olur.

KiÅŸisel amaca yönelik evetler benmerkezcidir. Son tahlilde, istek ve çıkarların standartlaÅŸması, bir merkeze baÄŸlanmasıdır. “Hayır”, uçsuz bucaksız arzu, istek ve çıkar yelpazesini alabildiÄŸine açar. Tüm renkler ve olasılıklar zeminine bırakır bizi. Bunun riskleri de vardır tabii. Her “hayır” yanıtının bizi cennet bahçesine götürmediÄŸi aÅŸikârdır. Ancak ortak yarara “evet” ve “hayır” içinden geçerek varılabiliyor. “Hayır”la test edilemeyen duygu, düşünce ve faaliyetler deÄŸersizdir.

Ama her halükârda, hayat yolculuÄŸunda, “evet” ve “hayır” istasyonunda mutlaka durmalı. Oradan ihtiyacımız olan enerjiyi, motivasyonu, yeteri kadar soru iÅŸaretini almalı, yaÅŸlı bir bilgeye kulak verir gibi kulak vermeli onlara. Zira bilgelikte iyilik ve etik vardır. Söz konusu yolculuÄŸu ilginç kılan baÅŸka bir yol yok. Bu bakışaçısı insana, hayatın gizemi ve güzelliÄŸiyle ilgili yeni yeni deneyimler yükleyecektir.

Ancak “evet” zehirlenmesine de “hayır” zehirlenmesine de izin vermemelidir kiÅŸi. Biraz evet, dozunda hayır, ortalama insana iyi gelecektir. Ä°nsan her ikisinden de tüketmeli… Ama hiçbirinin ruhu tamamen ele geçirmesine müsamaha edilmemeli. “Evet” in insanları mutlu etmeye yaradığını düşünenlere yanlarında bir miktar hayır bulundurmalarını tavsiye edelim…

Evet ya da hayır kiÅŸiler arasında bombalar patlamasına neden olabilir. Åžayet yanlarında patlayacak bombaları varsa, varsın patlasın. Ama ÅŸurası açık ki, “hayır”ın daha çok kiÅŸinin kendisiyle yüzleÅŸmesine hizmet ettiÄŸi ortadadır. Ä°nsan hiçbirinin kendini sömürüp kilo almasına müsaade etmemeli. Kilolu bir “hayır”, kilolu bir “evet” kadar sakıncalıdır.

Ne var ki, bunlar, gece ile gündüz, siyahla beyaz gibi, birbirlerinin varlık nedenidir; bir diğerinin anası ya da çocuğu olarak var olabilirler. Onlarsız bir dünya şimdilik mümkün değil. O halde her ikisini de bir sanatçı titizliği ve duygusuyla kullanmak en doğrusu gibi.

Zira insan, hem sahne, hem oyuncu, hem de dekoru hayatın. Sıradan bir sahnenin kötü bir oyuncusu, bozuk bir dekoru olmak istemiyorsak “evet”i ve “hayır”ı yerli yerinde, doÄŸru bir biçimde kullanmalı…

DeÄŸil mi?

Ali Rıza GELİRLİ
Latest posts by Ali Rıza GELİRLİ (see all)