Ali Nesin’e bir cevapta Sungur Savran’dan…

Aziz Nesin’in oğlu, ünlü matematikçi Profesör Ali Nesin ise facebook hesabından YSK’nın kararına ilişkin haberi paylaştıktan sonra “Ama bu haksızlık” diyenler geçmişte yaptıkları haksızlıkları gözden geçirsinler. 367 kararı mesela. Etme bulma dünyası…” diye yazdı. Tartışmalara nedne olan, çok sayıda izleyicisini kızdıran Ali Nesin’e bir cevapta Sungur Savran’dan geldi. Kendi sosyal medya hesabından cevap veren Sungur Savran’ını olduğu gibi aşağıya alıyoruz…

**

Matematik ile mantık aslında aynı temellere sahiptir. Ali Nesin iyi matematikçidir kuşkusuz, bilmediğim konularda konuşmam. Ama çok basit mantık hatalarıyla politik çıkışlar yapmasını onaylamak da mümkün değil.

Ne diyor Nesin? Dünkü haksızlıklara, mesela 367’ye neden karşı çıkmadınız?
Bir. Ne biliyorsunuz karşı çıkmadığımızı? Herkes CHP’li mi? 27 Nisan 2007 günü, 367 tartışmasına vesile olan olayda, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına karşı tarihin ilk e-muhtırasını verdi. Derhal, ama derhal, bu askeri müdahaleye karşı imza toplamaya başladık, yüzlerce sosyalist aydın, sendikacı, Kürt politikacısı vb. basının da ciddi biçimde katıldığı bir basın toplantısında okunan bir bildiri ile muhtıraya karşı çıktık. Yani bugün YSK’nın verdiği yüz kızartıcı karara karşı çıkanlar kümesinden 367’yi kınamayanlar çıkartıldığında kalan küme boş küme değildir. O zaman neden papaza kızıp oruç bozuyorsunuz Ali Nesin?

İki. Geçmişte hukuksuzluk (işi böyle tartışmak siyaset bilimi açısından komik ama herkes bazı alanlarda naif oluyor, ne yapalım) oldu diye bugün de mi hukuksuzluk olsun? Yazdığınızın anlamı budur. “Hukuksuzluk olduysa ebediyen olsun”, pek mantıklı bir önerme değil!

Üç. Geçmişte hukuksuzluk olmayan yerlerden söz ederken biraz dikkatli olsanız iyi olur. Bu tür hukuksuzluklar ABD’de ya da Avrupa’da neden yaşanmıyor buyurmuşsunuz. Solculuk adına Batı hayranlığına devam ediyorsunuz bakıyorum. Ne kadar talihsiz bir anda! Trump’ın adını duymamış gibisiniz. Bu Pazar yapılacak Fransa cumhurbaşkanlığı seçiminde yarışacak Marine Le Pen’i duymamış gibisiniz. Pek yakında sizi pişman eder bu yazdıklarınıza. Bakın, geçmişi, örneğin ABD’nin siyahilere ta 1960’lara kadar yaptıklarını, Avrupa uygarlığının içinden Hitler barbarlığının doğmuş olduğunu, her ikisinin de 15. yüzyıldan beri başka halkların canına okuduğunu hatırlatmaktansa günümüzü seçtim. Dikkat edin, matematiği bilmem ama siyasette hata insanı epeyce bir mahcup eder. Tabii ar damarı varsa. Bazı “yetmez ama evet”çilerde o damarın olmadığı anlaşılıyor. Umarım sizde vardır.

Dört. Ad hominem diye basit bir mantık hatası vardır. Onu yapmışsınız. Koyu Kemalistlerin varlığı, YSK’nın hatasının korkunçluğunu milim değiştirmez. Geçmişte “yetmez ama evet” dediniz mi bilmiyorum. Ama bırakın artık soldan AKP’yi rahatlatacak tavırları. Yetti artık, HAYIR!
Bir çift sözüm de Ali Nesin’i haklı bulanlara. Bakın Nesin’in siyasi görüşlerine (dördüncü noktaya kadar, orada da sadece soru sordum, çünkü bilmiyorum) hiç değinmedim. Bütün bunları okuduktan sonra neden ona hak verdiğinizi anlatır mısınız yoldaşlar, arkadaşlar?

Sungur Savran