ABD ve İsrail arasında iki devletli çözüm konusunda yaşanan anlaşmazlık, son günlerde tırmanan bir gerilime dönüştü.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze’de insani yardımın yanı sıra yeniden inşa çalışmalarına da destek vereceklerini açıkladı. Blinken, bu süreçte Hamas’ın Gazze üzerindeki nüfuzunun azaltılması gerektiğini de vurguladı. Ancak İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze’ye yönelik ablukanın devam edeceğini ve Hamas’ın silahlandırılmasının önüne geçileceğini söyledi. Netanyahu, ayrıca iki devletli çözümü desteklemediğini de yineledi.
Bu açıklamalar, ABD ve İsrail’in Ortadoğu politikaları arasındaki farklılıkları ortaya koyuyor. ABD, Filistinlilerin haklarını tanıyan ve bölgede barış ve istikrarı sağlayan bir çözüm arayışında. İsrail ise Gazze’yi Hamas’tan kurtarmak ve Filistinlilerin bağımsız bir devlet kurmasını engellemek istiyor. Bu durumda, iki ülke arasında uzlaşma sağlamak zor görünüyor.
ABD ve İsrail’in iki devletli çözüm anlaşmazlığı, sadece bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda küresel bir sorun da. Bu anlaşmazlık, uluslararası toplumun Ortadoğu’ya yönelik tutumunu da etkiliyor. Bir yandan, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Rusya ve Çin gibi aktörler, iki devletli çözümü destekliyor ve İsrail’in işgal politikalarını kınıyor. Diğer yandan, bazı Arap ülkeleri, İsrail ile normalleşme sürecine giriyor ve Filistin davasını göz ardı ediyor. Bu durum, Ortadoğu’da yeni ittifaklar ve çatışmalar yaratabilir.
ABD ve İsrail’in iki devletli çözüm anlaşmazlığı, hem bölgesel hem de küresel düzeyde önemli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, bu anlaşmazlığın çözülmesi için tarafların diyalog kurması ve uzlaşı araması gerekiyor. Aksi takdirde, Ortadoğu’da barış ve istikrarın sağlanması mümkün olmayabilir.
NHY/ Eda Kaya
