23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerinde danışmanlık yapan siyaset iletişimcisi Necati Özkan, hakkında açılan casusluk soruşturmasıyla ilgili olarak sosyal medya hesabından açıklama yaptı: “Deli saçması iddialarla lekesiz meslek hayatım hedef alınıyor.”
(İSTANBUL) – CHP’nin 2019 İstanbul seçim kampanyasında görev alan siyaset iletişimcisi Necati Özkan, kendisine yönelik “casusluk” suçlamasıyla yürütülen soruşturma hakkında ayrıntılı bir açıklama yaptı. Özkan, “Şizofren bir kişinin çelişkili beyanlarına dayanarak açılan dava, trajikomik bir kumpas niteliğinde” ifadelerini kullandı.
“5,5 saat nezarette bekletildim, 60’tan fazla soruya cevap verdim”
Özkan, Kandıra Cezaevi’nden sabah saat 07.00’de alınarak İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne götürüldüğünü, burada -7. kattaki nezarethanede soğukta ve susuz biçimde 5,5 saat bekletildiğini belirtti.
Sorgulamanın akşam saat 22.00’ye dek sürdüğünü kaydeden Özkan, “Her bir soruya ayrıntılı şekilde cevap verdim” dedi.
“23 Haziran 2019 seçimlerine sadece 12 gün kala ziyaretime gelen, sosyal medya takip sistemi satmak isteyen bir iş insanıyla kısa süreli bir temasım oldu. Projesinin niteliksizliği ve yüksek fiyatı nedeniyle ilişkiyi kısa sürede kestim. Buna rağmen bu tanışıklığın casusluk suçlamasına dönüştürülmesi akıl dışıdır.”
Özkan, 42 yıllık meslek hayatının ve özel yaşamının lekesiz olduğunu, bu sürecin “bir itibarsızlaştırma operasyonu” olduğunu vurguladı.
“Bir meczubun beyanıyla itibarsızlaştırılmak kabul edilemez”
Açıklamasında, soruşturmanın dayanağının “bir meczubun çelişkili ifadeleri” olduğunu belirten Özkan, iddiaların “sağlıksız, gerçeklikten kopuk” olduğunu söyledi.
“Birbiriyle çelişkili, delil niteliği taşımayan ifadelerle casusluk suçlamasına maruz kalmak trajikomiktir. Aleyhimde çarpıtılmış bilgi ve sözde delillerle yürütülen bu süreç, hukuki değil siyasidir.”
Özkan, kendisine yönelik suçlamaların “büyük yalanlarla küçük gerçeklerin harmanlandığı bir kurgudan ibaret olduğunu” ifade etti.
“Bu dosya tarihe bir utanç vesikası olarak geçecek”
Soruşturmanın ayrıntılarını kamuoyuyla paylaşacağını duyuran Özkan, “dosya içeriğine vakıf oldukça bu deli saçmalığının detaylarını açıklayacağım” dedi.
Ayrıca, lekelenmeme hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı:
“Aleyhimde yürütülen bu kumpas soruşturması, eninde sonunda tarihin tozlu sayfalarında bir utanç vesikası olarak yerini alacaktır.”
Casusluk suçlamaları yeni “susturma aracı” mı?
Türkiye’de son yıllarda siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler ve aktivistler hakkında “casusluk” suçlamasıyla açılan davaların artışı dikkat çekiyor.
Bu davalar, genellikle iktidar karşıtı seslerin itibarsızlaştırılması ve susturulması amacıyla yürütülüyor.
Necati Özkan’ın dosyası da bu bağlamda, hukukun siyasallaştırıldığı bir dönemin yeni örneği olarak öne çıkıyor.
- NHY / Necati Özkan, X (Twitter) paylaşımı, 23 Ekim 2025
- Kaftancıoğlu’ndan “Casusluk” Soruşturmasına Tepki: “Buradan Casusluk Değil, Hukuksuzluk Çıkar” - 28 Ekim 2025
- Türkiye Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Bir Sıra Daha Geriledi: 143 Ülke Arasında 118. Sırada - 28 Ekim 2025
- Hacettepe’de Irkçı Saldırı Sonrası Hastaneye Giden Öğrencilere Gözaltı: “Şiddet Yetmedi, Dayanışma da Suç” - 28 Ekim 2025












