Bazı muhalif kalem ve yorumcular en çok ÅŸunu söylüyorlar; EÄŸer Türkiye, Zerrab’ı yargılayabilseldi bunlar olmazdı.
Güler misin ağlar mısın?
İnanarak mı söylüyorlar yoksa siyaset mi yapıyorlar?
Zerrab da, 17/25 Aralık’ta adı geçen bakanlar da yargılanamazdı; çünkü bütün bu kayıt-dışı, yolsuzluk, rüşvet, ÅŸantaj ve illegal ticaretle oluÅŸmuÅŸ kara para trafiÄŸinin merkezinde ErdoÄŸan duruyor. Para havuzunun suyunun nereye nasıl akıtılacağına da o karar veriyor.
Devasa bir organizasyon var…
ErdoÄŸan’ı, AKP’yi destekleyenler de çoÄŸusu bunun farkındadırlar: Havuzun suyu nereden gelirse gelsin, nasıl dolarsa dolsun, oradan “Ä°slam davasına ve halka hizmet” edildiÄŸine inanıyorlar. ErdoÄŸan’ı, Haçlılaların ve Siyonistlerin elindeki mali sistemden kendileri için para çıkaran “kahraman” gibi de görüyorlar. “Bal tutan parmak yalar” deyip havuz başındakilerin biraz da kendi ceplerini doldurmalarını “normal!” buluyorlar. Nasıl olsa onlar da “Müslüman adam”!
Mesele budur. Bunun üzerine gidilebilir miydi?
Naif olmayalım…
Ä°ÅŸ gerçekten Zerrab gibi yeni türeme “iÅŸ adamlarının” ve bazı bakanların rüşvet skandalı olsaydı; “siz benden habersiz nasıl iÅŸ çevirirsiniz!” diye en baÅŸta ErdoÄŸan onların yargılanmalarını hatta yargısız cezalandırılmalarını saÄŸlardı.
Yani “Zerrab yargılansaydı” diye mırıldanmak veya “Zerrab’la devletin hiçbir iliÅŸkisi yoktur, kandırıldık, verin biz yargılayalım devletimizi milletimizi bu iÅŸten sıyıralım” (Bkz: Türkiye Barolar BirliÄŸi BaÅŸkanı!) demek tam bir facia…
DiÄŸer yandan bir kötülük ve yolsuzluÄŸun yapılmasından çok “ortaya dökülmesinden dolayı” utanmak da ne kadar ahlakidir!…
- Ağrı Kesiciler ve Uyuşturular - 12 Mart 2023
- Yardım Ekipleri Ayrılırken - 14 Şubat 2023
- Ukrayna işgali, Tarihin Aynası - 26 Şubat 2022