Imperial College London’dan bilim insanlarının The Lancet’te yayımlanan yeni araştırması, kapitalist toplumlarda eşitsizliğin yalnızca ekonomik değil, biyolojik sonuçlar da doğurduğunu gözler önüne serdi. Avrupa genelinde binin üzerinde çocuk üzerinde yapılan çalışma, yoksulluğun çocukların hücresel düzeyde daha hızlı yaşlanmasına neden olduğunu ortaya koydu.
Araştırma, Avrupa’daki 6 ila 11 yaşları arasındaki 1.160 çocuğun biyolojik verilerini analiz etti. Sosyoekonomik düzeyleri uluslararası bir “aile refahı ölçeği” üzerinden değerlendirilen çocuklar; düşük, orta ve yüksek refah seviyelerine göre gruplandırıldı. Ölçütler arasında çocuğun kendine ait bir odasının olup olmaması, evdeki araba sayısı gibi maddi göstergeler yer aldı. Elde edilen bulgular ise son derece çarpıcı.
Kapitalizmin Sessiz Bedeli: Telomer Kısalması
Araştırmanın merkezinde yer alan ölçüm, çocukların beyaz kan hücrelerinden alınan telomer uzunluğu idi. Telomerler, hücrelerin ömrünü ve genetik bütünlüğünü koruyan yapılar. Yaş ilerledikçe kısalan bu yapılar, biyolojik yaşlanmanın önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Yüksek refah grubundaki çocukların telomerleri, düşük refah grubundakilere kıyasla ortalama %5 daha uzundu. Araştırmanın kıdemli yazarı Dr. Oliver Robinson, bu farkın hücresel düzeyde yaklaşık on yıla denk gelen bir biyolojik yaşlanmaya işaret ettiğini belirtti. Başka bir deyişle, kapitalist düzenin “doğal” sonuçlarından biri olan çocuk yoksulluğu, sadece bugünü değil, çocuğun geleceğini de fiziksel olarak kısaltıyor.
Kız çocuklarının telomerlerinin erkeklere oranla %5,6 daha uzun olduğu; BMI oranı arttıkça telomer uzunluğunun azaldığı da dikkat çekici diğer bulgular arasında.
Refah Eşitsizliği, Stres ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Araştırma aynı zamanda çocukların idrarındaki kortizol (stres hormonu) seviyelerini de ölçtü. Orta ve yüksek refah seviyesindeki çocuklarda, kortizol düzeyleri düşük refah grubundakilere oranla %15,2 ile %22,8 arasında daha düşüktü. Bu da, ekonomik yetersizliklerin çocukların maruz kaldığı kronik stresin biyolojik bir karşılığı olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Araştırmanın ilk yazarı Kendal Marston, “Daha az imkâna sahip çocuklar, daha fazla psikososyal strese maruz kalıyor olabilir,” diyerek bu bağlamda çocukların yaşadığı temel yoksunluklara dikkat çekiyor. Aynı odada birden fazla kişiyle yaşamak zorunda kalmak, bilgisayara ya da sessiz bir çalışma alanına erişememek gibi koşullar, neoliberal sistemin “rekabetçi birey” ideolojisinin çocuklara reva gördüğü yaşam biçiminin örnekleri olarak karşımıza çıkıyor.
Eleştirel Bir Gerçeklik: Bireysel Başarı Masalı Çöküyor
Araştırmacılar, verilerin genetik faktörlerle değil, çevresel koşullarla ilgili olduğunu özellikle vurguluyor. Bu, yoksul çocukların biyolojik olarak daha “kötü donanımlı” olduğu anlamına gelmiyor; aksine mevcut düzenin bu çocuklara sistematik olarak daha fazla biyolojik yük bindirdiğini gösteriyor.
Dr. Robinson, “Eğer bu durumu ele almazsak, bazı çocukları daha kısa ve sağlıksız bir yaşam yoluna sokmuş oluyoruz” diyerek sosyal politika çağrısı yapıyor. Ancak bu çağrı, yalnızca bir halk sağlığı uyarısı değil; aynı zamanda küresel eşitsizliğe ve neoliberal ekonomi modeline yöneltilmiş dolaylı ama sert bir eleştiri.
Çocuklukta yaşanan yoksulluk, yalnızca eğitime erişim ya da sosyal hareketlilik gibi soyut kavramlarla açıklanamaz. Bu araştırma, eşitsizliğin somut, biyolojik bir bedeli olduğunu gözler önüne seriyor. Kapitalist üretim ve dağıtım mekanizmalarının “kader” diye dayattığı eşitsizlikler, çocukların DNA’sına kadar kazınmış durumda.
Toplumsal Bir Seferberlik Zorunlu
Araştırma, aşırı yoksulluk içinde yaşayan çocukları kapsamıyor; bu da, durumun aslında daha vahim olabileceğine işaret ediyor. Bu gerçeklik karşısında yapılacak şey, sadece bireysel başarı hikâyeleriyle avutulmak değil; sosyal politikaları, refah devletini ve çocuk haklarını merkeze alan radikal bir yeniden yapılanmayı zorunlu kılmak.
Kapitalizm çocukları yaşlandırıyor. Bu cümle retorik değil, hücresel bir gerçekliktir. Ve bu gerçeklik, toplumsal bir utanç değilse, nedir?
Kaynakça:
-
Marston, K., Robinson, O. et al. (2025). Socioeconomic disparities and telomere length in children: a European multicenter cohort study. The Lancet.
-
Shalev, I. et al. (2013). Exposure to violence during childhood is associated with telomere erosion. Molecular Psychiatry.
-
McEwen, B. S., & Seeman, T. (1999). Protective and damaging effects of mediators of stress. Annals of the New York Academy of Sciences.