Verem aşısı COVID-19’a karşı korur mu?

Bacille Calmette-Guerin (BCG) adlı verem aşısı, geçtiÄŸimiz yüzyılın baÅŸlarından beri kullanılıyor. Vereme karşı etkisi onaylanan olan tek aşı olan BCG’den, bugüne kadar dört milyon dozdan fazla kullanıldı.

Max Planck Enfeksiyon Biyolojisi Enstitüsü’nde araÅŸtırmalarını yürüten bilim insanları ise BCG’nin genetiÄŸini deÄŸiÅŸtirip VPM1002 adlı yeni aşıyı üretti. EÄŸer klinik deneyler baÅŸarılı bir ÅŸekilde tamamlanırsa, bu aşı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde tüm dünyada vereme karşı mücadelede kullanılabilir.

VPM1002’nin geliÅŸtirilmesini saÄŸlayan ekibin başında immünolog ve mikrobiyolog Prof. Dr. Stefan Kaufmann bulunuyor. Ekipteki araÅŸtırmacılar, artık aşının COVID-19 kapsamındaki etkisini de test etmeye baÅŸlamışlar. Åžimdiye kadar yapılan testler ise aşının etkileri hakkında ipucu veriyor. Verem alanında uzmanlaÅŸan Kaufmann, DW’ye yaptığı açıklamada “Kontrol çalışmaları, BCG’nin viral solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruma saÄŸladığını gösteriyor. DoÄŸuÅŸtan gelen bağışıklık sistemimiz, BCG sayesinde harekete geçerek, viral solunum yolları enfeksiyonlarına karşı vücudu savunuyor. Buradan yola çıkarak, yeni geliÅŸtirdiÄŸimiz aşının da benzer bir etki yapmasını bekliyoruz” diyor. Bu da COVID-19’a karşı mücadelede umut veren bir durum.

Yeni aşı bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Farelerle yapılan çalışmalar, VPM1002’nin bağışıklık sistemini uyararak COVID-19 gibi virüs enfeksiyonlarını açık bir ÅŸekilde zayıflattığını gösteriyor. Bir aşı veya patojen, vücutta iki farklı bağışıklık sisteminin savunmaya geçmesini saÄŸlıyor. DoÄŸuÅŸtan gelen bağışıklık, bu sistemlerden biri. Ve bu bağışıklık çeÅŸidi, patojenlerin çok çabuk ölmesini saÄŸlıyor.

Bir diÄŸeri ise edinilmiÅŸ bağışıklık sistemi olarak adlandırılıyor. Kaufmann “Bu iki farkı bağışıklık sistemi arasındaki etkileÅŸim, vücudun mümkün olan en iyi tepkiyi vererek kendini savunmasını saÄŸlıyor” diyor.

Araştırmalarda ilk engeller aşıldı

Paul Ehrlich Enstitüsü, VPM1002’nin COVID-19’a kapsamındaki etkileri için yapılan araÅŸtırmaların klinikte üçüncü aÅŸamasına geçilmesi için onay verdi. Ayrıca Almanya’da Hannover Tıp Okulu’nun (MHH) da aralarında bulunduÄŸu birçok farklı klinikte ise benzer araÅŸtırmalar sürüyor.

Yeni verem aşısı VMP1002’nin doÄŸuÅŸtan gelen bağışıklık sistemini aktive edip etmediÄŸine dair testler, ilk etapta Mayıs başı için planlandı. AraÅŸtırmayı yürüten Prof. Christoph Schindler’in ekibinde yer alan bilim insanların biri olan Jacobus Bosch, bu kapsamda yaptığı açıklamada “Böylece COVID-19 gibi ağır solunum yolları hastalıklarının hafifletilmesini amaçlıyoruz” diyor. Hedefleri COVID-19’ın etkilerini mümkün olduÄŸunca azaltmak.

Bosch, açıklamasında “Hannover’da yapılan testler, yeni verem aşısı VPM1002’nın SARS-CoV-2’ye karşı etkisini ölçmek için” ifadelerini kullanıyor. 1000 kiÅŸinin katıldığı ülke çapında yapılan çalışmada yer alanların tamamı tıp alanında çalışıyor ve enfeksiyon olma potansiyelleri yüksek.

AraÅŸtırmanın başındaki Schindler ise “Bundan sonra yapacağımız baÅŸka bir çalışmada, verem aşısı VPM1002’nin 60 yaÅŸ üzeri insanlardaki etkisini test edeceÄŸiz. Bu aÅŸamada odak noktası ise, risk grubundaki kiÅŸilere VPM1002’nin etkili koruma saÄŸlayıp saÄŸlamadığı olacak” diyor. Yapılacak ikinci çalışmaya, ülke çapında 2000 kiÅŸinin katılması bekleniyor.

Zorunlu verem aşısının etkisi

“COVID-19 krizi doruk noktasına vardığında, birkaç bilim insanı BCG aşısının zorunlu olduÄŸu ülkeleri araÅŸtırarak, aşının uygulanmadığı ülkeler ile vaka sayılarını karşılaÅŸtırdı. Bunun sonucunda da bir iliÅŸki olduÄŸunu söylemek mümkün” diyor Kaufmann.

Ancak bu sonuçları oldukça dikkatli bir ÅŸekilde yorumlamak lazım. “KarşılaÅŸtırılan ülkelerin farklı olduÄŸu birçok alan var. Aşı zorunluluÄŸu, vaka sayılarındaki farkı açıklamak için yeterli deÄŸil.” Ancak yine de araÅŸtırmadaki sonuçların çarpıcı olduÄŸunu söylemek mümkün.

Hannover’daki araÅŸtırmacılar da kendilerinden emin. “Yeni verem aşısı VMP1002 gerçekten etkili olabilir” diyor Bosch. “Bu aşı, insan vücudunda doÄŸuÅŸtan gelen bağışıklığın daha iyiye çalışmasını saÄŸlıyor. SARS-CoV-2 virüsüne karşı etkili olması da mümkün ancak emin olmak için klinik araÅŸtırmaların sonuçlarını beklememiz gerekecek.”

Bu araÅŸtırmalar sadece Hindistan ve Almanya’da yapılmıyor. Aynı virüs gibi, tüm dünyada yapılan araÅŸtırmalar da hızlı bir ÅŸekilde ilerliyor.