Türkiye Solunun Hamas Karşısındaki Dayanılmaz Hamaseti

Hamas’ın, sonu kesinlikle İsrail’in ölçüsüz misillemesiyle bitecek olup; Filistin halkına hiçbir getirisi bulunmayacak olan vahşet taarruzu karşısında AKP, CHP, HÜDAPAR, VATAN, TİP, TKP ve EMEP’in aynı ağızdan konuşması ve tek aklı başında açıklamanın, ırkçı faşist Zafer Partisi’nin genel başkanı Ümit Özdağ’dan gelmesi, bu ülkenin kelimenin tam anlamıyla bir tımarhaneye dönüştüğünün ve en zincirliklerinin de sözde devrimci sol muhalifler olduğunun kesin kanıtıdır artık.

Tip’in ve Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarındaki “Ezilen ve hak arayan bir halkın kendini savunmasının yanında olmak” başka bir şeydir; bu cümleleri, o halkı temsil ettiği iddiasındaki gözü dönmüş katiller kıyasıya bir vahşet sergiliyorken kullanarak kör şiddete arka çıkmak çok başka… Bu açıklamayı yaptıktan sonra, “barbarlığın karşısındayız” demeniz kaç yazar.

Ki, bu ikiyüzlü beyzadelerimizi bu doğru sözleri bir kez bile Filistin halkı ile benzer durumdaki Kürt halkı için; örneğin T.C’nin dünkü Rojowa saldırısına dair kullanırlarken görmedik. Bilakis Erkan Baş beyefendinin, “bu ülkede Kürdün hiçbir sorunu bulunmadığına” dair açıklamaları mevcuttur.

Kılıçdaroğlu’nun, konu Filistin halkı olunca onları “hak arayan bir halk” diye tabir ederken; son seçim sürecinde, aynı konumdaki Kürt halkına karşı ırkçı faşistlerle yaptığı şer ittifakı ise bütün berraklığı ile hafızalarımızda…

Hele Kemalist damarlı TKP’nin, yapılan katliamları amasız fakatsız destekledikleri doğrultusundaki açıklaması, insanlığa ziyan!..

Belli ki bu arkadaşlarımız, tıpkı dün Faşist Putin’in şeytanî çehresinde Lenin’i ve onun halihazırdaki emperyal Rusya’sında eski komünist SSCB’yi görerek Ukrayna işgaline destek verdikleri gibi; bugün de İran’ın beslemesi Hamas’ta geçmişin Marksist komünist “Filistin Kurtuluş Örgütü’nün” hayalini görerek, gözü dönmüş cihatçı katillerin Filistin halkının ipini çekecek olan kanlı-karanlık operasyonunun yanında duruyorlar.

Sergilenen kör şiddeti, “Ama İsrail de Filistinliler’e aynısını yaptı!” diye savunup; savaşın bir etiği olur itirazlarına, “İsrail etik dinledi mi ki Filistinliler dinlesin!” diye yanıt vererek, oportünistliğin kitabını yazıyorlar.

Üstelik de İsrail’in, belki de kendi elleriyle kurguladığı bir senaryo olan bu barbarca katliamlardan, Filistin halkı aleyhine nasıl nemalanacağını hiç düşünmeden…

Bir ülkenin ırkçıları, radikal dincileri, sosyalistleri ve bütün devrimci sol muhalif dinamikleri herhangi bir konuda fikir birliği ediyorlarsa; hele de bu fikir birliği, fanatik cihatçı katillerin canavarlık çizgisinde hizalanmaksa, o ülkenin bütün kesimleri birbiriyle aynı kötücül ve aptalca paydalarda buluşarak aynılaşmış demektir. Ve bu da bir toplumun başına gelebilecek en korkunç şeydir.

Kimse kimseyi güvenmesin, kimse birbirine sırtını dönmesin artık bu ülkede; ciddî söylüyorum.

Görünen o ki herkes arkasında, fırsatını bulduğunda birbirinin gırtlağını kesmek ve gözüne kestirdiği kadını kaçırarak tecavüz edip öldürdükten sonra kemiklerini kırdığı çırılçıplak bedenini sergileyerek gücünü göstermek için kullanacağı bir pala saklıyor.

Cehennem, tam da böyle bir yer olmalı!..

Rabia MİNE
Latest posts by Rabia MİNE (see all)