Türkiye’de tarımsal üretim, iklim krizinin derinleşen etkileriyle her geçen yıl daha fazla tehdit altına girerken, yetersiz yağış ve plansız su yönetimi çiftçileri zor durumda bırakıyor. Büyük Menderes Havzası’nda yaşanan kuraklık nedeniyle, Aydın Valiliği tarım alanlarının yüzde 50’sine su verilemeyeceğini açıkladı. Yeni ekim sezonuna girilmişken alınan bu karar üreticilerin tepkisine neden olurken, tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, plansız ve geç alınan su kesintisi kararlarının çiftçiyi mağdur edeceğini vurguladı.
“Karar Geç Alındı, Çiftçinin Gelir Kaybı Karşılanmalı”
Evrensel Gazetesi’nden Duygu Kıt’a konuşan tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, beş yıldır sulama planlaması yapılan Büyük Menderes Havzası’nda alınan kuru tarıma geçiş kararının uygulama açısından mümkün olmadığını belirtti. Çiftçilerin önceden planlama yapmadan yönlendirildiğini ve bu yüzden ciddi gelir kayıplarının olacağını ifade eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde suyla ilgili ciddi bir sorun yaşanıyor. Kuraklık eskiden 15-20 yılda bir görülürken, şimdi her yıl yaşanıyor. Bu yıl da kurak geçerken, mevcut suyun verimli kullanılmadığı ortada. Aydın’da 28 Şubat’ta İl Kuraklık Kriz Merkezi’nin aldığı karar ile çiftçilere yüzde 50 oranında kuru tarım yapmaları söylendi. Ancak bu, ekim yapılmış ve tohum alınmış bir dönemde uygulanabilir değil. Üstelik tarım alanlarının hangi kriterlere göre belirleneceği de açıklanmadı. Çiftçiler mağdur olacak.”
Su Kaybı ve Yönetimsizlik Üretimi Tehdit Ediyor
Yıldırım, kuru tarımın yalnızca su verilmemesi anlamına gelmediğini, bunun belirli bir üretim tekniği olduğunu hatırlatarak, doğru bir planlama yapılmadan tarımsal üretime yönelik böyle bir değişikliğe gidilmesinin büyük sorunlara yol açacağını ifade etti.
“Kuru tarım bir üretim sistemidir. Toprak neminin korunmasını, ekim derinliğinin hesaplanmasını gerektirir. Türkiye’de bu konuda geçmişte başarılı çalışmalar yapıldı. Ancak şimdi çiftçiye ‘yarısına su verilmeyecek’ demek, tarım politikasındaki yönetimsizliğin göstergesidir.”
“İthalata Bağımlılık Artacak, Tüketici de Etkilenecek”
Su yönetimindeki eksikliklerin sadece çiftçiyi değil, tüketiciyi ve sanayiciyi de olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Yıldırım, tarımsal üretimin azalmasıyla ithalata bağımlılığın artacağına dikkat çekti:
“Eğer suyun verimli kullanımı sağlanmazsa, çiftçi zarar eder, üretim düşer ve gıda fiyatları yükselir. Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre sulamadaki verimlilik sadece yüzde 51. Yani bakanlık suyun yüzde 49’unun kaybolduğunu zaten kabul ediyor. Bu kaybı önlemek yerine, çiftçiye suyu kesme kararı alınıyor. Verimsiz su yönetimi nedeniyle çiftçi zarar görürken, üretim açığını kapatmak için ithalata yönelmek zorunda kalacağız. Sonuç olarak üreticiden tüketiciye kadar herkes bu plansızlıktan olumsuz etkilenecek.”
Yıldırım, çözümün suyun verimli kullanılması, basınçlı sulama sistemlerinin teşvik edilmesi ve doğru planlama yapılması olduğunu belirtti. Kuraklığın kaçınılmaz olduğu ancak tarımın sürdürülebilir olması için önceden alınan kararlarla çiftçinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.