“Suriyelilerin çoğunluğu geleceğini Türkiye’de aramıyor”

CHP’li Gamze Akkuş İlgezdi’nin hazırladığı rapora göre Suriyelilerin büyük çoğunluğu Türkiye’de kalmak istemiyor. Geleceğini Suriye’de arayanlar, İstanbul’da yaşayan sığınmacıların en eğitimli kesimlerini oluşturuyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin hazırladığı “İstanbul’daki Suriyeli Sığınmacılar, Geri Dönme Eğilimleri ve Beklentileri” başlıklı raporda, “Sığınmacılar artan milliyetçiliğin baskısı altında yaşıyorlar. Suriyeli sığınmacıların önemli bir bölümü geleceğini Türkiye’de aramıyor. Geleceğini Suriye’de arayanlar, İstanbul’da yaşayan sığınmacıların en eğitimli kesimlerini oluşturuyor” tespitleri yer aldı.

İlgezdi’nin, İstanbul’da yaşayan Suriyeli sığınmacılarla yaptığı görüşmelerin ardından hazırladığı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sunduğu raporda; İstanbul’daki Suriyeli sığınmacıların geleceklerini hangi ülkede aradıkları, Suriye’ye dönme eğilimleri, CHP’ye yönelik düşünceleri ve beklentileri, Türkiye’deki sorunları ele alındı.

“Irkçı tepkilerin hedefi haline getirmemeliyiz” uyarısı

Raporda; “Öncelikle AKP’nin dış politika, sınır güvenliği ve asayiş alanlarında ülkemizi büyük bir felaketle yüz yüze bırakan politikalarını acımasızca eleştirirken sığınmacıları araçsallaştırmamaya ve onları ırkçı tepkilerin hedefi haline getirmemeye özen göstermeliyiz” önerisi yer aldı.

Raporda; Suriye’den kitlesel göçün en son Aralık 2016’da Halep’te yaşanan savaşla meydana geldiği anımsatılarak, 2017’den itibaren Türkiye’ye gelenleri ekonomik göç olarak kabul etmek; savaş ve siyasi nedenlerle Türkiye’de misafir olanlarla ekonomik nedenlerle gelenleri birbirinden ayırmak gerektiği belirtildi.

Büyük çoğunluk geleceğini Türkiye’de aramıyor

Raporda; Türkiye’deki yaygın kanının aksine sığınmacıların homojen bir yapıya sahip olmadığı, modern, eğitimli ve devlet himayesine ihtiyaç duymayan çok sayıda sığınmacı olduğu belirtildi. “Suriyeli sığınmacıların önemli bir bölümü geleceğini Türkiye’de aramıyor” tespitinin yer aldığı raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Sığınmacıların önemli bir çoğunluğu, Suriye’de barış ortamı sağlanıp demokratik bir düzen kurulduğunda ülkesine dönmek ve ülkelerindeki demokratik dönüşümün parçası olmak istiyor. Geleceğini Suriye’de arayanlar, İstanbul’da yaşayan sığınmacıların en eğitimli kesimlerini oluşturuyorlar. Bu kesimler, ya seküler siyasi partilere üye olarak ya kurdukları sivil toplum kuruluşları aracılığıyla hem Suriye’deki gelişmeleri yakından izliyorlar hem adil, demokratik, laik bir rejim için kafa yoruyorlar. Suriyeli sığınmacıların eğitim durumları ile ilgili kamuoyu araştırmalarına baktığımızda; yüzde 10’u bulan üniversite ve üstü eğitim alanlarla yüzde 17 civarında, lise mezunu olanların büyük çoğunluğu, yaşamlarını göçmen olarak sürdürmek istemiyor.”

Hedef Kanada ve Avrupa

Sığınmacıların önemli bir bölümünün geleceğini Kanada veya Avrupa ülkelerinde aradığına işaret edilen raporda, “Türkiye’de iş kuramamış, çocukları doğru düzgün eğitim alamayan Suriyeliler Batı’ya göç etmek istiyor. Türkiye’de iş sahibi bir Suriyeli sığınmacıya göre, ‘Türkiye kapıları açsa Suriyeli sığınmacıların yüzde 90’ı Batı’ya gider. Suriye’de bir meslek sahibiyken dil sorunu yüzünden Türkiye’de ucuz ve sigortasız çalışmak zorunda kalanlar da yüzlerini Batı’ya çevirmiş durumdalar’. Dil bilmemeyi uyum için en büyük engel olarak gören bu kişiler, gitmek istedikleri ülkenin dilini bilmemelerine rağmen gitmek isteme gerekçelerini ‘Oralarda uyum devletin desteği ile sağlanıyor. Dil öğrenene kadar devlet günlük yaşamı sürdürecek kadar da olsa destek veriyor. Burada ya çalışıp karnınızı doyuracaksınız ya dil öğreneceksiniz’ diye açıklıyorlar. 2020 verilerine göre; Türkiye’de, 27 bin 606 Suriyeli öğrenci bulunuyor. Görüştüğüm üniversite öğrencileri de okul biter bitmez Batı’ya gitmek istiyor. Gerekçe olarak da Türkiye’de iş imkanlarının sınırlı olmasını gösteriyorlar. Gıda mühendisliği okuyan Amir, ‘Üniversitede okuyan Türk arkadaşlarımın çoğu da Avrupa’ya gitmek istiyor. Sadece biz değil. Onlar için yeterli iş imkanı olmayan bir ülkede biz nasıl iş bulabiliriz’ diyor” ifadeleri yer aldı.

İş kuranlar ve Türkmenler yerleşik

Göç Araştırma Raporu’na göre; İstanbul’da yaşayan Suriyelilerin yüzde 8’i kendi işini kurmuş durumda. Ticaret Bakanlığı’nın açıklamasına göre; 26 Şubat 2019 itibarıyla en az bir ortağı bulunan Suriye uyruklu şirket sayısı 15 bin 159.  TEPAV’ın “Türkiye’de Suriyeli Girişimciliği ve Mülteci İşletmeler” araştırmasına göre de bu işletmeler, Suriyeli nüfusun yüzde 7’sine iş imkanı sağlıyor.

Türkiye’de yerleşik bir düzen kurmayı başarmış, kendi işini kurmuş olanlar bundan böyle Türkiye’de yaşamak istiyor. Geleceğini Türkiye’de kurmak isteyen bir başka grup ise Türkmenler. Dil ve kültür benzerliği nedeniyle burada kendilerini daha rahat hissediyorlar.

Suriye’den ekonomik göç

Raporda savaştan kaçan, siyasi nedenlerle Suriye’den gelenlerin dışında, Suriye’den azımsanmayacak sayıda ekonomik göç gerçekleştiğine de dikkat çekiliyor. Resmi rakamlara göre; Ağustos 2021’de Türkiye’deki Suriyeli nüfus, haziran ayına oranla 17 bin 672 kişi artarak 3 milyon 584 kişiye ulaştı.

Raporda, “İki ayda Türkiye sınırlarından giren 17 bin 672 kişinin hemen hepsi, ekonomik nedenlerle geldiler. Burada kayıt dışı işlerde çalışıp, kazandıkları parayı Suriye’deki ailelerine gönderiyorlar. Her bayram sınırda tanık olduğumuz, bayramlaşmaya gidenlerin önemli bölümünü bunlar oluşturuyor” denildi.

“Türk hükümeti tarafından esir alınmış hissediyorlar”

Gamze Akkuş İlgezdi, raporunda izlenimlerini şöyle aktardı:

“Siyasi partiler ve STK’lar aracılığıyla örgütlenen Suriyeli laik, demokratik muhalif kesimler, iktidarın Suriye’ye dönük ve Suriyeli göçmenlere ilişkin politikalarını sorunlu buluyor. Suriyeli toplumun aydın ve entelektüel kesimleri, sığınmacı konusunun AKP’nin kararı ve vicdanına bırakılmaması gerektiğini düşünüyor. Suriyeli sığınmacılar, Türk hükümeti tarafından adeta esir alındıklarını düşünüyorlar. Ne Avrupa’ya gitmeleri için kapılar açılıyor, ne burada insani koşullarda yaşamalarının koşulları yaratılıyor. Üstelik horlanıyor, aşağılanıyor, geri gönderilme korkusuyla yaşıyor ve gayri insani koşullarda çalışıyorlar.”

ANKA/BK,TY