Sosyolojik Olarak Eğitimde Acil Çözülmesi Gereken Temel Sorunlar | Arslan Özdemir

Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır.,

(Albert Einstein)

Eğitim, insanların aydınlık bir dünyada yönlerini bulacakları ‘olmazsa olmaz, koşullardan biridir. Eğitim, yapısı itibarıyla okula devam eden nüfusu değil; öğretmen, öğrenci ve veli üçlemesi dışında da tüm ülkeyi ilgilendiren toplumsal bir kurumdur.

Günümüz dünyasında gelecekte seçkin bir yer edinme koşulunun başında eğitim sisteminin işleyişinin mükemmel olmasının yanında nitelikli bir eğitimin olması da gerekir. Eğitimde kaliteyi yükseltmek ve toplumsal yaşama olumlu yansımasını sağlamak, öğrenci velilerini maddi ve manevi açıdan rahatlatmak, çağın gereklerine uygun bir eğitim modeli geliştirmek toplumsal açıdan bir gerekliliktir.

Bu dorum bir gereklilik ise o halde eğitim açısından Eğitim Uzmanlarınca tespit edilen sorunların bir an önce yine Eğitim Uzmanlarının önerileri çerçevesinde çözülmesi gerekir. Aksi halde eğitim alanında sorunlar çözülmedikçe, toplumun diğer alanındaki sorunları da artacaktır. Nihayetinde toplum bir bütündür ve eğitim kurumu toplumun en temel kurumlarından birisidir.

Günümüzde eğitim alanındaki sorunlar alarm zili çalıyor. Sorunlar uzmanlarca tespit edildiği halde çözümü bir türlü gerçekleşememektedir. Toplumsal açıdan Eğitim Uzmanlarınca tespit edilen ve acil olarak çözülmesi gereken sorunların bazıları şunlardır;

  • Öğretmensiz okullar, birleşmiş sınıflar öğrenci başarısını olumsuz etkilemektedir.
  • Eğitimin her kademesine yönelik köklü bir eğitim reformu zorunludur.
  • Üniversite eğitimi gençleri gerçek dünya ile uyumlu yetenekler kazandırmamaktadır.
  • Eğitim, zengin ve varlıklı kesimin kolay eriştiği; yoksulların fırsat eşitliğini yakalayamadığı görünümden çıkarılmalıdır.
  • Millî Eğitim Bakanlığı,5 yıllık Stratejik Planındaki hedeflerini sorgulamalıdır.
  • Eğitim sistemi içinde taşıdığı ezber, test ve teoriye dayalı zaaflarından kurtarılmalıdır.
  • Uygulamalı eğitime hak ettiği değer verilmeli, sistem unvan dağıtan denetim yapmayan görüntüsünden uzaklaştırılmalıdır.
  • Küresel rekabet ortamında üniversiteli gençlerin yetkinlikleri geliştirilmelidir.
  • Sistemin geleceğine yönelik planlamalarda; bilgi, üretim, inovasyon, yazılım ve kodlama eğitimlerin önemi dikkate alınmalıdır.
  • Dijitalleşmenin iş dünyasını toptan değiştireceği göz önüne alınarak sistem içinde iş dünyasına yönelik ayarlamalar yapılmalıdır.
  • UNICEF ve OECD tarafından yayımlanan ve eğitimde yeniden yapılanmayı öngören öneriler mercek altına alınmalıdır.
  • Eğitimde yeniden yapılanma yolunda, eğitim olanaklarına erişim artmalı, nitelikli eğitim yaygınlaştırılmalıdır.
  • Eğitimde müfredat, ideolojik eğitimin verildiği bir dönemi yansıtmamalıdır.
  • Eğitimde yeniden yapılanmaya gidilirken, öğrencileri teknolojik bağımlılıktan kurtaracak projeler üzerinde çalışılmalıdır.
  • Bilgi toplumuna erişimi sağlayacak yapılanmada öğrencilerin kendi toplumsal kültürünü, evrensel insani değerleri özümsemeleri sağlanmalıdır.
  • Teknoloji üzerine kurulu gelecek tasarımları yapılırken, eğitimde kodlama dersleri yoğunlaştırılmalıdır.
  • ABD, Avrupa ve Uzakdoğu Asya ülkelerinden sonra ülkemizde de uygulamaya konulan STEM (Fen, Teknoloji, Matematik) modelinin yaygınlaşması üzerinde çalışılmalı; bu modeli kapsayan dersleri verecek olan öğretmenlerin iyi yetişmesi sağlanmalıdır.

Bu sorunların çözümü siyasetten uzak Eğitim uzmanlarının yapacağı çalışmalarla gerçekleşebilir. Sorunların çözüldüğü yeni bir eğitim-öğretim yıllı dileğiyle.

Arslan ÖZDEMİR