Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin hayvancılık politikalarını sert bir dille eleştirdi. Sarıbal, özellikle canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına bağımlılığın sektörü iflas noktasına getirdiğini belirterek, “AKP’nin ithalat odaklı politikaları, yerli üreticiyi zora soktu. Amaç, vatandaşa ucuz et sunmak değil; yandaşları zengin etmek” dedi.
İthalata Harcanan Milyarlar Sorunu Çözmedi
Sarıbal, Türkiye’nin son 14 yılda hayvancılık ithalatına 11,8 milyar dolar harcadığını, buna rağmen kırmızı et fiyatlarının düşürülemediğini ifade etti. Ocak-Ekim 2024 döneminde hayvancılık ithalatı için 1 milyar dolardan fazla harcandığını aktaran Sarıbal, bu miktarın 591 milyon dolarının 331 bin canlı hayvan ithalatına, 439 milyon dolarının ise 69 bin ton kırmızı et ithalatına harcandığını belirtti.
“2023’te ithal edilen 818 bin baş sığırın yüzde 73’ü Brezilya ve Uruguay’dan geldi. 2024’te bu oran yüzde 60’a geriledi ancak ithalata bağımlılık devam ediyor. Yerli üreticiyi güçlendirmek yerine, ithalat lobilerine destek veriliyor” dedi.
Küçük Ölçekli Üreticilere Destek Çağrısı
Hayvancılık krizinin çözümü için ithalata dayalı politikaların terk edilmesi gerektiğini vurgulayan Sarıbal, “Üretimi artırıcı ve verimliliği yükseltici politikalar acilen hayata geçirilmelidir. Büyük ölçekli işletmelere verilen destekler, küçük ve orta ölçekli aile işletmelerine yönlendirilmelidir. Bu yaklaşım, hem kırsalda gelir dağılımını iyileştirecek hem de sürdürülebilir üretimi mümkün kılacaktır” dedi.
Süt üreticilerinin de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Sarıbal, maliyet artışlarına rağmen alım fiyatlarının düşük kaldığını söyledi. “Bir litre sütün maliyeti 19 lirayken, üreticiye 12-14,5 lira arasında ödeme yapılıyor. Bu sürdürülebilir değil. Çiğ süt fiyatlarının en az 21-22 lira olması gerekiyor. Aksi halde üreticiler anaç hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalıyor” diye konuştu.
Şap Hastalığı Sorunu ve Sağlık Tehditleri
Bursa’nın Yeniceabat Mahallesi’nde tespit edilen şap hastalığına da dikkat çeken Sarıbal, hayvan hareketlerinin yasaklanmasını gerekli ancak yetersiz bir önlem olarak değerlendirdi. “Avrupa’da nadir görülen bu hastalık, Türkiye’de hala ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu, hayvancılık politikalarının başarısızlığını bir kez daha gözler önüne seriyor” dedi.
Sarıbal, hayvancılık krizinin, yerli üretimi teşvik eden ve dışa bağımlılığı azaltan politikalarla aşılabileceğini ifade etti. “Hayvan varlığını artırmak ve etkin bir örgütlenme modeli oluşturmak zorundayız. Ancak bu şekilde vatandaşın sağlıklı, sürdürülebilir ve uygun fiyatlı gıdaya erişimini sağlayabiliriz” dedi.
İthalatın Güncel Tablosu (Ocak-Ekim 2024)
Bu veriler ışığında Türkiye’nin hayvancılık politikalarının yeniden ele alınması ve yerli üreticilere yönelik desteklerin artırılması gerektiği vurgulanıyor.
