BM Raporu: Çatışma bölgelerinde artan cinsel şiddet

Birleşmiş Milletler’in (BM) son raporu, çatışma bölgelerinde cinsel şiddet vakalarının arttığını gösteriyor. Bu durum, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha bu acil ve ciddi insan hakları sorununa çekiyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, tecavüzün, cinsel kölelik, fuhuşa zorlama, zorla hamile bırakma ve zorla evlendirmenin hala “savaş taktiği” olarak kullanıldığını ve mağdurların büyük oranda kadınlar ve kız çocukları olduğunu dile getirdi.

Raporda, Gazze’de İsrail güçlerinin Filistinlilere yönelik şiddetine de yer verildi. Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırısından bu yana Batı Şeria’daki tutuklamalarda İsrail güvenlik güçlerinin Filistinli kadın ve erkekleri dövdüğü ve aşağıladığı, genital organların tekmelenmesi ve tecavüz tehditleri gibi cinsel saldırıların da yaşandığı belirtiliyor.

BM Çatışmalarda Cinsel Şiddet Özel Temsilcisi Pramila Patten, radikal İslamcı örgütün İsrail saldırısı esnasında bazı İsraillilerin tecavüze uğradığına ilişkin “net ve ikna edici bilginin” mevcut olduğuna işaret etmiş, Hamas’ın Gazze Şeridi’ne kaçırdığı rehinelerden de çok büyük ihtimalle tecavüze uğrayanların bulunduğunu kaydetmişti.

Bu rapor, çatışma bölgelerindeki cinsel şiddetin sadece fiziksel zararlarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda psikolojik, sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurduğunu da gözler önüne seriyor. Mali ve Nepal’de çatışma bölgelerindeki tecavüz mağduru kadınların HIV/AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar, tecavüze bağlı jinekolojik yaralanmalar ve psikolojik travma sebebiyle genellikle iş bulamadıkları ve gelir getirici faaliyetlere katılamadıkları belirtiliyor.

Uluslararası toplumun bu konuda daha fazla eyleme geçmesi ve çatışma bölgelerindeki cinsel şiddeti önlemek için somut adımlar atması gerekiyor. BM’nin raporları, bu konuda farkındalık yaratmanın yanı sıra, mağdurlara destek olmak ve failleri adalet önüne çıkarmak için bir temel teşkil ediyor. Cinsel şiddet, savaşın yıkıcı etkilerinden biri olmaya devam ediyor ve bu, tüm dünyanın mücadele etmesi gereken bir insanlık suçu olarak kalıyor.

NHY/ MSN, DW Türkçe