Eski RAF üyesi Almanya’daki operasyonları deÄŸerlendirdi: Devlet devrimcilerin tarihini silmek istiyor

Almanya’da eski Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) üyesi Daniela Klette’nin 30 yıl sonra Berlin’de yakalanması, RAF örgütünü yeniden gündeme getirdi. Bu durum, Almanya’da solun tarihinde önemli bir yer iÅŸgal eden RAF’ın faaliyetlerini ve Alman devletinin tavrını tekrar mercek altına almayı saÄŸladı.

RAF, 1970 yılında kurulmuÅŸ ve 1998’e kadar faaliyet göstermiÅŸ bir örgüttür. Örgütün kurucuları Andreas Baader ve Ulrike Meinhof, tutuklandıktan sonra bile RAF’ın faaliyetleri devam etmiÅŸtir. 24 Nisan 1975’te gerçekleÅŸen Stockholm’deki Alman BüyükelçiliÄŸi baskını gibi eylemler, RAF’ın etkisini ve kararlılığını göstermiÅŸtir.

Eski RAF üyesi Karl-Heinz Dellwo, RAF’ın tarihsel misyonunu ve Alman devletinin sosyalist sola karşı tutumunu CGTN Türk’e anlattı. Dellwo’ya göre, RAF, 1968 hareketinden doÄŸmuÅŸ ve Berlin’de silahlı mücadele yürütmüştür. Ancak, RAF üyeleri uzun yıllar arandıkları için teslim olma imkanı bulamamış ve hayatta kalmak için çeÅŸitli yollara baÅŸvurmuÅŸlardır. Dellwo, RAF’ın eylemlerinde dikkat çekici bir ÅŸekilde her zaman kiÅŸisel zararı minimumda tuttuklarını belirtmiÅŸtir.

Alman medyasının RAF’ı sadece suçlular ve deliler olarak gösterdiÄŸini belirten Dellwo, bunun Alman elitlerinin bilinçli bir tercihi olduÄŸunu ifade etmiÅŸtir. RAF ve Almanya’daki silahlı mücadele tarihi, genellikle siyasi baÄŸlamda ele alınmamış ve olaylar sadece ÅŸiddet arzusuyla iliÅŸkilendirilmiÅŸtir. Dellwo, Alman burjuvazisinin Nazi döneminde Nazilerle iÅŸbirliÄŸi yaptığını ve sosyalist devletlere karşı Amerika’nın SoÄŸuk SavaÅŸ’ına entegre olduÄŸunu vurgulamıştır.

Son olarak, Dellwo Alman devletinin RAF üyelerini tutuklamak ve inkar etmeye zorlamak için çaba gösterdiÄŸini ve bu tutumunun aÅŸağılayıcı olduÄŸunu belirtmiÅŸtir. Almanya’daki durumun devlet ve elitlerin tutumunu eleÅŸtirebilecek nitelikte olduÄŸunu dile getirmiÅŸtir.