Geçen gün, yanımdan koÅŸarak geçen bir çocuk üç adım ötemde yere yapıştı. Bir süre yerde kalan çocuk, ayaÄŸa kalkıp sağına soluna muzip muzip bakarak “BaÅŸardım!” diye bağırmaya baÅŸladı. Bu sahne, bana bir çocuÄŸun basit ve saf sevincinin hayatın küçük zaferlerine dair ne kadar anlamlı bir örnek olduÄŸunu hatırlattı.
Bugün akÅŸama doÄŸru, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ÅžimÅŸek, “BaÅŸardık!” diye mesaj atınca, yerden kalkan o çocuk aklıma geldi. Ancak, Mehmet ÅžimÅŸek hiç kusura bakmasın; yere düşüp ayaÄŸa kalkan çocuÄŸun ironisinin yanından geçmeyen bir ironi anlayışına sahip.
Her ÅŸeyden önce, ekonomiyi gri listeye düşüren ve halkı da gerçek anlamda yere yapıştıran, alabildiÄŸine yoksullaÅŸtıran bir hükümetin üyesi olan Mehmet ÅžimÅŸek, hangi baÅŸarıdan söz ediyor? Ãœlke ekonomisini ve mali sistemini bu duruma getiren politikaların sorumluluÄŸunu taşıyan hükümet, halkı da aynı ÅŸekilde yere sermiÅŸken, ÅžimÅŸek’in “BaÅŸardık!” demesi büyük bir tezat oluÅŸturuyor.
Mehmet ÅžimÅŸek’in baÅŸarısından bahsettiÄŸi ÅŸey, Türkiye’nin Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) gri listesinden çıkışı olabilir. Ancak, bu durum halkın günlük yaÅŸamında nasıl bir deÄŸiÅŸiklik yaratıyor? Halk hala düştüğü yerden kalkamamışken, ekonomik zorluklar ve yoksulluk devam ederken, ÅžimÅŸek’in zafer naraları sadece boÅŸ bir söylemden ibaret.
Ekonomiyi kara listeye düşüren politikaların ardından, halkın yoksullaÅŸtırılması gerçeÄŸi ortadayken, bu baÅŸarı söylemleri ne kadar gerçekçi? Halkın hala yerden kalkmayı beklediÄŸi bu dönemde, Mehmet ÅžimÅŸek’in “BaÅŸardık!” demesi, yere yapışan ve kalkmaya çalışan halkın durumunu göz ardı eden bir yaklaşım.
Bir çocuÄŸun düşüp kalkmasının verdiÄŸi saf ve içten sevinç, hayatın küçük zaferlerinin bir yansımasıdır. Ancak, Mehmet ÅžimÅŸek’in baÅŸarısından bahsettiÄŸi ÅŸey, halkın yaÅŸadığı gerçek zorlukları ve ekonomik sıkıntıları göz ardı eden, samimiyetten uzak bir söylemdir. Halkın gerçek anlamda yerden kalktığı gün, belki de hep birlikte “BaÅŸardık!” diyebiliriz. Ancak o gün, bugün deÄŸil.
- Asgari Ücretin Ötesi: Eşitlik İçin Genel Grev - 25 Aralık 2024
- Toplumsal Yarayı Anlamak: Maraş Katliamı’nın Derin Kökleri - 23 Aralık 2024
- Yeni Zenginler: Gösterişçi Tüketim ve Lümpen Burjuvazi - 15 Aralık 2024