İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Altılı Masa toplantısı sonrasında beklenen açıklamayı yaptı. Partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak İmamoğlu ve Yavaş isimlerine ilişkin önerisini yinelediğini ancak bu önerinin Kemal Kılıçdaroğlu lehine reddedildiğini söyledi.
İYİ Parti Genel İdare Kurulu toplantısı sonrası konuşan Akşener, perşembe günkü Altılı Masa toplantısında aday olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu önerdiğini ancak bu önerinin diğer 5 parti tarafından reddedildiğini açıkladı.
Akşener, masada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçradoğlu’nun adaylığının kabul edildiğini ifade etti.
Akşener, “Üzülerek söylüyorum ki dün itibarıyla altılı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir.” ifadelerini kullandı.
Akşener “Şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir. Altılı masa artık potansiyel adayların tartışılabildiği ortak akıl platformu olmaktan çıkmış, tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür.” dedi.
İmamoğlu ve Yavaş’a çağrıda bulunan Akşener, “Milletimiz bugün çok kritik bir kırılmanın eşiğinde sizi göreve çağırıyor.” şeklinde konuştu.
Akşener konuşmasında, “Bugün burada sizlerin aracılığıyla, Sayın Mansur Yavaş’a ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na bir çağrıda bulunmak istiyorum: Değerli başkanlarım, siz bu milletin iradesiyle seçildiniz. Üzerinize atılan tüm iftiralardan alnınızın akıyla çıktınız. Tüm engellemelere rağmen çok çalıştınız. Görevinizi en iyi şekilde yaptınız. Milletimizi enkazın altında bile yalnız bırakmadınız. Ne mutlu size ki milletimiz gayretlerinizi gördü, yanınızda durdu. Milletimiz, samimiyetimizi anladı, başının üstünde taşıdı. Milletimiz sizleri sevdi, bağrına bastı. Ve bugün de çok kritik bir kırılmanın eşiğinde sizi göreve çağırıyor.” ifadelerini kullandı
‘Milletimiz size ateşten bir gömlek giymeyi vazife kılmıştır’
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü: “Tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi bugün de vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlike altındayken; kurumlarımız yıpratılıp içleri boşaltılırken; devletimizin itibarı, ciddiyeti ve hafızası her gün birer birer yok edilirken; yüz yıl önce olduğu gibi bugün de saray hükümeti üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyip milletimizi yokluğa mahkum ederken yüz yıl önce olduğu gibi bugün de milletimiz istiklalini yine kendi azim ve kararına bağlamıştır. Size de ateşten bir gömlek giymeyi vazife kılmıştır.
Bu vazife cumhuriyetimizin yeni asrının şafağında yepyeni bir sayfa açma vazifesidir. Bu vazife sadece bir dayatmayı değil topyekun bir dayatmacılığı yıkma vazifesidir.
Bu vazife sadece bir kişiyi değil, kendini milletten büyük gören çirkin bir zihniyeti yenme vazifesidir.
Bu vazife sadece bir seçimi değil, geleceğimizin tüm seçimlerini kazanma vazifesidir. Bu vazife milletin sesini duyma vazifesidir. Bu vazife millet iradesini yeniden hakim kılma vazifesidir.
Bu vazife milletin hakkını millete teslim etme vazifesidir.
Bu vazife cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Atatürk’ümüzün muasır medeniyetler hedefine ulaşma vazifesidir. Nasıl ki bundan yüz yıl önce aynı vazife şanlı bir iradeyi tüm engelleri aşıp Samsun’a çıkarttıysa yüz yıl sonra bugün de bu vazife prangalardan sıyrılıp milletin sinesine varmayı emretmektedir.
Hiç şüphemiz yok ki bu vazife reddedilemez bir vazifedir. Görmezden gelinemez bir vazifedir.
Çünkü bu çağrının sahibi millettir. Çünkü bu sözün sahibi millettir. Çünkü bu karar, milletindir. Bu saatten sonra bizlere düşen bir seçim yapmaktır. Ya ışıl ışıl bir güneşin altında dimdik duracağız ya da uzayan gölgelerde kaybolacağız. Ya şanlı bir mücadelede milyonlarla yürüyeceğiz ya da trajik bir hikayede figüranlık yapacağız.
Ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız. İnanıyorum ki hep birlikte tarih yazacağız.”
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024