İzmir’deki su çalıştayında su kullanımı tartışıldı: Yüzde 71’lik tasarruf mümkün

İzmir Seferihisar’daki su çalıştayında suyun etkin kullanımı konusu masaya yatırıldı. İklim krizi ile baş etmenin yolunun etkin su kullanımından geçtiği belirtildi.

Yerel yönetimleri, sivil toplum örgütlerini, sulama birliklerini, üretici kooperatiflerini, akademisyenleri, uzmanları, muhtarları ve çiftçileri bir araya getirerek, su krizini konuşmayı ve çözüm yöntemlerini tartışmayı amaçlayan “Kuyu Kurumadan” başlıklı su çalıştayları Seferihisar toplantısı ile başladı. Toplantıya Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümünden Doç. Dr. Murat Kılıç, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesinden Ahmet Tomar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesinden Serkan Solak katıldı.

Toplantı KEÇİ Derneği’nden Baha Okar’ın açılış konuşması ile başladı. Okar konuşmasında ülkemizin bilinenin aksine su zengini bir ülke olmadığının altını çizerken, kuyularımızın kuruduğunu ve tehlikenin eşiğinde olduğumuzu belirtti. Okar’ın ardından söz alan Seferihisar Belediyesi Başkanı İsmail Yetişkin bu önemli çalışma için KEÇİ Derneği’ne teşekkürlerini iletti. Ardından Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümünden Doç. Dr. Murat Kılıç, sunumunda Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2000 yılında 1.652 metreküpken bu miktarın 2020 yılında 1.346 metreküpe düştüğünü ve suyun tasarruflu kullanımının büyük önem arz ettiğinin altını çizdi. Kılıç aynı zamanda ülkemizde su kullanım oranlarına bakıldığında, tarımda su kullanım oranının yüzde 73 olduğunu ve sulama yöntemleri arasında damla sulamanın ise sadece yüzde 2’ye tekabül ettiğini belirtti.

Fazla su zarar…

Doç. Dr. Murat Kılıç sunumunda tarımsal üretimde fazla su kullanmanın verimi ve geliri düşürdüğünün ve toprakların tuzlaşması gibi çevre zararlarına yol açtığının altını çizdi. Kılıç’ın ardından söz alan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesinden Ahmet Tomar su kaynakları etkin kullanılırsa iklim krizi ile baş edilebileceğini sözlerine ekledi. Ayrıca bitki fizyolojisinin insan fizyolojisinden hiçbir farkının olmadığını, bir insanın tek seferde bir sürahi su içemeyeceği gibi bitkinin de vahşi sulama ile etkin sulanamayacağını belirtti. Tomar suyun korunabilmesi için açık sulama sistemlerinin kapalı sisteme dönüştürülmesi ve bireysel sulamadan hızla vazgeçilmesi gerektiğini önemle vurguladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi’nden Serkan Solak ise konuşmasında Seferihisar Barajı’nın Türkiye’de ilk defa kapalı sistem olarak yapılan baraj olduğunu ve Bakanlık oluruyla da Seferihisar Belediyesi’ne devredildiğini belirtti. 2014 yılında yapılan rehabilitasyon ile de su kayıplarının asgariye indirildiğini ve ön ödemeli kartlı sisteme geçiş ile de üreticilerin adil ve eşit su tüketimi yapmalarını sağladıklarını ifade etti.

Toplantı soru ve cevap bölümünün ardından sona erdi. Su çalıştayları Selçuk, Ödemiş, Çiğli ve Foça toplantılarıyla devam edecek.