Ä°zmir Barosu, 10 Aralık Dünya Ä°nsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, son bir yılda yaÅŸanan insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Açıklamada, depremlerde yaÅŸam hakkının ihlal edildiÄŸi, iÅŸkence ve kötü muamelenin devam ettiÄŸi, ekonomik kriz nedeniyle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiÄŸi, kadına yönelik ÅŸiddetin önlenmediÄŸi, LGBTÄ°+’lara yönelik ayrımcılık ve ÅŸiddetin devam ettiÄŸi, mültecilerin temel sorunlarının çözülmediÄŸi, düşünce ve ifade özgürlüğünün, toplantı ve gösteri yapma özgürlüğünün, örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiÄŸi belirtildi.
Ä°zmir Barosu Ä°nsan Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi avukat AyÅŸe Kaymak tarafından yapılan açıklamada, “YaÅŸadığımız deprem felaketinde insan hakları da enkaz altında kaldı. Mahsur kalan insanları kurtarmak için personel, makineler ve operasyonel ekipmanı içeren hayat kurtarıcı yardımları engelleyen devlet; ne yazık ki kendilerine yönelik eleÅŸtirilerin yayılmasını durdurmak için eriÅŸim engellemelerini devreye sokarak halkın bilgiye eriÅŸim ve ifade özgürlüğü hakkını ihlal etti. Depremi takip eden ilk iki günde devlet, bir kısmı sadece sosyal medya paylaşımları nedeniyle olmak üzere gazeteciler dahil 90’dan fazla kiÅŸiyi gözaltına aldı. Ä°nsani yardım eÅŸit ve adil dağıtılmadığı gibi depremden en çok etkilenenlerden olan mülteci depremzedelere yardım edilmeyeceÄŸine dair hukuka aykırı talimatlar ile ayrımcılık yasağı ihlal edildi” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, karakollar, geri gönderme merkezleri ve tüm tutulma alanlarında kalanlara, sokakta gösteri ve yürüyüş hakkını kullananlara iÅŸkence ve kötü muamelenin devam ettiÄŸi belirtildi. Ekonomik krize de vurgu yapılan açıklamada, “Derin yoksulluk içindeki insanların eÄŸitim, saÄŸlık, barınma, beslenme, güvenlik, adalete eriÅŸim gibi en temel insan haklarının ihlal edilmesine neden olmuÅŸtur” ifadeleri kullanıldı.
Kadına yönelik ÅŸiddetin önlenmesi için devlete en kapsamlı yükümlülükler yükleyen Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nden hukuka aykırı bir ÅŸekilde çıkılması ve 6284 sayılı yasanın tam ve etkin bir biçimde uygulanmaması nedeniyle yüzlerce kadının yaÅŸam hakkının elinden alındığı belirtilen açıklamada, LGBTÄ°+’lara yönelik nefret söylemi, taciz, fiziksel saldırı ve diÄŸer hak ihlalleri önlenmediÄŸi gibi haklarını savunmak isteyen, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını kullanmak isteyen LGBTÄ°+’lara karşı kolluk güçlerinin yasalara aykırı, zor kullanma yetkisini aÅŸan ÅŸiddete varan müdahalesi, Onur Haftası etkinliklerinin yasaklanması rutin hale gelmiÅŸtir” sözlerine yer verildi.
İktidarın, mültecilerin eğitim, barınma, sağlık güvenlik gibi temel sorunları çözme isteği ve iradesinin olmaması nedeniyle çok ciddi bir mülteci sorunu yaşandığı belirtilen açıklamada düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğünün de ciddi ihlallere uğradığı ifade edildi.
Açıklamada tüm bu olumsuzluklara ve ihlallere raÄŸmen kurulduÄŸu tarihten bu yana insan hakları mücadelesinin en önünde yer alan Ä°zmir Barosu’nun temel hak ve özgürlüklerin herkes için güvenceye alındığı, insan haklarının teminatı olan demokratik bir hukuk düzeni ile eÅŸit ve adil bir hukuk sistemi için yılmadan mücadeleye devam edeceÄŸinin altı çizildi.
- Tayfun Kahraman’a Yapılan Kötü Muamele: Görüntüler Ortaya Çıktı - 21 Aralık 2024
- Gazeteciler Cemiyeti’nden Gözaltılara Sert Tepki - 21 Aralık 2024
- Mersin’de Kadın Cinayeti - 21 Aralık 2024