ILO Raporu: Uluslararası Göçmen İşçilerin Artışı ve Dağılımı

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yayımladığı son rapor, 2022 yılında uluslararası göçmen işçilerin sayısının 167,7 milyona ulaştığını ve bunun küresel işgücünün %4,7’sini oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bu rakam, 2013 yılından bu yana 30 milyonluk bir artışı temsil ediyor. 

Cinsiyet Dağılımı ve İşgücüne Katılım

Rapora göre, göçmen işçilerin 102,7 milyonu erkeklerden, 64,9 milyonu ise kadınlardan oluşuyor; bu da kadınların göçmen işgücündeki payının %38,7 olduğunu gösteriyor. Göçmen erkeklerin işgücüne katılım oranı %77,9 iken, göçmen kadınların katılım oranı %52,8 olarak belirlenmiş. Bu fark, kadınların işgücüne katılımını engelleyen yapısal ve sosyo-kültürel engellerin varlığına işaret ediyor. 

Yaş Gruplarına Göre Dağılım

Göçmen işçilerin büyük çoğunluğu, 25-54 yaş aralığındaki “prime-age” olarak adlandırılan yetişkinlerden oluşuyor ve bu grup 125,6 milyon kişiyle toplamın %74,9’unu temsil ediyor. 

Bölgesel Dağılım ve Gelir Seviyeleri

Göçmen işçilerin %68,4’ü yüksek gelirli ülkelerde çalışıyor; bu da 114,7 milyon kişiye denk geliyor. Üst-orta gelirli ülkelerde ise bu oran %17,4 (29,2 milyon kişi) olarak belirlenmiş. Bölgesel olarak bakıldığında, Kuzey, Güney ve Batı Avrupa’da göçmen işçilerin oranı 2013’te %22,5 iken 2022’de %23,3’e yükselmiş. Kuzey Amerika’da ise bu oran %22,6 olarak kaydedilmiş. 

Sektörel Dağılım

Göçmen işçilerin %68,4’ü hizmet sektöründe istihdam edilirken, sanayi sektöründe %24,3 ve tarım sektöründe %7,4’lük bir dağılım söz konusu. Özellikle kadın göçmen işçilerin %28,8’i bakım ekonomisinde çalışıyor, bu da kadınların belirli sektörlerde yoğunlaştığını gösteriyor. 

ILO’nun raporu, uluslararası göçmen işçilerin küresel ekonomideki kritik rolünü ve işgücüne katılımlarındaki artışı gözler önüne seriyor. Ancak, cinsiyetler arası katılım farkları ve belirli sektörlerdeki yoğunlaşma, politika yapıcıların dikkat etmesi gereken alanlar olarak öne çıkıyor. Bu veriler, göçmen işçilerin haklarının korunması ve işgücü piyasasına eşit erişimlerinin sağlanması için kapsamlı politikaların geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.