Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dünkü konuşmasında Ibni Haldun ile Auguste Comte’u karşı karşıya koyan bir değerlendirme yaptı. Tayyip Erdoğan’ın ifadesi şöyle idi: “Burada şu tespiti de yapmak durumundayız. Kimi şarkiyatçıların şimdiye kadar hiçbir ülkede, hiçbir insanın Mukaddime gibi bir eser çıkarmamıştır diye tabir ettikleri İbn-i Haldun’un eserleri hak ettiği değeri görememiştir. En basitinden Auguste Comte gibi sorunlu şahısların fikirleri kabul görürken, İbn-i Haldun adeta mahkûm edilmiştir.”
Erdoğan konuşmasında; “Bu millete en büyük zulmü bağrından çıktığı toplumun değerlerine düşman, yasakçı, baskıcı Jakobenler yapmıştır. Bu böyle bilinmelidir.” diyerek Kemalistleri işaret ettiği aşikar
Peki, Ibni Haldun hangi donemde kim tarafından yasaklanmıştır? Ibni Haldun’un Mukkadimesi’ni günümüz Türkçesine çeviren kimdir? Ibni Haldun’un Mukkadime eserinin özelliği nedir? Ibni Haldun kimdir? Tayyip Erdoğan’in sorunlu şahıs dediği Auguste Comte kimdir?
Evet, şimdi bu sorulara cevap arayalım.
Ibni Haldun, 2. Abdulhamid döneminde yasaklandı. Sultan Süleyman bile yasaklamamışken Tayyip Erdoğan’ın pek kıymet verdiği 2. Abdulhamid yasaklamıştır. Cumhuriyet döneminde ise Ibni Haldun eserleri serbestçe yayımlanmıştır. O halde Erdoğan’ın “bağrından çıktığı toplumun değerlerine düşman, yasakçı, baskıcı” dediği 2. Abdulhamid’den başkası degildir
Adnan Adıvar İslam Ansiklopedisi’nin “Ibni Haldun” maddesinde yasaklamayı şöyle anlatır: “Halifelik ve imamet gibi konularında Ibni Haldun, çok özgür ve bağımsız görüşler açıklamış ve genel olarak hükümette şeriatın mutlak gerekli olmadığını söylemiştir. Eserin çevirisi ve aslı bu konuları içine aldığı için, 2. Abdulhamid döneminde,Türkiye’de satılması ve okunması yasaklanan kitaplardandı.”
Mukaddime çok sayıda Osmanli tarihçisi tarafından yararlanılmış bir eser olmasına karşın, yazılışından 500 yıl sonra 2. Abdulhamid kitabın okunmasını ve satılmasını yasaklamıştı
Mukaddime’nin yeni alfabeye ilk çevirisi 1954 yılında Zakir Kadir Ugan tarafindan yapılır. Eserin Türkçeye çevirisi ikinci defa Turan Dursun tarafindan yapılır. 27 yıl önce dinciler tarafindan katledilen Turan Dursun eserin çevirisini yapmıştır.
12 Eylül darbesi ve kitabı ilk baskıya hazırlayan Ilhan Erdost’un Mamak cezaevinde işkence ile öldürülmesinden dolayı ikinci cildi ancak 1989’da yayınlanır. Daha sonra Sevim Belli Vincent Monteil’in Fransızca çevirisinden, Türkçeye çevirisini yapar. Sol ve Onur yayınlarından basımı yapılır.
İbni Haldun kimdir? 14. yüzyıl dünüşünürü, tarihçisi. Modern historiyografinin, sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilir.
- yüzyıldan sonra İslamiyet’in yayılması, hızlı bir askeri- siyasi atılımla Avrupa ve Doğu uygarlıkları arasındaki ticaret yolunu istikrarlı bir hale getirerek, Arap Yarımadası, Mezopotamya ve Kuzey Afrika’yı kapsayan imparatorluk kurulmasını sağlamıştı. İbn Haldun’un dönemi ise, bu büyük tarihsel dönüşümün son perdesidir. Bedevi Arap ruhuyla, tektanrıcı teolojik soyutlamayı Yahudi ve Hristiyanlığın ötesine taşıyan bir dini- siyasi söylemi birleştiren İslam atılımı, 14. yüzyılda tarihsel rolünü gerçekleştirmiş ve kurucu dinamizmini artık yitirmiş bulunmaktadır.
İbni Haldun’un kişiliği ve düşünceleri bu koşullarla birlikte anlaşılabilir. Yaşamı siyasi çekişmelerin merkezinde, kimi zaman sürgün veya hapsedilerek, hanedanlarla sürekli temas halinde geçmiştir.
İbn Haldun’un birikimi, sistematik bir bütünlüğe sahiptir ve tutarlı olma çabasındadır. Bu birikim, Mukaddime’de cisimleşmiştir.
Mukaddime’nin temel kavramı umrandır. Kelime olarak umran; bayındırlık, mamurluk, uygarlık, ilerleme, saadet anlamlarına gelir. İbn Haldun, tıpkı tarih kavramının hem geçmişte kalanı, toplumdaki değişmeleri; hem de bu değişmenin bilimini ifade etmesi gibi, umranı hem nesneyi, hem de onun bilimini tanımlamak üzere kullanır. Genel anlamıyla umran, toplumun sosyal, iktisadi, kültürel gelişmişlik seviyesini ifade eder.
İbn Haldun, kurucusu olduğu umran biliminde tarihsel zorunlulukları, toplumun hal ve tavırlarını keşfetmeyi amaçlamaktadır. Bir İslam bilgini olarak, Aristoteles’ten etkilenmesine rağmen, onun siyaset felsefesi ve tarih anlayışından bağımsız bir çizgide ilerlemiştir. Ayrıca, felsefeyi teolojik tartışmalarla birleştiren filozofları eleştirmiştir.
Mukaddime kesinlikle okunacak temel eserlerden biri. Özellikle Türkiye’de siyaset yapanların Mukaddime’den habersiz oluşları, incelememeleri içler acısı bir durum.
Anlaşılan o ki Tayyip Erdoğan’da Mukaddime’yi okumamış. Okumuş olsa İbn Haldun’u , 2. Abdülhamid gibi yasaklardı.
Mukaddime’de, tarih diyalektik yöntemle kavranmaktadır. Bu diyalektik, doğa ve toplumu, tarihsel bir bütünlükle ele almaktadır. Bundan mütevvellit İbni Haldun çağının koşullarında, İslam coğrafyasında diyalektik yöntemi kullanarak ilerici bir rol oynamıştır.
Sonuç olarak; Ibni Haldun,tarihteki ereksel ve düz-çizgisel idealleştirmelerin karşısında, doğa-insan ilişkisi temelinde bir tarih etkinliğinin yolunu açmaktadır.
Erdogan’in sorunlu gördüğü şahıs yani Auguste Comte ise 19. Yüzyıl’da ortaya çıkan pozitivizm akımının öncü felsefecilerinden. Pozitivizmin kurucusu olduğu gibi, sosyolojinin de kurucusu olarak kabul edilen Comte, sadece olguları ve olgular arasındaki ilişkileri araştırmayı savunur. Ona göre, toplumun yeniden düzenlenmesinde kullanılacak bilgi de gözlem ve deneylere dayanan bilgidir. Comte, toplumu bu bilgi ile yeniden düzenlemeyi amaçladı.
Tayyip Erdogan ve AKP iktidarının toplumsal mühendislikle cehalete, dinci gericiliğin karanlığına sürüklediği Türkiye’de artık evrim teorisi bile eğitim müfredatından kaldırılmışken Ibni Haldun’u da, August Comte’da okumak gerek.
Bilimden, irfandan gün gün uzaklaşılırken, akademisyenler, eğitimciler işlerinden alıkonularak, yerlerde sürüklenirken Ortaçağ’ın bile gerisinde kalmış zihniyet Türkiye’yi uçuruma sürüklerken, unutmasınlar ki bu topraklardan İbni Haldun geldi geçti.
Sorgulamayan, biat eden bir nesil yetiştiren AKP unutmasın ki en karanlık dönemlerde bile sorgulayan insanlar var olmuştur! Ve var olacaktır!
- Puslu Havada “Etki Ajanlığı” Yasası - 2 Kasım 2024
- Bahçemizi Yetiştirelim - 12 Ekim 2024
- Toplumsal Yozlaşma - 22 Eylül 2024