Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu: Basın Özgürlüğü İçin Bir Adım

12 ayrı basın meslek örgütü tarafından hazırlanan ve Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde düzenlenen bir resepsiyonla kamuoyuna sunulan “Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu” basın özgürlüğü, dijitalleşme ve çalışma yaşamına dair önemli çözüm önerilerini gündeme getirdi. Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş ve diğer imza sahipleri, basına yönelik baskıların arttığı ve halkın haber alma özgürlüğünün tehdit altında olduğu uyarısında bulundu.

Baskılar, Demokrasiyi Zayıflatıyor

Deklarasyonda, son yıllarda Türkiye’de gazetecilerin mesleklerini özgürce yapmalarını engelleyen sansür, tehdit ve tutuklamaların arttığına dikkat çekildi. Basın özgürlüğünün anayasa ile güvence altına alındığı vurgulanan metinde, bu baskıların sadece gazetecileri değil, tüm halkı etkilediği ifade edildi. Bildiride, “Baskılar, halkın haber alma özgürlüğünü doğrudan etkiliyor ve bu durum, demokrasimizin zayıflamasına yol açıyor” denildi.

Örgütlenmek, Çözümün Anahtarı

Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkanı Nazmi Bilgin, resepsiyonun açılışında yaptığı konuşmada, “Düşüncelere pranga vurulmak istendiği bir dönemde her zamankinden fazla birlikteliğe ihtiyacımız var” diyerek 12 meslek örgütünün bir araya gelerek gerçekleştirdiği bu çalışma sürecinin önemine vurgu yaptı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise gazetecilerin örgütlenmesinin, sorunların çözülmesi için en etkili yol olduğunu belirtti. Durmuş, “Gazetecilerin örgütlenmedikçe iktidarların kanunları istedikleri gibi değiştirebileceğini” ifade ederek, meslektaşlarını birlik olmaya çağırdı.

Deklarasyonda, gazetecilerin çalışma koşullarına dair önemli öneriler yer aldı. Haber kaynağını açıklama hakkı, gazetecilerin kıdem tazminatı ve çalışma koşullarıyla ilgili düzenlemeler yapıldı. Özellikle, gazetecilerin mesleki sebeplerle haklı fesih hakkı kullanabilmesi ve istifa halinde kıdem tazminatı alabilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, basın kartlarının meslek örgütleri tarafından verilmesi gerektiği ifade edilerek, İletişim Başkanlığı’nın verdiği basın kartlarının düzenlenmesi çağrısı yapıldı.

Dijital Mecrada Telif Hakları ve Özgürlük

Dijitalleşme konusunda da önemli çözüm önerileri sunuldu. Dijital telif yasasının çıkarılması gerektiği belirtilen deklarasyonda, gazetecilik ürünlerinin alenileştikten sonra sadece kaynak gösterilerek alıntılanması engellenmeli, dijital ortamda içerik hırsızlığının yaygınlaşmasının önüne geçilmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, dijital mecrada gazetecilik yapanlar için ekonomik ve mesleki düzenlemelerin yapılması gerektiği vurgulandı.

Basın Özgürlüğü İçin Ortak Mücadele

Deklarasyon, basın özgürlüğünün sağlanabilmesi için tüm gazetecilerin ve medya kuruluşlarının ortak mücadelesine dikkat çekti. 12 basın örgütü, basın özgürlüğünü güvence altına alacak yasal düzenlemelerin yapılması ve gazetecilerin korkusuzca mesleklerini yapabilmesi için güçlü bir örgütlenmeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bildiride, “Birlikte hareket etmek, bu baskıları sona erdirmek için tek yol” ifadelerine yer verildi.

Bu ortak bildiri, Türkiye’deki basın özgürlüğü mücadelesinin önemli bir adımı olarak öne çıkarken, basın meslek örgütleri hükümetten ve kamuoyundan desteğin artırılmasını talep etti.