Eğitim Sen Genel Başkanı Kurul: Eğitim alanı dinselleştiriliyor

EÄŸitim Sen Genel BaÅŸkanı Nejla Kurul, Türkiye’de eÄŸitim sisteminin cemaat ve tarikatlarla imzaladığı protokollerin açıklanması gerektiÄŸini belirterek, eÄŸitim alanının daha da dinselleÅŸtirileceÄŸi endiÅŸesini dile getirdi.

Milli EÄŸitim Bakanı Yusuf Tekin’in Meclis bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklamaya göre, bakanlığının 2 bin 709 protokolünün bulunduÄŸunu ve bunlardan 10’unun tarikat ve cemaatlerle imzalandığını belirten Kurul, 2024 yılında da benzer protokollerle devam edileceÄŸini öne sürdü. Özellikle 2021 yılında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, DeÄŸerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” protokolünün, 2023’te ilkokul öğrencilerini kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸletildiÄŸine dikkat çekti.

EÄŸitim Sen Genel BaÅŸkanı Kurul, Milli EÄŸitim Bakanı’nın tarikat ve cemaatlerle imzalanan protokollerle ilgili “Size iyi bir haberim var” ÅŸeklindeki açıklamasını eleÅŸtirerek, Türkiye’nin neden protokollerle yönetildiÄŸi sorusunu sordu. Anayasa’da yer alan demokratik, sosyal ve hukuk devleti kavramlarının “askıda” olduÄŸunu belirten Kurul, demokratik yönetim anlayışından uzaklaşıldığını ve bu durumun okullar ve üniversiteleri de etkilediÄŸini ifade etti.

Kurul, hukuk devletinin neredeyse olmadığını ve yasama, yürütme ve yargının küçük bir yapı ya da hatta bir ailenin elinde olduÄŸunu söyledi. Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nden geri çekilme, toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi gibi kavramların eÄŸitim alanından çıkarılmasının ve yasaklanmasının Türkiye’de demokrasi deÄŸerlerinin geriletilmesinin bir göstergesi olduÄŸunu savundu.

Eğitim Sen Genel Başkanı, seçimlerden sonra yapılan bakan değişiklikleri ve eğitim alanının daha da dinselleştirileceğine dair işaretlerin arttığını belirtti. Buna ek olarak, bütçe görüşmelerinde eğitimle ilgili konuların değil, öğrencilerin beslenmesi, okuma koşulları ve eğitim emekçilerinin ücret iyileştirmeleri gibi pratik sorunların konuşulması gerektiğini vurguladı.

EÄŸitim Sen’in protokollerin iptali konusunda açtığı davaların baÅŸarıya ulaÅŸtığını ancak dinci cemaat ve tarikatların, resmi alanda dernek ve vakıf olarak gösterdiÄŸi kurumlar aracılığıyla protokollerin imzalanmaya devam ettiÄŸini dile getiren Kurul, Milli EÄŸitim Bakanı’nın bütçe görüşmelerinde açıkladığı 10’a yakın vakfın ne olduÄŸunu açıklaması gerektiÄŸine iÅŸaret etti.

Demokratik eÄŸitim anlayışını yok sayan bir yönetimin çeyrek yüzyıla yaklaÅŸan süreçte “dini bir sınıf” yarattığını ifade eden Kurul, yüzbinlerce Ä°mam Hatip lisesi mezununun ortaya çıktığını ve plansız bir okullaÅŸma sürecine girildiÄŸi için Milli EÄŸitim Bakanı’nın bu mezunlara istihdam yaratma çalışması içinde olduÄŸunu belirtti.

ÇEDES Projesi kapsamında rehber öğretmen yerine manevi danışmanların atanmasının gençleri kendi ideolojik çizgilerine çekme amacını taşıdığını belirten Kurul, bu atamaların, AKP-MHP iktidarının okulları bir arka bahçesi haline getirme çabaları olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Müfredata eklenen “Türk Sosyal Hayatında Aile” dersiyle iktidarın tek tip aile modeli yaratma çabalarına da deÄŸinen Kurul, toplumun farklı kesimlerinde var olan farklı yaÅŸam biçimlerine raÄŸmen çocuklar ve gençlerin eÄŸitimi sırasında tek tipleÅŸtirme ve aynılaÅŸtırma çabalarının olduÄŸunu söyledi. EÄŸitim programlarının sendikalar, veli dernekleri ve kamuoyu tartışmalarından uzak bir biçimde hazırlandığına dikkat çekti.

Katılım mekanizmalarının ortadan kaldırıldığını ve siyasal iktidarın özel hayatları göz ardı ettiÄŸini belirten Kurul, Türkiye’de demokrasinin geriletildiÄŸini ve demokrasi nefretinin açığa çıktığını ifade etti. AtaÅŸehir Ä°lçe Milli EÄŸitim Müdürlüğü’nün okullara gönderdiÄŸi talimatla ders saatlerinin Cuma Namazı’na göre düzenlenmesi ve okullarda Cuma Namazı kılınacak koÅŸulların oluÅŸturulması talimatına dair olarak ise Kurul, Anayasa’da laiklik ilkesinin bulunması nedeniyle Milli EÄŸitim Bakanı ve ilçe milli eÄŸitim müdürünün bu talimatla hareket etmesinin kabul edilemez olduÄŸunu söyledi.

Kurul, demokratik eÄŸitim için kamusal, bilimsel, laik, anadilinde, cinsiyet eÅŸitlikçi bir eÄŸitim sisteminin oluÅŸturulması gerektiÄŸini vurgulayarak, sendikaların, derneklerin ve gençlerin laikliÄŸe sahip çıktığını belirtti. ÇEDES projesi ile ilgili olarak EÄŸitim Sen, Alevi kurumları ve veli derneklerinin “Çocuklarımızın hiçbir ÅŸekilde bu protokol çerçevesinde yapılan etkinliklere gönderilmemesini” talep ettiÄŸini sözlerine ekledi.

NHY/ MA