Çocuğun İhmali

Çocuğun ihmali, çocuğun beslenme, barınma, giyim, temizlik, oyun, eğitim, güvenlik ve sağlık hizmetini sağlama görevinin reddedilmesi ya da yerine getirilmemesidir. 

Çocuğa fiziksel ya da duygusal, bilinçli ve isteyerek sorumlulukları yerine getirilmediği takdirde “aktif ihmal”,

Bilgisizlik, imkânsızlıklar, gibi nedenlerden dolayı sorumluluklar yerine getirilmiyorsa “pasif ihmal ”den söz edilir.

Çocuk ihmalinin, fiziksel ihmal, cinsel ihmal, duygusal ihmal, eğitim ihmali ve tıbbi ihmal, psikolojik ihmal gibi birçok çeşitleri vardır.

Fiziksel ihmal; En kolay saptanabilen ihmal türüdür. Ebeveynlerin veya çocuğa bakmakla yükümlü olan yetişkinlerin, çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını karşılamamasıdır. Sağlık kontrolünün yapılmaması, çocuğun terk edilmesi veya kendine zarar verebileceği durumlarda denetimsiz bırakılması, gereğince bakımın sağlanmaması, beslenmemesi, mevsim şartlarına göre giydirilmemesidir.

Cinsel İhmal; Çocuğa verilmesi gereken cinsel eğitimin verilmemesi ise cinsel ihmal olarak nitelendirilmektedir.

Duygusal İhmal; Çocuğun ihtiyaç duyduğu sevgi, ilgi ve yakınlığın gösterilmemesi duygusal ihmal olarak tanımlanabilir.

Eğitim ihmali; çocuğun okula gönderilmemesi, okula gönderilen çocuğun durumunun takip edilmemesi, eğitsel materyallerin (defter, kitap, kalem gibi) alınmaması gibi davranışlar eğitsel ihmali oluşturmaktadır.

Tıbbi ihmal, tedavi beklenen standartların altına düştüğünde ortaya çıkar. Bir hasta tıbbi ihmal nedeniyle yaralanırsa, bu hasta tıbbi ihmal için bir talepte bulunabilir. Hasta ölürse, aile yasadışı ölüm için dava açabilir.

Psikolojik ihmal: Ebeveynlerin, çocuğun psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaması, çocuğu ihtiyaç duyduğu sevgi, ilgi ve bakımdan mahrum bırakmasıdır. Çocuklar, sağlıklı bir ruhsal gelişim için korunmaya, değer ve ilgi görmeye, güven duymaya ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaçların yeterli ölçüde ve tutarlı bir şekilde karşılanmaması, psikolojik ihmaldir.

Çocuk Suçluluğu üzerine yapılan araştırmalar sonucunda da ailesi tarafından ihmal edilen çocukların suça yönelme olasılıklarının yüksek olduğu belirlenmiştir. Çocuklarına karşı ilgisiz, sevgi ve şefkatten yoksun ya da onları açık bir şekilde reddeden 42 annenin %33,3’ü, 68 babanın %30,9’unun çocukları suça itilirken; İlgili, normal bir ailede ise 339 annenin %17,4’ü, 

286 babanın %16,1’inin çocuklarının suça itildiği ortaya çıkmıştır. 

  Geleceğimiz olan çocuklar konusunda onlar kadar hassas davranırsak, sorunlu bir toplum yaratmanın da önüne geçmiş olabiliriz.

Arslan ÖZDEMİR