7 Haziran 2015 genel seçiminde AKP’nin yenilgisinin hemen arkasından tarihsel misyonunu üstlenen Deniz Baykal’ın  devreye girdiÄŸini  ve AKP’yi güçlendiren adımların önünün açılmasına ön ayak olduÄŸunu hepimiz biliyoruz.
Aynı kişi 16 Nisan meşru olmayan referandumun hemen arkasından yeniden iktidarın imdadına yetişerek, gündemin saptırılmasına en büyük desteği koydu.
Ä°ÅŸin ilginci CHP yönetimi Deniz Baykal’ı deÄŸil Fikri SaÄŸlar’ı anlamak yerine cezalandırma yolunu seçti ve havuz medyasının eline büyük bir fırsat verdi.
Bugün havuz medyasının boy boy CHP ile ilgili kışkırtıcı haberlerden  anlıyoruz ki her türlü sahtekarlığa , hukuksuzluÄŸa raÄŸmen resmi olarak ortaya çıkan  %49’luk hayır, siyasi iktidarı rahatsız etmeye devam etmektedir.
Amaç bellidir: Hayır diyenleri kendi içinde birbirine düşürmek, meşru olmayan sonucun tartışılmasını önlemek, iktidara yönelik tepkinin ivmesinin düşmesini sağlamak.
Bu durumda CHP ne yapmalı?
1) Sanki %49luk “hayır” tek başına CHP’ye aitmiÅŸ gibi, 24 milyon adına gelecekle ilgili yol haritası çizmeye çalışan Deniz Baykal zihniyetini açıkça reddetmeli.
2) Selin Sayek Böke ve Fikri Sağlar gibi gerçek sosyal demokratları cezalandırmak yerine parti içi demokrasiyi (varsa) öne çıkararak siyasi iktidarın  muhalefete yönelik büyük oyununu bozmayı seçmeli.
3) Kürtleri yok sayan , Kürt sorununu buzdolabına koyan, HDP ile yan yana gelmekten kaçınan sakat anlayışından vazgeçmeli. Unutmamalı ki HDP olmadan bu ülkeye ne demokrasi gelir ne de otoriter rejim geriletilir.
4) Havuz medyasının oyununu bozmak için tez elden ülke genelinde diğer bileşenlerle birlikte kitlesel demokratik eylemleri başlatarak referandumun meşru olmadığını kitlelere anlatmalı
Bunları yapmak yerine, CHP içindeki haklı tepkileri cezalandırma yolunu seçerse, yakın geçmişte olduğu gibi siyasi iktidara hizmet etmiş olur , o zaman da CHP içinde büyük bir depremin önüne kimse geçemez.
HDP ne yapmalı?
CHP’nin yanlış tutumuna raÄŸmen yapıcı tutumuna devam etmeli, tartışmanın CHP-HDP arasına sıkıştırılmasına izin vermemeli, “hayır”a sınıfsal bir içerik kazandırmalı ve yapılan operasyonunun asla tesadüf olmadığının altını çizmeli.
Sol-sosyalist kesim ne yapmalı?
Tarihsel görevi sistemi savunmak olan CHP’ye farklı bir misyon yüklemekten ve CHP içinde baÅŸlayan/baÅŸlatılan  bu günkü çatışmadan yararlanan kesimin sermaye sınıfının çıkarlarını savunan siyasi iktidarın olacağını unutmamalı.
Ve en önemlisi AKP karşıtlığı yerine sermaye sınıfının temel hak ve özgürlüklere yönelik saldırılarını toplum gündeminde tutmalı. Sınıfsal temeli olmayan bir “hayır” örgütlenmesinin baÅŸarısız olacağını bilmeli.
Son olarak da CHP olmadan demokratik dönüşümlerin olmayacağını aklından çıkarmamalı
Unutmayalım ki ne tek başına CHP ile ne de CHP siz tek adam rejimine karşı başarı elde edilebilir.
Not: Dilim döndüğünce , aklım erdiğince süreçle ilgi görüş ve düşüncelerimi açıkladım. İsterim ki diğer dostlar da yargılamadan, ayrıştırmadan, dışlamadan , bireyselleştirmeden yorumlarını yapsınlar.
- Anadilde Eğitim Hakkı, Temel İnsan Hakkıdır - 18 Şubat 2020
- İşsiz, Güvencesiz, Geleceksiz Gençler - 8 Şubat 2020
- Yarıştırılmayı Değil Anlaşılmayı Bekleyen Çocuklarımız - 17 Ocak 2020