Can Atalay’dan Depremin 2. Yılında Çarpıcı Mesaj: “Tüm Sorumlular Yargılandı mı?”

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Binlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının evsiz kaldığı bu büyük felaket, Türkiye’nin toplumsal hafızasında derin yaralar açtı. Ancak Can Atalay’a göre, bu yaraların kapanmasını engelleyen şey, sorumlulukların adalet önünde tam anlamıyla yerine getirilmemesi. Gezi Davası’ndan hüküm giyerek tutuklu bulunan ve milletvekilliği düşürülen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, deprem felaketinin ikinci yıl dönümünde sosyal medya hesabından çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Atalay, “Yarın, 6 Şubat Depremleri’nin ikinci yılı. Çoğunluk korkunç o sabahı hatırlayacak; yakınlarını kaybedenlerimiz, belki ölüsünü bile bir mezara koyamayanlarımız saygı duruşunda bulunacak, dua edecek, ağlayacak. Ama tüm bunların ötesinde şu soruları sormak zorunda değil miyiz?” diyerek, deprem sonrası süreçte yaşanan eksikliklere dikkat çekti.

“53 Bin 537 Kişinin Ölümünden Sorumlu Olanlar Hesap Verdi mi?”

Can Atalay, depremde hayatını kaybeden 53 bin 537 kişinin ardından yargı sürecinin eksik yürütüldüğünü belirterek, şu soruları gündeme getirdi:

  • “Bu insanların ölümlerinden sorumlu olan herkes yargılandı mı?”
  • “Kamu görevlileri neden yargılanmadı?”
  • “Neden yalnızca müteahhitlerle sınırlı bir hesap sorma süreci işletildi?”
  • “Neredeyse hiç kimsenin cezaevinde kalmadığı bir süreç adil olabilir mi?”

Atalay, kamu görevlilerinin büyük ölçüde yargıdan muaf tutulduğunu ve sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin korunduğunu iddia etti. Bu durumun, toplumda adalete olan inancı zayıflattığını ve bir sessizlik perdesi oluşturduğunu vurguladı.

Hatay Hâlâ Kriz İçinde

Atalay’ın açıklamalarında, depremden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’daki mevcut durum da önemli bir yer tuttu. Hatay’da barınma krizinin hala ciddi boyutlarda olduğunu belirten Atalay, şu verileri paylaştı:

  • 223 bin 906 kişi hâlâ konteynerlerde yaşam mücadelesi veriyor.
  • 153 bin 535 hak sahibinden sadece 6 bin 868 kişiye anahtar teslimi yapılabildi.
  • Yeni konutlara yerleşen hak sahiplerinin sayısı yalnızca 3 bin 320.

Bu rakamların, bölgedeki yeniden inşa sürecinin ne kadar yavaş ilerlediğini açıkça ortaya koyduğunu belirten Atalay, insanların temel ihtiyaçlarına bile erişmekte zorlandığını ifade etti.

Atalay, özellikle İskenderun Devlet Hastanesi soruşturmasının bilinçli bir şekilde kapatılmaya çalışıldığını öne sürerek, “Kim ya da kimler korunmak isteniyor?” sorusunu yöneltti. Bazı davaların gerçeği tüm açıklığıyla ortaya çıkarma potansiyeli taşıdığını söyleyen Atalay, bu tür vakaların örtbas edilmesinin toplumsal güveni sarstığını dile getirdi.

“Acılarımızın ve Öfkelerimizin Yıldönümü”

Atalay, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Yarın, tarifsiz acılarımızın ve büyük öfkelerimizin yıldönümü. Kaybettiklerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Kalanlara sağlık ve sabır diliyorum. Tüm sorumlulardan hesap sorma talebini yükselten, sorumluların peşini bırakmayan ve yeni bir yaşam için ısrar eden yurttaşlarımızı selamlıyorum.”

Deprem Bölgesinde Çözüm Bekleyen Sorunlar

Can Atalay’ın açıklamaları, depremin ardından geçen iki yıl boyunca yeterli adımların atılmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Deprem bölgesindeki on binlerce insan hala barınma ve temel ihtiyaçlara erişim konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor. Özellikle kamu görevlilerinin adalet önüne çıkarılmaması, bu sürecin en büyük eksiklerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Kamuoyunun beklentisi ise açık: Sadece müteahhitlerin değil, yapı denetiminden sorumlu yetkililerin ve kamu görevlilerinin de yargılanması gerekiyor. Deprem sonrası afet yönetimi ve yeniden inşa sürecinin hızlandırılması, toplumda oluşan adalet taleplerinin karşılanması için kritik bir öneme sahip.