Beyza Nur Kaya’nın cinayeti, Türkiye’de kadın cinayetlerine karşı artan duyarlılığı bir kez daha gözler önüne serdi. Sanık Ege Rüştü Akoğlu hakkında açılan davada, Beyza Nur Kaya, tabancayla vurularak hayatını kaybetti. Dava sürecinde, sanığın “kadına karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılması gerektiği vurgulandı.
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi, Beyza’nın annesi ve kardeşinin duygusal ifadeleriyle dolu mahkeme sürecini dikkatlice inceledi. Müşteki Nesrin Kaya, “Bu acımız hiç bitmeyecek. En ağır ceza neyse onu verin,” diyerek adalet talep etti. Ancak, sanık avukatlarının yönlendirmesiyle mahkeme, Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesinde belirtilen “takdiri indirim” sebeplerini dikkate alarak, ağırlaştırılmış müebbet cezasını müebbet hapse çevirmeye karar verdi.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele
Beyza Nur Kaya cinayet davası, kadına yönelik şiddetle mücadelede büyük bir duraklama yaratmıştır. Sanığın “kaza” iddiası mahkeme tarafından kabul edilmemiş olsa da, toplumun adalete olan güveninin tekrar sorgulanmasına sebep oldu. Adalet Bakanlığı ve sosyal kuruluşlar, bu olayın ardından kadın cinayetlerine karşı daha etkin yasaların çıkarılması için harekete geçmelidir. Kadınların güvenliği, sadece bir hukuk meselesi değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur.