Bahçeli neden 100 il, 1000 ilçe istiyor…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 13 Haziran 2023 tarihinde Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, Cumhuriyet’in 100. yılında 100 maddelik yeni anayasa teklifinin yanı sıra, Türkiye’nin idari yapısının da değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, Türkiye’nin il sayısının 81’den 100’e çıkarılmasını ve ilçe sayısının da 922’den 1000’e yükseltilmesini önerdi. Bu öneriye AKP Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz de destek vererek, yakın bir zamanda il sayısının artırılacağını duyurdu.

Peki, Bahçeli’nin bu önerisi gerçekleşirse ne olur? Türkiye’nin idari yapısında böyle bir değişiklik hangi gerekçelerle yapılıyor? Bu değişikliğin ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçları neler olur? Bu soruların cevaplarını aramak için konunun uzmanlarına başvurduk.

İl sayısının artırılmasının gerekçeleri

Bahçeli’nin il sayısının artırılması önerisinin arkasında yatan gerekçeleri iki ana başlık altında toplamak mümkün: Siyasi ve idari.

Siyasi gerekçe olarak, Bahçeli’nin Cumhur İttifakı’nın gücünü pekiştirmek ve yerel yönetimlerde daha fazla söz sahibi olmak istediği yorumu yapılıyor. Bazı siyasi analistler, Bahçeli’nin il sayısını artırarak, MHP’nin seçim barajını aşmakta zorlandığı bazı bölgelerde daha fazla milletvekili çıkarmayı hedeflediğini belirtiyor. Ayrıca, il sayısının artmasıyla birlikte yeni valiler ve kaymakamlar atanacak ve bu da merkezi yönetimin yereldeki etkinliğini artıracak.

İdari gerekçe olarak ise, Bahçeli’nin Türkiye’nin coğrafi ve demografik yapısına uygun bir idari reform yapmak istediği ifade ediliyor. Bazı akademisyenler, Türkiye’de il sayısının nüfus yoğunluğu ve bölgesel kalkınma farklılıkları açısından yetersiz kaldığını ve bazı ilçelerin il olmaya daha fazla hak kazandığını savunuyor. Bu bağlamda, Bahçeli’nin önerdiği yeni iller arasında Ankara’dan Polatlı, Antalya’dan Alanya ve Manavgat, Bursa’dan İnegöl gibi büyük ve gelişmiş ilçeler yer alıyor.

İl sayısının artırılmasının sonuçları

Bahçeli’nin il sayısının artırılması önerisinin gerçekleşmesi halinde Türkiye’de pek çok alanda önemli sonuçlar doğuracağı öngörülüyor. Bu sonuçları ekonomik, sosyal ve siyasi olarak inceleyelim.

Ekonomik sonuçlar: İl sayısının artması, yeni illerin altyapı, ulaşım, sağlık, eğitim gibi hizmetlere ihtiyaç duyması anlamına geliyor. Bu da devletin bütçesinde yeni harcamaları beraberinde getiriyor. Bazı ekonomistler, Türkiye’nin zaten daralan ekonomik kaynaklarıyla bu harcamaları karşılayamayacağını ve yeni illerin kalkınma sorunlarını çözemeyeceğini iddia ederken yeni rant alanları yaratılacağının altını çiziyor. Diğer yandan, bazı ekonomistler de il sayısının artmasının yerel kalkınmayı teşvik edeceğini ve yeni istihdam alanları yaratacağını savunuyor.

Sosyal sonuçlar: İl sayısının artması, Türkiye’nin sosyal yapısında da değişikliklere yol açabilir. Bazı sosyologlar, il sayısının artmasının yerel kimlikleri güçlendireceğini ve kültürel çeşitliliği zenginleştireceğini belirtiyor. Diğer yandan, bazı sosyologlar da il sayısının artmasının bölgesel eşitsizlikleri derinleştireceğini ve toplumsal bütünlüğü zedeleyeceğini ileri sürüyor.

Siyasi sonuçlar: İl sayısının artması, Türkiye’nin siyasi yapısını da etkileyebilir. Bazı siyasi analistler, il sayısının artmasının Cumhur İttifakı’nın lehine olacağını ve muhalefetin seçim şansını azaltacağını düşünüyor. Diğer yandan, bazı siyasi analistler de il sayısının artmasının yerel demokrasiyi güçlendireceğini ve siyasi rekabeti artıracağını savunuyor.

Sonuç

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin il sayısının 100’e çıkarılması önerisi, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü. Bu önerinin gerçekleşmesi halinde Türkiye’nin idari yapısı baştan aşağı değişecek ve pek çok alanda önemli sonuçlar doğuracak. Bu sonuçların olumlu mu yoksa olumsuz mu olacağı ise konunun uzmanları arasında tartışmalı bir konu. Bu tartışmanın sonucunu ise zaman gösterecek. (NHY)