Türkiye ‘da yaşıyorsan ve yazmaya çalışıyorsan “insana dair” bir şey yazmadan önce gündemin boşalmasını beklemen gerekiyor… Bu şu demek her gün o kadar çok can sıkıcı, gündemin önünü alan şey yaşıyoruz ki… Bazı yazılar bana kendimi magazin yazan abla gibi hissettiriyor… Yazmışlığım var ama yazmak istediğim o değil… Bir de tabii o kadar çok ağır entelektüel var ki insan yazdığının boşluğundan utansa mı bilmiyor…
Bu aralar magazin yazsam bir sürü kadının ağzına elimin tersi ile vurur şöyle derdim…
Çok iş yaptım ben bunlardan biri de organizasyon; işi düğün dernek organizasyonları da yapmak olan biri olarak ben kimlere ne kınalar yaptım deyiversem herkesin kalitesi yerle yeksan olacak demek ki… Kızlar bence çok kıskandılar kızımızı… Sanırsın Mert Fırat topuyla aşk yaşamış gibi bir sürü kadın içerledi bayağı bayağı… Artık nasıl bir kafada yaşıyorsa memleketin kadını… Alenen sitem dolu sevgili Mert’in sayfası… Biz kıskanç kadınlarız, sevmeyiz paylaşmayı… Artistimizi bile… Burada yürürüm ben bu yazıda diye düşündüm sanırım…
Bugün pazartesi malum, hafta başlarken ben hiç öyle dolar, bankalar, ne petrol mü çıkıyormuş 2023’ün bombasını mı patlatıyorsunuz konularına dalmadan bir “İkinci Kadın” yazısı yazacağım.
Öyle sıradan, güncel, hafif bir yazı olsun…
İkinci Kadın; Güzellik yarışması terminolojisi ile “First Runner Up” Yani kıza ikinci oldun demiyorsun, birinciden sonraki ilk gibi bir şeysin diyorsun… Yersen… Bu ikinci kadının durumu tam da budur işte hayatta… Aslında durumu öyle özetliyor ki bundan sonrasını yazmayasım var… Yine de devam edeyim…
Konu ne zaman “Aldatan Erkek” olsa zülfüyâra dokunuyor… Toplumsal olarak erkeğin aldatmasına alışığız, içselleştirmişiz ve aslında farkında olmadan onaylıyoruz… Çoğu erkekte sadık değil ilişkilerinde… Valla aldatıyorsunuz, yani sürekli bir güvensizlik var ilişkiler de… Kadın aldatmıyor mu derseniz yazının konusu o değil ama elbette aldatıyor hatta çoğunuzun ruhu duymuyor…
Zaten bir erkek aldatıyorsa eyleme ortak bir kadın vardır ortada… Muhtemelen, yani tercihi eşcinsellik değilse tabii… Ki bazen anlattığımızdan başkayızdır, hem de yıllarca yaşadığımız kadın bile, ailemiz bile bilmez kim olduğumuzu.
Benim hayatım, arkadaş ortamım Ferzan Özpetek filmlerinden pek farkı olmadığı için, çok olabilir bir şeydir bu… Kendini ifade edemedikleri çift yaşam süren, bu sebeple çok acılar çeken, evli barklı arkadaşlarım var… Sonuçta öyle ya da böyle ilişkinin sadakatsizliğine dayanıyor konu… Yalanlardan kurulu olmasına, insanların aslında birlikte olduklarını zannettikleri insanla birlikte olmuyor olmalarına çıkıyor yol… Bu noktada Cahil Periler ‘i bir izleyin derim… Ama ben bugün hemcinslerimden bahsetmek istiyorum…
İkinci Kadın;
Kime göre, neye göre ikinci kadın elbette… Süregelen bir beraberliği bozmayan erkeğin, bazen âşık olarak, bazen sadece evde bulamadığını iddia ettiklerini aramak amacıyla, bazen de “bir de yetmez iki tane, iki de yetmez beş tane, beş de yetmez yedi tane ver ver ver, ver Allahım ver” dediği kadındır o ikinci kadın/lar…
İkinci kadın aslında iki tarafın da bulunduğu konumdur. Birinci için kendinden sonraki her kadın haliyle ikinci kadındır. Aslında ilkini “birinci” konumuna getiren erkeğin tercih yapmak istememesidir. İkinci kadın olmaksa bir tercih meselesidir. Bir erkeğin bencilliğine alet olmanın tercih edilebilir bir yanı varsa tabii… Netice de toplumun ve erkeğin numaralandırma sistemiyle alakalı bir durumdur bu. Kendi başına ben birinciyim, güzellikte inciyim denmesinin hiç bir manası yoktur. Aslında çoğu kez üçüncü, dördüncü ve kim bilir daha kaçıncıların geleceğinin, olmuşluğunun işareti olabilecek kadındır ikinci kadın… Çünkü istisnai durumlar haricinde aldatmak bir alışkanlık, aldatma olan ilişki yok ilişkidir… İtirazlarınızı mail olarak alayım…
Aslında sormak istediğim bir kaç şey var bu konuda…
İkinciyi geçen kaçıncı olur mesela bu yarışta?
Öyle ya aldatan aldatıyordur… Onu aldatan seni de aldatır… Yani sende huzur bulmuş olsa, tamamdır dese sen birinci olurdun ama sen sevişilip eve geri gidilensin… Ayıp mı oldu böylesi tanımlamak için yerinde olmaya, yok ilişkinin dinamiklerini, aralarındaki ilişkinin detaylarını bilmem neyi bilmeye gerek yoktur. Bilinen tek veri nettir, yeterlidir: ortada bir sadakatsizlik ve buna ortak olan bir kadın vardır… Zaten mevzu birinci, ikinci olması veya mukayese durumu değildir;(haberi varsa) paylaşacak olmasıdır, (haberi yoksa) aldatılıyor olmasıdır…
Çok özür diliyorum burada hemcinsime azcık aptal muamelesi yapacağım… Çünkü genelde bu ilişkilerde ortada kendini çok akıllı ve özel zanneden bir kazma vardır… Birinci kadın illa ki aldatıldığını bilir, ikinci ikinci olduğunu bilir asıl sorun iki kadının da buna neden onay verdiğidir…
Bir erkek için mücadele?
Ben kazanacağım iddiası?
Aşk?
Maddi nedenler?
Valla bana göre vakti zamanında ikinciyi geçerek, ikinciliğe yerleşmiş olması çok muhtemel ve birinci olabilmesi için de birinciyi geçmesi gereken bir kadın vardır ortada… Ve Allahım; bu ne saçma bir yarışmadır…
At yarıştırıyor sanki pe…venk!
İşte ince ayar noktası budur… Her koşulda bir eli yağda, bir eli balda bir kazma vardır bu oyunda…
Bu ülke gibi aleni kumalık müessesi olan, ikinci kadından doğan çocuğu, kendi evlatlarıyla aynı nüfusuna aldırmak zorunda kalan anaların olduğu… Dövüle öldürüle ikinciyi, üçüncüyü, dördüncüyü kabul eden kadınların yaşamak zorunda kaldığı bir yerde, zorla ikinci, üçüncü kadın olarak kendinden yaşlarca büyük adama karı, evdeki kadınlara hizmetçi olarak verilen kadınların olduğu bir ülkede, okumuş kadın tarafından seçilmiş ikinci kadınlık eşşekliktir… Cehalettir, kötülüktür…
Ve bu yazının konusu işi, mesleği bu olan, sermayesinden yiyen, biri bitince diğerinin ikinci kadını olan profesyoneller de değildir… Çünkü onlar zaten ticaret olarak bundan geçinirler alan satan bilir ticareti… Benim asıl sıkıntım işinde gücünde, evlat sahibi, saygın kadınların neden böylesi bir ilişki yumağı içinde acılar çekmeyi tercih ettiğidir… Tedirgin bir ilişkinin çekiciliği filan herhalde…
Elbette bende biliyorum çok samimi ilişkiler olduğunu, bazen tarafların tüm yürekleriyle âşık olduğunu ve evdeki kadının beraberliği bitirmeyişini, erkeğin bazen çok çaresiz kalabildiğini ama bu durumda o erkek iki kişiyle birlikte değildir. Seçimini yapmıştır ve maalesef bazen aile, bazen, sorumluluklar, bazen seni kimseye yar etmem diyen bir eş ya da iç içe geçmiş maddi koşullar engeldir ayrılmaya. Orada seven ve üzülen bir ikinci kadın vardır… Sevdiğiyle gönlünce birlikte olamayan bir erkek vardır… Aslında “tek” kadındır oradaki… Yani erkeğin görev kapsamı ikisiyle birlikte olmak değildir… Yani kabaca evdekiyle birlikte olmuyordur adam, oluyorsa yandı gülüm keten helva… Seven insan sevdiğini aldatmaz çünkü… Bu sebeple hayatını bir arafta yaşayan nice erkekler vardır… Burada ikinci kadın aslında yarışı kaybetmiş olan birinci kadındır… Kabullendiği yalnızlıktır… Eve gelmeyen bir eştir… Sevilmemektir… Aldatılmak bile değildir…
Diğer türdeki ilişkide ikinci kadın varken, evdeki eş çocuklar doğurur… Haberi bile yoktur durumdan. Kocası yalanlar söylemektedir… O telefon hep sessizdedir. Bu durumda ikinci kadın olarak kazanılan “zaferler” de ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, en sonunda felakete neden olurlar. Ya da şöyle diyeyim uçmakla kaçmak arasında saatler ve saklanmayla yaşanan ilişkinin sebebi çoğu kez cinsellik, farklı biriyle daha yatma arzusu filandır. Bari iyi sevişin çünkü alabileceğiniz tek şey budur…
Yine de bu ikinci kadının yerinde olmadan atıp tutmak çok kolaydır… Ne güzel sözdür “insan kınadığını yaşamadan ölmezmiş” sözü… Tavsiyem kimsenin “asla” dememesidir. Olur, ha bir gün başınıza gelirse sakın bana âşık oldum diye gelmeyin… İkinci kadın olmaya dair aşk ile ilgili yüzlerce özür yazabilirsiniz bana ama ben derim ki… Vazgeçmek de sevdaya dâhil, gitmek de… Çünkü samimiyetle seven insan bunlara ne sebep olur, ne de yaşanmasına izin verir. Zayıflıklarımıza aşk elbisesi giydirmeye çok alışkınız sadece…
Aşkı meşki alet etmeyin derim bu işlere. Başka hesaplar bunlar… Yani o yüzden birkaç kadınla bir anda birlikte olabilen, aslında sorunlu erkeklerin birlikte oldukları aile, ilişki saymaz kadınlara dair güzellemeler umurumda değil pek… Ne acılar çektikleriyle çok ilgilenmiyorum… Netice de dereye inen ıslanır…
Kaldı ki âşık bir kadın, âşık olduğu adamın başka bir kadınla birlikte olmasına çok da tahammül edemez. Aşkından her gece öleceğine, çeker gider bir defa ölürsün. Sonuçta Allah gönlüne göre versin güzel hanım kardeşim. Birilerinin birincisi ikincisi değil, seni hak edenin “tek” i olasın… Niyetin iyiyse kandırılmayasın… Kimsenin oyuncağı olmayasın… Niyetin kötüyse Allah’ından bulasın…
Bütün bu yazdıklarım “evlilik” müessesesi için geçerli sanırım… Çünkü ben sevgililik sürecinde neden insan insanı aldatır hiç anlamam… Yani aldatıyorsan demek ki artık sevgililik bitmiştir… Ama o da olsun, bu olsun, hepsi olsun diyen varsa bilmem tabii…
Şimdi bana gelince olduğu gibi yazmak lazım… Bende bir kadınım ve uzunca yıllar birinci kadındım… İlişkim ve evliliğim süresince defalarca aldatıldım… Üstelik hem evliyken, hem de sevgiliyken ikinci kadınlar tarafından hayatı uzun yıllar kâbusa döndürülmüş bir kadınım… Kâbustan kasıt sessiz telefonlar, adresi belirsiz mailler, tehdit mesajları yani bazıları bu işte bayağı profesyoneldir. Amaç sizden adamı almaktır. Böylesine denk gelirseniz size tavsiyem ipin azcık gerilmesine izin verin ve sonra ucunu bir anda bırakın… İkisi de düşsünler yere… Evlilik hikâyemi özetlemiş oldum sanırım…
Şimdiler de gördüğüm şu ki memlekette evlilik artık giderek hükmünü yitiriyor…
İkinci kadın olan arkadaşa, eşe, dosta tek bir şey diyeceğim… O yere göğe konamayan adamın kalbi hala her şeyi bırakıp gelemiyorsa demek ki doğru değildir bir şeyler… Üzülmek boşunadır…
Diyorum ki; “kapısını özgürce çalamadığın ev dostun evi değildir”. İlişkiniz için zaman, mekân, sıra bekliyorsanız o ilişkiden bir halt olmaz…
Demem o ki…
Bu işi beceremeyecekseniz üzerinize evlilik etiketi koydurmayın erkek dostlar, çoluğun çocuğun, kadının, ananın canını yakmayın…
Siz de kadınlar, yani bu adamların “birinci kadınları”, özel nedenleri bilmem ama aranızda maddi bağımsızlığına sahip, işi gücü olan, sosyal yaşamı olan, hatta birlikte olduğu ve kendisini aldatan adamdan daha fazlasını yapabilenler var… Çekmeyin ablacım bu adamları… Şımartmayın, yarıştırmayın kadınlığınızı…
İkinci kadınlar karısına hayrı olmayan adamdan, adam olur mu kızım… Malzeme zaten sana yanlışıyla geliyor hangi akla hizmet doğruluk bekliyorsun…
Gündem neydi… Dolar…
Ya da salın gitsin çünkü böyle giderse imam nikâhıyla dörder tane alacak bunlar… Sen sağ, ben selamet… Gül gibi yaşar gideriz artık gruplar halinde…
Aldatmayın oğlum, ayrılın…
- “Aidiyet” Ait Olmanın Tadının Kaçtığı Şeyler - 23 Aralık 2019
- Dedikodu - 17 Ekim 2019
- Anne var, anne var… - 19 Eylül 2019