Muğla’nın doğal güzelliklerinden biri olan Akbelen Ormanı, son zamanlarda bir çevre mücadelesinin odağı haline geldi. Kemerköy-Yeniköy Termik Santralı’nın çevresel izin ve lisansının iptali için açılan dava, toplumun dikkatini çekti ve 103 sivil toplum kuruluşu, vakıf ve platform, santralın kapatılması yönünde çağrıda bulundu. Bu çağrı, santralin çevreye verdiği zararın ve Akbelen Ormanı’nın korunmasının önemini vurguluyor.
Akbelen Ormanı’nın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması, bölge halkının ve çevre savunucularının tepkisini çekti. Yapılan açıklamalarda, termik santrallerin hukuksuz bir şekilde çalıştırıldığı ve bu durumun ekolojik bir suç teşkil ettiği belirtildi. Ayrıca, bölgedeki köylerin, ormanların, su havzalarının ve gezegenin yok oluşuna karşı direnişin sürdürülmesi gerektiği ifade edildi.
Bu durum, iklim adaleti ve fosil yakıtların kullanımına son verilmesi gerektiğine dair geniş bir farkındalık yaratıyor. Sermayenin kar hırsının doğal yaşam alanlarını yok ettiği ve kapitalist büyümenin sürdürülemez olduğu gerçeği, doğa haklarını koruma ihtiyacını daha da önemli hale getiriyor.
Akbelen Ormanı’nda dört yıldır süren direniş, ormanın ve bölge halkının yaşam haklarını savunma konusunda kararlılığın bir göstergesi. BBC Türkçe’nin haberine göre, köylüler ve direnişçiler, ormanın maden için istimlak edilen alanda korunması için mücadele ediyor. Bu mücadele, sadece Akbelen Ormanı için değil, aynı zamanda tüm dünyada ekolojik dengeyi koruma ve sürdürülebilir bir gelecek yaratma çabası için de ilham verici bir örnek teşkil ediyor.
Akbelen Ormanı’nın ve benzeri doğal alanların korunması, sadece yerel bir mesele değil, aynı zamanda küresel bir sorumluluk. Bu ormanlar, biyolojik çeşitliliğin korunması, karbon emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadelede kritik öneme sahip. Bu nedenle, Akbelen Ormanı için yapılan çağrı, tüm dünyanın dikkatini çevre ve iklim adaleti meselelerine çekmeyi amaçlıyor.
NHY / BBC Türkçe