Meliorism genel anlamıyla, dünyanın insan çabasıyla daha iyi bir yer haline getirilebileceği inancı anlamına gelir ve bence en başarılı melioristler müzisyenlerdir. Çünkü müzisyenler, öncelikle kendi dünyalarını, kendi çabalarıyla çok daha iyi bir yer haline getirmeyi başarmış bireylerdir.
Bir müzisyen olarak kendimi sorguladığımda, neden müzik yapıyorum? Müzik yapmanın benim hayatıma olumlu ne katkısı var? Gibi sorulara verdiğim ilk cevap kendimi iyi hissetmek, müzik yaptıkça sorunlardan uzaklaştığımı fark etmek gibi cevaplar oluyor.
Müzik hakkında iyi şeyler hissetmeyen kimse yoktur diye düşünüyorum. Kendimi tanıtırken ben piyano eğitimcisiyim dediğimde karşılaştığım herkes, bir enstrüman çalmayı çok istediğini ama zamanında aileden gelen sorunlar, ya da müzik öğretmeniyle yaşadığı sorunlar sebebiyle başaramadığını dile getirerek, çok şanslı olduğumu, ne kadar güzel bir mesleğe sahip olduğumu söylemişlerdir.
Bazıları ise, enstrüman çalamasalarda iyi bir müzik dinleyicisi olduklarını ifade ederler, ya da ebeveyn olarak çocuklarının bir enstrüman çalmasını çok istediklerini dile getirirler. Ya da oğlum gitar çalıyor, kızım şarkı söylüyor, torunum şurda müzik okuyor diyerek gururlandıklarını gösterirler.
Bunun yanısıra izleyicileri konserlere çeken şey, icracının sahnede giydiği frak ya da abiye elbise olmasa gerek.
İcracının sahnede yapmaya çalıştığı şey, bir çok izleyicinin kendi iç dünyasında keşke ben de yapabilseydim diye düşünerek hayranlık hissettiği gözle görünmeyen yetiler ve sözle anlatılmayan gizli güçler değil mi?
İzleyiciler için çarpıcı şekilde dramatik olan bu gerçeklik, icracının eğitimi ve yetenekleri; konser kuruluşları, menajerler, bilet satıcıları gibi kültürel aracılar; (kapitalizm ve telekomünikasyon, elektronik medya, gibi devrimler de dahil) çeşitli toplumsal ve kültürel süreçlerin bir izleyici kitlesinin özgül bir müzik olayına duyduğu arzu ya da beğenisiyle birleşmesi, gündeliğin ötesinde bir şey, tekrarlanamaz bir şey, yaşanan bu deneyim ise süreç olarak izleyici açısından aşırı uçta bir durumdur desem ne hissedersiniz?
Bana göre bu durumda müzisyenden sonra ikinci meliorist de izleyici oluyor. İzleyici de kendi dünyasını kendi çabasıyla daha iyi bir yer haline getirebileceği inancıyla konserlere gidiyor ve her konser gizli hayranlıkla biten bir deneyim oluyor sanki.
Tüm bu düşüncelerimin ışığında icracıyı ve izleyiciyi aynı anda hissetmeye çalıştığımda, her ikisininde günlük hayatın sıradan, düzenli ya da kural koyucu süreçleriyle, bu sıradan zamanlardan nasılda koptuklarını görüyor, ve bu kopuk duyguları öne çıkarmaya çalıştıklarına tanık oluyorum. Bu hisler sanki 2M (müzisyen melorist+izleyici melorist) içinde aynı istek ve heyecanla yaşanıyor.
Tüm bunların ötesinde iyi müzisyenlerin çoğunun parmak uçlarında, dudaklarında ya da yüreklerinde, alenen icra ettiklerinden çok daha fazla müzik var.
Bu fazlalığı izleyici kitlesinin tamamının algısında görebilmek ne kadar mümkün bilemiyorum, hatta emin de değilim ama optimist kalmak her zaman tercih ettiğim bir durum olduğu için, işin bu eleştirel kısmına hiç değinmiyorum ve eleştiriyi izleyicilerin kendi iç dünyasını sorgulayabilme yeteneklerine bırakıyorum. O kısım sizde…Kendinize sorun ve cevaplarınızı verince kendinizi konunun neresinde bulduğunuzu siz hissedin. Ben kapıyı açtım ve açık bırakıyorum.
Benim burada anlatmak istediğim, sıraladığım örneklerin, sorduğum soruların çoğunda karşılaştığımız şey, sanat ve teori ile gerçek hayat arasında bir ayrımdan çok, bunların arasındaki güçlü, sağduyulu ve deneyime dayalı bir bağlantı olduğuna dair ve çoğumuzun sahip olduğuna inandığım- sezgisel bir kanı taşımam. Bunları birbirinden ayırmanın elbette haklı gerekçeleri olabilir ancak böyle düşünmenin de bize bir faydası da var.
Meliorist insan için bu çabanın, bu iki alanın birlikte var olduğunu, birlikte yaşadığını, birlikte anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Bir gün siz de hangi icracıyı neden sevdiğinizi, hangi tür müziği dinlemekten neden keyif aldığınızı, klasik müziğe neden katlanamadığınızı, popüler olan ve kolay tüketilene neden daha yakın hissettiğinizi, ya da tam tersi olan tüm duygularınıza neden sorusunu sorarsanız, müzik hakkında düşünen, yazan biri olarak aradığınız cevaplar için yol gösterici olabilmeyi çok isterim.
Kahvenin yanında kısa bir hafta sonu okuması olsun diyerek bu yazıyı kaleme alma sebebim budur…
- Müzik Alzheimer Hastalarına Yardım Edebilir mi? - 28 Ocak 2022
- Ebeveynlere Mektup - 29 Kasım 2021
- Müzisyen Dünyası - 19 Kasım 2021