Yeni Şafak yazarı Karaman: Devletin reisi erkek ve Müslüman olmalı

Erdoğan’ın fetvacısı Hayrettin Karaman, “Devlet reisinin erkek, müslüman, halkın veya mümessillerinin; dindarlık, ehliyet ve akl-i selimine güvendiği bir kimse olması gereklidir” diye yazdı.

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın özellikle Başbakanlığı döneminde fetvacısı olarak iş gören Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, bugünkü yazısında bir başka skandala imza attı. Karaman, “devlet reisinin erkek ve Müslüman olması gerektiğini” ileri sürdü.

Erkek ve Müslüman olmalıymış!

“Irka ve kavmiyete dayalı bağımsızlık” başlıklı bugünkü yazısında Karaman şu ifadeleri kullandı:

“Devlet reisinin erkek, müslüman, halkın veya mümessillerinin; dindarlık, ehliyet ve akl-i selimine güvendiği bir kimse olması gereklidir”

“Bağımsızlık talebine dini temel (saik, bahane, dayanak…) kılanlar için ‘İslamî devletin temel kuralları-ilkeleri’ hakkında bazı açıklamalar sunacağım” diyen Karaman, yazısına 1951’de Karaçi’de toplanan bir komisyonunun kararlarını dayanak yaptı.

‘İslâm’ın beşer hayatına getirdiği nizam üzerine dayanır’

Karaman komisyonun ittifak ettiği ilgili maddeleri şöyle sıraladı:

– Devlet; vatan, dil, soy gibi nazariye ve unsurlar üzerine değil, İslâm’ın beşer hayatına getirdiği nizam üzerine dayanır.

– Bütün dünya müslümanlarının aralarında mevcut kardeşlik bağlarını kuvvetlendirmek, müslüman ülkeler dahilinde lisan, soy, yurt, sınıf gibi farklılıklara dayanarak İslâm birliğini bozan tefrika sebeplerini önlemek devletin vazifesidir.

İlgili:  Öğrenciler, kampüslerini vermedi: Beşiktaş Kampüsü’nde eğitime devam edilecek

– Meşrûiyeti kabul edilen bütün mezheplerin sâlikleri -kanunun çizdiği sınırlar içinde- mezhep hürriyetinden tam olarak istifade eder.

– Devlet reisinin erkek, müslüman, halkın veya mümessillerinin; dindarlık, ehliyet ve akl-i selimine güvendiği bir kimse olması gereklidir.

– Ülkenin vilâyet ve eyâletleri devletin idâri bölümleridi (cüzleri). Kabile, lisan veya soya dayalı üniteler olmayıp, merkezî hükûmetin denetim ve yönetimi altında duruma göre kendilerine bazı idarî selâhiyetler verilebilen, fakat asla merkezden ayrılıp müstakil olmalarına izin verilmeyen idârî bölgelerden ibarettir.