Türkiye’de yargı sisteminde yaşanan rüşvet iddiaları, her geçen gün yeni bir skandalla gündeme geliyor. Son olarak, Bakırköy Adliyesi’nde yaşanan bir olay, yargıdaki rüşvet çarkı iddialarını bir kez daha gözler önüne serdi.
İddialara göre, iş insanı Fehmi Öztürk, eski ortağı Fırat M.’den şikayetçi oldu. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, bilirkişi Mehmet Doğan’a bir rapor hazırlaması talimatını verdi. Doğan, Fırat M. ile yaptığı görüşmelerin ardından Fehmi Öztürk’ü suçlu gösterecek şekilde sahte bilirkişi raporu hazırladı. Ardından Doğan’ın Fehmi Öztürk’e giderek 25 bin TL rüşvet istediği öne sürüldü.
Fehmi Öztürk’ün şikâyeti üzerine Doğan, suçüstü yakalandı ve tutuklandı. Ancak 52 gün sonra tahliye edildi. Doğan’ın mahkemedeki itirafları ise şoke edici.
Doğan, “52 gün cezaevinde kaldım. Tefeciden alıp hâlâ ödeyemediğim 80 bin TL’yi verip tutuksuz yargılama kararı ile salındım. Yani benden rüşvet alanlar beni rüşvet suçu ile yargılıyor… Savcıya Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi heyetiyle paylaştığı 80 bin TL’nin verilmesinden sonra tutuksuz yargılanmam sağlandı. Daha önce sağlık sorunlarımı gerekçe göstererek tutuksuz yargılama taleplerim reddedilmişti” dedi.
BirGün’de İsmail Arı imzasıyla yayınlanan haber, yargıdaki rüşvet iddialarını yeniden gündeme getirdi, Doğan, yargılama devam ederken 23 Mayıs 2022 tarihinde de “Rüşvetçi Bakırköy hakim ve savcıları” başlıklı bir liste verdi. Listede 53 hakim ve savcı yer alıyor. Doğan, bu hakim ve savcıların rüşvet aldığını ve bazılarının da FETÖ ile bağlantılı olduğunu iddia etti.
Bu iddialara rağmen herhangi bir soruşturma başlatılmadı. Hatta Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve iki hakim üye davadan çekildi. Yeni mahkeme heyeti de yaklaşık beş yıla rağmen davayı sonuçlandırmadı.
Bu haber, Türkiye’deki yargı sisteminde yaşanan rüşvet iddialarının ne kadar ciddi bir boyuta ulaştığını gösteriyor. Bu iddiaların araştırılması ve sorumluların yargılanması gerekiyor. Aksi takdirde, yargının güvenilirliği daha da zedelenecek.
NHY/ BrGün
