TÃœSÄ°AD’dan “Önümüzü göremiyoruz” çıkışı

TÃœSÄ°AD Genel Kurulu’nda hükümetin politikaları eleÅŸtirilerek tüm alanlarda belirsizlik ve güvensizliÄŸin hâkim olduÄŸu mesajı verildi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Olağan Genel Kurul toplantısında hükümetin ekonomi politikaları eleştirilerek belirsizliklerden şikayet edildi.

TÃœSÄ°AD Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu (YÄ°K) BaÅŸkanı Tuncay Özilhan yaptığı konuÅŸmada ekonomik duruma iliÅŸkin karışık sinyaller gelen bir dönemde bulunulduÄŸunu belirterek “Hepimiz son aylarda arka arkaya gelen beklenmedik geliÅŸmeleri anlamaya, yorumlamaya ve geleceÄŸi kestirmeye çalışıyoruz. Ortalığın toz duman olduÄŸu, yetki ve sorumlulukların sınırlarının bulanıklaÅŸtığı durumlarda karar nasıl alınır? Nereye gittiÄŸimiz konusunda kafamızda bir cevap yoksa plan nasıl yapılır? Kurumsal yapıların öngörüldüğü gibi çalışacağı varsayımı olmadan yarın ne olacağı nasıl bilinir? Ä°lan edilmiÅŸ olan kurallar yarın deÄŸiÅŸebilirse yarına iliÅŸkin kararlar nasıl alınır?” sorularını yöneltti.

“Kavga-dövüşle sorunlar çözülmüyor”

Türkiye’nin güncel sorunlarıyla 1970’li yıllardaki sorunlar arasında ciddi paralellikler bulunduÄŸunu belirten Özilhan, “kavga-dövüşle” sorunların çözülemediÄŸini ve birleÅŸtirici olmak gerektiÄŸini kaydetti. Özilhan, “Bir yandan ekonominin canlılığını saÄŸlarken diÄŸer yandan ekonomik istikrarı koruyabilmenin yolu keskin manevralar yapmak yerine açık, net, öngörülebilir ve tüm kesimlere güven veren bir yol haritası ortaya koymaktan geçiyor” diye konuÅŸtu.

Semptomları tedavi etmek yerine kökte yatan sorunları çözmek gerektiÄŸini belirten Özilhan, açıklanan reform paketlerinin istenen sonuçları vermediÄŸini belirterek “Reformlar uzun ve meÅŸakkatli süreçlerdir. Israrlı uygulama ve sürekli takip gerektirir. Bu yüzden reform süreçleri siyaset ve bürokrasideki deÄŸiÅŸikliklere karşı da hassastır” mesajı verdi.

Faizler için “tansiyon hastası” benzetmesi

Yüksek faiz oranlarının tasarruf açığının sonucu olduÄŸunu belirten Özilhan, “Tasarrufları artıramazsak Türk Lirası’na güveni tesis edip uzun vadeli dış kaynak çekemezsek hiçbir faiz indirimi kalıcı olmaz” uyarısı yaptı.

TÃœSÄ°AD YÄ°K BaÅŸkanı, “Faizler bir tansiyon hastasının tansiyon ilacına verdiÄŸi tepki gibi hızla iniyor ve ilaç kesilince de yeniden çıkıyor. Bu iniÅŸ-çıkışlar bünyeyi daha da zayıflatıyor. Yatırımcı güveni tesis edilemeyince uzun dönemli yatırım kararları da alınamıyor. Yatırımcı güven ister, sık sık deÄŸiÅŸmeyen kurallar ister. Uzun vadeli yatırımın sırrı istikrar ve güvendir. Tasarruf açığının bir cephesi de mali disiplindir. Türkiye kamu kaynaklarını çok iyi kullanmalı ve daha verimli alanlara harcamalı. Lüzumsuz harcamalar yerine her kuruÅŸunu üretime, sanayiye, tarıma, eÄŸitime, bilimsel ve insani geliÅŸmeye ayırmalı” dedi.

Belirsizlik ve güvensizlikler

Türk Lirası’nın deÄŸer kaybında döviz geliri üretme kapasitesinin düşüklüğünün yanında geleceÄŸe iliÅŸkin belirsizlik ve güvensizliÄŸin de rol oynadığını belirten Özilhan, “Sorun ÅŸiddetlenince rezervlerden döviz satarak Türk Lirası’nın deÄŸerini korumaya çalışmak ancak kısa süre iÅŸe yarar. Aynı sorunun hep tekrarlanmaması için ekonomik yapının dönüşüp döviz gelirlerinin artırılması ve ekonomi yönetiminin güven saÄŸlaması gerekir” diye konuÅŸtu.

Fiyat artışlarıyla mücadelede fiyat kontrollerinin yeterli olmadığını belirten Özilhan, kalıcı çözümün üretim kapasitesini artırmak olduğunu söyledi.

Yarının iÅŸsizliÄŸini önlemek için eÄŸitimin niteliÄŸinin uluslararası standartlara yükseltilmek zorunda olduÄŸuna dikkat çeken Özilhan, gelecek yıllarda küresel ticarete yön veren ürünlerin “insan haklarına saygılı, etik deÄŸerlere uygun, çevreye duyarlı bir ÅŸekilde üretilmiÅŸ yüksek teknolojili ürünler” olacağını vurguladı.

Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nin iptaline eleÅŸtiri

Türkiye’nin en önemli toplumsal sorunlarından birinin kadın-erkek eÅŸitliÄŸi olduÄŸunu ve alınan önlemlere raÄŸmen kadınların ekonomik, toplumsal ve siyasi alanda ikincil planda kalmasının önüne geçilemediÄŸini belirten Özilhan, “Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nin iptal olmuÅŸ olmasının kadına karşı ÅŸidete karşı verilen mücadeleyi kolaylaÅŸtırmadığı görüşündeyiz” dedi.

Türkiye’nin uluslararası iliÅŸkilerindeki sorunlara da dikkat çeken Özilhan, dış politikanın çaÄŸdaÅŸ uygarlık ideali ve uzun vadeli çıkarlar doÄŸrultusunda oluÅŸturulması, kurumsal ililÅŸkiler temelinde güven ve istikrar saÄŸlayacak ÅŸekilde sürdürülmesi gerektiÄŸini vurguladı.

“Parti kapatmak ÅŸimdiye kadar çözüm getirmedi”

Sorunların kökenine inmek yerine semptomların tedavi edilmesi eÄŸilimine iç politikada da tanık olunduÄŸunu belirten Özilhan, “Türkiye tüm sorunlarını konuÅŸarak uzlaÅŸarak çözebilmeli. Bunun için de siyasetin alanı açık tutulmalı, özgür ve bağımsız medya aracılığıyla farklı görüşler için ifade özgürlüğü saÄŸlanmalı. Åžimdiye kadar alınan parti kapatma kararları semptomları ortadan kaldırıp kapatmaya gerekçe oluÅŸturan sorunları ortadan kaldırmadığı aynı sorun tekrar tekrar karşımıza geliyor” diye konuÅŸtu.

Demokrasi ve laiklik vurgusu

Yargı reformlarının ÅŸimdiye kadar arzu edilen hukuk devleti ve demokrasi standartlarına yaklaÅŸtıramadığını belirten Özilhan, “Demokrasi ve laikliÄŸi bizi bir arada tutan, birlik ve beraberliÄŸimizi saÄŸlayan çimento olarak görüyoruz…İnsan hakları, kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, kanun önünde eÅŸitlik, yargı bağımsızlığı ilkelerine sıkı sıkıya baÄŸlılık olmazsa olmazlarımız” ifadelerini kullandı.

TÃœSÄ°AD BaÅŸkanı Simone Kaslowski de benzer mesajlar vererek “Åžeffaflık, hesap verilebilirlik, kurumsal özerklik, istiÅŸare, çoÄŸulculuk, mutabakat arayışı gibi konuların önemini vurgulamaya devam edeceÄŸiz” dedi.

“TL’ye güveni yeniden kazanmalıyız”

Son iki buçuk yılda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) başkanının dört kez, Merkez Bankası başkanının üç kez değiştiğine dikkat çeken Kaslowski, kalkınmanın ön koşulunun istikrar olduğunu söyledi.

Bu tür görev deÄŸiÅŸikliklerinde ÅŸeffaflık ve hesap verilebilirliÄŸin dikkate alınmasının önemine dikkat çeken Kaslowski, “TL’nin zayıflığı dışsal ÅŸoklar karşısında bizi korunmasız bırakacaktır. TL’ye güveni yeniden kazandırmalıyız, aksi takdirde had safhaya varan iÅŸsizlik, alım gücünde azalma, büyümenin finansmanı gibi temel sorunların çözülmesi mümkün deÄŸil” uyarısı yaptı.

DW/BK,EC