Türkiye’nin ‘sıcak noktaları’ belirlendi | İklim değişikliği hangi bölgeleri etkileyecek?

Boğaziçi’nden Dr. Nazan An ve Dr. Tufan Turp’un yazdığı makalede Türkiye’de iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenecek bölgelerin Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu olduğu belirtildi.

Makalede, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele için ulusal ve bölgesel düzeyde acil önlemler alması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için yerel halkın, sivil toplumun, akademisyenlerin ve politika yapıcıların işbirliği içinde olması gerektiği ifade edildi.

Makalede Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı hassasiyetini değerlendirmek için 81 ilin 12 farklı kriter (sıcaklık, yağış, kuraklık, sel, fırtına, yangın, erozyon, tarım, su kaynakları, biyolojik çeşitlilik, sağlık ve enerji) açısından analiz edildiği belirtildi. Bu analiz sonucunda Türkiye’nin ‘sıcak noktaları’ olarak Akdeniz Bölgesi’nde Antalya, Mersin ve Adana; Doğu Anadolu Bölgesi’nde Erzurum, Ağrı ve Kars; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin illeri tespit edildi.

Makalede, bu illerin iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenecek iller olduğu ve bu nedenle öncelikli olarak korunması ve desteklenmesi gerektiği belirtildi. Bu illerde yaşayan insanların iklim değişikliğine uyum kapasitesinin artırılması için eğitim, bilinçlendirme, kapasite geliştirme ve alternatif geçim kaynakları sağlanması gerektiği vurgulandı.

Makalede, Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı alması gereken önlemler ve uyum stratejileri de önerildi. Bu önlemler arasında, su kaynaklarının korunması, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, biyolojik çeşitliliğin korunması, enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması, kentsel planlamanın iyileştirilmesi ve afet yönetiminin güçlendirilmesi gibi konular yer aldı.

Makalenin yazarlarından Dr. Nazan An, Türkiye’nin iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği yapması gerektiğini vurguladı. “Türkiye, Paris Anlaşması’na taraf olmalı ve sera gazı emisyonlarını azaltmak için somut adımlar atmalıdır. Ayrıca, iklim değişikliğine uyum için gerekli finansman, teknoloji ve kapasite desteğini sağlamalıdır.” dedi.

Dr. Tufan Turp ise Türkiye’nin iklim değişikliğine uyum için yerel düzeyde de çalışmalar yapması gerektiğini belirtti. “Türkiye’nin farklı bölgelerinde iklim değişikliğinin etkileri farklı olacaktır. Bu nedenle, bölgesel ölçekte iklim değişikliği senaryoları ve risk analizleri yapılmalı ve bölgeye özgü uyum planları hazırlanmalıdır. Bu planlar, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve vatandaşlar arasında işbirliği ile uygulanmalıdır.” diye konuştu.

Makalede son olarak, iklim değişikliğinin bir küresel sorun olduğu ve bu sorunun çözümü için uluslararası işbirliğinin önemli olduğu vurgulandı. Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olması ve küresel iklim eylemine katkıda bulunması gerektiği ifade edildi.

NHY/ Evrensel’den Özer AKDEMİR‘in haberi