Türkiye’de Kadınların Güvenlik Algısı ve Toplumsal Zorluklar

Son yıllarda Türkiye’de kadınların güvenlik algısı üzerine yapılan araştırmalar, kadınların büyük bir kısmının kendilerini hem kamusal hem de özel alanlarda güvensiz hissettiğini ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, kadınların %27,4’ü gece dışarıda yalnız yürürken güvensiz hissediyor. Erkekler arasında bu oran %10,2 iken, kadınların güvenlik algısındaki bu açık cinsiyet temelli bir sorun olarak öne çıkıyor. Dahası, kadınların %6,3’ü evde yalnız kaldıklarında bile güvende hissetmediklerini belirtiyor.

Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından yayımlanan bir diğer rapor, bu durumu daha da çarpıcı şekilde ortaya koyuyor. Rapora göre, kadınların yalnızca %6,3’ü sokakta yürürken kendini güvende hissettiğini dile getiriyor. Ankete katılan kadınların %76,8’i şiddeti, %75,1’i ise tacizi en büyük sorunlar arasında görüyor. Bu veriler, kadınların Türkiye’deki toplumsal yaşamda karşılaştıkları sistematik güvenlik kaygılarını ve hükümetin bu sorunlara yönelik politikalarının yetersizliğini ortaya koyuyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2021 yılı Toplumsal Cinsiyet Uçurumu raporu, Türkiye’yi toplumsal cinsiyet eşitliği açısından 156 ülke arasında 133’üncü sırada gösteriyor. Bu sıralama, hükümetin kadın hakları ve cinsiyet eşitliği alanında etkili adımlar atmadığını ve kadınların toplumsal hayatta karşılaştığı sorunları çözmekte geride kaldığını gösteriyor.

Bu veriler, kadınların toplumsal yaşamda karşılaştığı güvenlik kaygılarının yalnızca bireysel deneyimlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda yapısal ve kurumsal bir sorunun göstergesi olduğunu ortaya koyuyor. Hükümetin bu konuda daha fazla sorumluluk alması ve etkili politikalar üretmesi büyük önem taşıyor. Kadınların güvenlik algısının iyileştirilmesi, şiddet ve tacizle mücadele gibi konularda somut ve sürdürülebilir çözümler üretilmedikçe, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmak zor görünüyor.