Türk akademisinde liyakat tartışması | Profesör uydurma makaleyi ‘hakemli dergide’ nasıl yayımladı?

Türk akademisinde liyakat tartışması, Prof. Dr. Recai Coşkun’un içeriği ve kaynakçası uydurma olan makalesinin hakemli olduğu iddiasındaki bir dergiye yayımlanmasıyla yeniden gündeme geldi.

Coşkun, makalesinde “Milattan önce 3 bin yılında Oğuz Kağan’ın yazdığı” kitaptan Hitler’in “Gamalı Haç Yayıncılık”tan çıkan kitabına kadar gerçekte olmayan, düzme eserlere atıf yaptı. Bu durum, makalenin kabul edilmeden önce hakeme gönderilip gönderilmediğini, gönderildiyse hakemlerin göz ucuyla bile bakıp bakmadığını sorguladı.

Doçentlik daimi kadro statüsünde olduğundan, akademisyenler için önemli bir aşama. Doçent olabilmek için başta akademik yayın olmak üzere akademisyenler bu ünvan için yeterli birikime sahip olduğunu göstermek zorundalar. Doçentlik şartları çok sık değişiyor. Önceki yıllarda sınav ve mülakat da vardı. Şimdi ise YÖK’ün açıkladığı kriterler üzerinden belirli bir puan toplamak gerekiyor. Kriterler; akademik makale veya kitap yayını, eserlerin atıf alması, konferansta yapılan sunumlar veya yürütülen projeler gibi akademik faaliyetlere dayanıyor.

Doçentlik şartlarında değişim akademisyenleri de etkiledi. Ekim 2023’te eski kriterlerle başvuru yapmak isteyen akademisyenler puan toplayabilmek için hemen harekete geçti. Ancak iki üç ay içinde makale yayımlamak pek mümkün değil. Çünkü hakem ve revizyon süreci Batılı ülkelerde derginin kalitesine göre yıllar bile alıyor. Türkiye’de ise bu süre çok kısa.

Bazı dergiler ise yıllık çıkardığı sayıyı arttırmaya başladı. Ancak bir örnek bu sürecin ne kadar denetimden yoksun olduğunu ortaya çıkardı. Bu yayın organı Prof. Coşkun’un uydurma makalesini yayımlayan Social Sciences Research Journal (SSRJ) dergisi. 2012 sonunda yayıma başlayan SSRJ düzenli olarak her sene 4 sayı yayımladı. Ancak 2023 yılında sıradışı bir durum yaşandı. Dergi ağustos sonuna kadar 8 sayı çıkarırken sadece eylül ayında 5 sayı daha çıkardı. Kasım başında yayımlanan sayı sayısı 15’e ulaştı.

Bu durum, derginin hakemlik sürecinin ne kadar güvenilir olduğunu sorgulamalara neden oldu. Prof. Coşkun’un makalesinin hakemler tarafından göz ardı edilmesi, bu sürecin denetimsiz ve liyakatsiz bir şekilde yürütüldüğünün bir göstergesi olarak değerlendirildi.

Türk akademisinde liyakat tartışması

Türk akademisinde liyakat tartışması, Prof. Coşkun’un uydurma makalesinin yayımlanmasıyla birlikte yeniden gündeme geldi. Bu tartışmanın temelinde, akademik yayın sürecinin güvenilirliği ve akademisyenlerin liyakatinin nasıl değerlendirileceği gibi sorular yer alıyor.

Akademik yayın süreci, akademisyenlerin akademik çalışmalarının diğer akademisyenler tarafından değerlendirilmesi ve bu değerlendirmelerin bilimsel bir standartta yapılmasını sağlayan önemli bir süreçtir. Bu süreç, akademisyenlerin liyakatinin değerlendirilmesinde de önemli bir rol oynamaktadır.

Prof. Coşkun’un uydurma makalesinin yayımlanması, bu sürecin güvenilirliği ve liyakat değerlendirmesinin ne kadar sağlıklı yapıldığı konusunda soru işaretlerine neden oldu. Derginin hakemlik sürecinin denetimsiz ve liyakatsiz bir şekilde yürütüldüğü, bu durumun da Prof. Coşkun’un uydurma makalesinin yayımlanmasına neden olduğu değerlendiriliyor.

Kaynakçadan kısa bir örnek

NHY/ Euronews

Nokta Haber Yorum
Latest posts by Nokta Haber Yorum (see all)