Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Haziran 2025 tarihli Sektörel Enflasyon Beklentileri Raporunu yayımladı. Rapor, farklı toplumsal ve ekonomik aktörlerin bir yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerini ortaya koyarken, ekonomideki genel yönelimin de dikkat çekici bir fotoğrafını sunuyor. Veriler, piyasa katılımcılarının beklentilerinde hafif bir iyimserlik gözlemlense de, halk nezdinde enflasyonun hâlâ ciddi bir tehdit olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.
Üç Ayrı Beklenti: Halk, Reel Sektör ve Finans Çevreleri
Merkez Bankası verilerine göre;
- Piyasa katılımcılarının 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi: %24,6
- Reel sektörün beklentisi: %39,8
- Hane halkının beklentisi ise: %53
Hane halkındaki beklenti geçen aya göre 6,9 puanlık bir düşüş gösterse de, yüzde 50’nin üzerindeki seviye, geniş kesimlerin fiyat artışlarının süreceği inancını koruduğuna işaret ediyor.
Beklentilerdeki Düşüş Ekonomik Yavaşlamanın Sonucu
Üç gruptaki beklentilerde gözlenen düşüş, olumlu bir enflasyon görünümünden çok, ekonomideki daralma sinyallerine bağlanıyor. Uzmanlar, yüksek faiz politikalarının yatırım ve üretimi sınırladığını, buna bağlı olarak talebin baskılandığını ve fiyat artışlarının hız kestiğini belirtiyor. Ancak bu tablo, halkın geçim koşullarını iyileştirmiş değil.
Bugün yaklaşık 10 milyon işçi ve milyonlarca emekli, resmi açlık sınırının bile altında bir gelirle yaşam mücadelesi veriyor. Bu koşullarda halkın çoğunluğu — yapılan kamuoyu araştırmalarına göre her 10 kişiden 7’si — önümüzdeki 12 ay içinde fiyatların düşmesini ya da sabit kalmasını beklemiyor.
Reel Sektörde Güvensizlik ve Gerileme Sürüyor
Raporun yayınlandığı haftada gelen diğer veriler de ekonomideki yavaşlamanın altını çiziyor.
- Kapasite kullanım oranı yüzde 74,4 ile pandemi sonrası en düşük seviyeye geriledi.
- Tekstil, giyim, ana metal ve makine ekipman gibi yüksek istihdam yaratan sektörlerde daralma daha derin.
- Reel kesim güven endeksi, perakende ticaret ve inşaat sektör güven endeksi de haziran ayında gerileme gösterdi.
- Hem iç piyasa hem de ihracat siparişleri için önümüzdeki üç aya ilişkin beklentiler olumsuz.
Bu göstergeler, yatırımın ve üretimin frene bastığını; buna bağlı olarak istihdamın da risk altında olduğunu gösteriyor.
Döğüş: “Ekonomi hem daralıyor hem enflasyonla boğuşuyor”
Ekonomist ve Avrupa Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi İlhan Döğüş, Mezopotamya Haber Ajansı’na (MA) yaptığı açıklamada Türkiye’nin bir “ikili kıskacın” içinde olduğunu belirtiyor:
“Türkiye ekonomisi, enflasyonla mücadele adı altında yürütülen faiz artışları ve kemer sıkma politikaları nedeniyle daralmanın eşiğine geldi. Üstelik bu politikalar enflasyonu da düşüremedi. Talep baskılanıyor, ücretler eriyor, yatırım ve üretim cazibesini yitiriyor.”
Döğüş ayrıca, yakın gelecekte enerji fiyatlarındaki olası artışın bu durumu daha da kötüleştireceğini ifade ediyor. “Enflasyon ve durgunluk bir arada ilerliyor; bu da halkın üzerindeki yükü artırıyor” diyen Döğüş, hükümetin mevcut ekonomi yönetiminin bu tabloyu tersine çevirecek kapasiteye sahip olmadığını savunuyor.
“Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yönettiği program, halkı yoksullaştırarak fiyatları kontrol altına alma üzerine kurulu. Bu yaklaşım ekonomiyi toparlamaz. Bu yönetimi değiştirmenin kendisi artık Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinin konusudur.”
Türkiye Ekonomisi Nerede Duruyor?
Genel görünüm, Türkiye ekonomisinin teknik olarak bir daralma evresine girmeye çok yakın olduğunu gösteriyor. Merkez Bankası’nın raporu, yalnızca fiyatlar konusundaki beklentileri değil, aynı zamanda toplumsal güven duygusunun ne ölçüde zayıfladığını da ortaya koyuyor. Hane halkı, alım gücünün ciddi şekilde eridiğini hissediyor; reel sektör ise üretimden istihdama kadar tüm alanlarda risk uyarısı veriyor.
- Silivri Cezaevi’nden Ekonomi Dersi: Tutuklu İPA Başkanı Buğra Gökçe’den Asgari Ücret ve Sosyal Adalet Eleştirisi - 22 Temmuz 2025
- Ay Toprağından Su ve Oksijen Üretildi - 22 Temmuz 2025
- Gazze’de Açlık Derinleşiyor: 19 Kişi Daha Yaşamını Yitirdi - 21 Temmuz 2025