Sosyolojik Olarak Kent(Şehir),Kentleşme(Şehirleşme) ve Kentlileşme(Şehirlileşme)

Sosyolojide genel olarak Kent(Şehir) sadece yeni bir ekonomik teşkilatlanma ve değişmiş bir fiziki çevreyi belirtmez; aynı zamanda insanın davranış ve düşüncelerine de etki eden yeni bir değişik sosyal düzeni ifade eder.

Kent(Şehir) tarım dışı ve tarımsal üretimin denetlendiği, dağıtımın koordine edildiği ekonomisi bunu destekleyecek şekilde tarım dışı üretime dayalı bulunan, teknolojik değişmenin beraberinde getirdiği teşkilatlanma, uzmanlaşma ve iş bölümünün en yüksek düzeye ulaştığı, geniş fonksiyonların gerektirdiği nüfus büyüklüğü ve yoğunluğuna varmış, toplumsal heterojenlik(ayrışık, farklı özellikler, karakterler) ve uyum düzeyi yükselmiş karmaşık ve dinamik bir mekanizmanın sürekli olarak işlediği insan yerleşmesidir.

Kentleşme(Şehirleşme) toplumsal değişme sürecinin bir boyutudur. Batı da sanayi devrimiyle başlayan bu değişim günümüz az gelişmiş ülkelerinde farklı bir biçimde gelişmiş ve en dinamik toplumsal gerçeklerin başında yer almıştır. Toplumsal değişme süreci içerisinde hem bağımlı hem de bağımsız değişken olan kentleşme, neden ve sonuçları bakımından oldukça karmaşık bir özellik göstermektedir.

Kentleşme(Şehirleşme), dar anlamıyla kent sayısının ve kentte yaşayan nüfustaki niceliksel(sayısal) artışlardır. Geniş anlamıyla, “Kentli diyebileceğimiz bir yaşama şeklini oluşturan beraberinde, nüfusun ölçüsü, nüfusun yoğunluğu ve nüfusun heterojenliği (farklılığı) sosyal ilişkinin içeriğinin, derecesini ve sıklığını, dolayısıyla da sosyalleşmeyi ve insan doğasını tayin eder. Kentleşme son iki yüzyılın önemli olgularından birisidir. Kentlerin nüfusları ve sayıları da giderek artmaktadır. Teknolojik gelişmeler, üretim biçimindeki değişmeler; büyük miktarlardaki nüfusun topraktan kopmasına ve kırsal alandan ayrılmasına neden olmuştur, olmaktadır.

Kentlileşme(Şehirlileşme) ise temelde insanların kentle bütünleşmesini ifade eder. Başka bir değişle ‘kırlılıktan uzaklaşma, organize edilmiş sosyal hayata geçiş’ olarak da kentlileşme(Şehirlileşme) ifade edilebilir. Bütünleşmenin veya kentlileşmenin(Şehirlileşmenin)     psikolojik, kültürel, toplumsal ve ekonomik olmak üzere en azından iki boyutta gerçekleştiği söylenebilmektedir.

Eğer kentin(şehirin) psikolojik, kültürel ve toplumsal yapısı ve kırın yapısı çok farklı değilse bütünleşme kolay olmaktadır. Eğer yapılar farklı ise uyumsuzluk söz konusu olmaktadır ve hem birey açısından hem de kent(şehir) açısından sorunları ortaya çıkmaktadır. Bugün kentlerimizde(şehirlerimizde) yaşanan sorunların temelinde bu uyumsuzluk yatmaktadır ve köyden kente göç artıkça bu sorunlarda artmaktadır.

Köyden kente göç eden ailelerin kentle bütünleşme süreçlerini açıklamada “ekonomik mekân” ve “sosyal mekân” kavramları araç olarak kullanılabilir. “ekonomik mekânın” ve “sosyal mekânın içerikleri ise şöyle izah edilebilir: “ekonomik mekân” ve “sosyal mekân”, kente göçle gelen insan için, kır ile kent arasında yüzen bir görünüme sahiptir.

Bu belirtilen mekânlardaki değişmeler kişinin kentlileştiğinin(Şehirlileştiğinin) veya kentlileşemediğinin(Şehirlileşmediğinin) göstergesidir. Kentlileşen(Şehirlileşen) insanda ekonomik ve sosyal olmak üzere iki değişme olmaktadır.

– Ekonomik bakımdan kentlileşme(Şehirlileşme)     

– Sosyal bakımdan kentlileşme(Şehirlileşme) olmak üzere tasnif edilebilir.

Ekonomik bakımdan kentlileşme(Şehirlileşme); Kişinin geçimini tamamen kentte(şehirde) veya kente(şehire) özgü işlerle sağlayacak duruma gelmesiyle gerçekleşir ki bizde kısmen böyle değildir.

Sosyal bakımdan kentlileşme(Şehirlileşme); Kır kökenli şahsın her türlü konularda kentlere(şehire) özgü tavır ve davranış biçimlerini, sosyal değer yargılarını benimsemesi ile gerçekleşmektedir. Sosyal bakımdan kentlileşme(şehirlileşme) de kentlerimizde(şehirlerimizde) istenilen nitelikte gerçekleşmemektedir.

Son dönemlerde Pandemiden dolayı kısmi de olsa tersine göç başlamış durumda. Kentte(şehirde) yaşayan ve kentlileşemeyen(şehirlileşemeyen) insanlar köye uyum sağlayabilecekler mi? Şehirde(kentte) edindikleri kısmi alışkanlıklarını köye taşıyıp köylüleşmede sorun yaşayacaklar mı? Bu vb. sorunlar önümüzdeki günlerde sosyologların çok konuşacağı konular olacaktır.

Arslan ÖZDEMİR