Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud’un motosikletli kurye Yunus Emre Göçer’e çarparak ölümüne sebep olması, Türkiye’de büyük tepki çekmişti. Mahmud’un bugün görülen ilk duruşmasında 27 bin 300 lira adli para cezasına mahkum edilmesi ise adalet arayışını sürdüren Göçer ailesinin yüreğine ateş düşürdü. Bu yazıda, bu olayın arka planını, yargılama sürecini ve sonuçlarını ele alacağız.
Olayın gerçekleştiği tarih 19 Ocak 2020. O gün, Fatih ilçesinde motosikletli kurye olarak çalışan Yunus Emre Göçer, bir restorandan sipariş aldıktan sonra yola çıktı. Göçer, Atatürk Bulvarı üzerinde seyir halindeyken, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammed Hasan Şeyh Mahmud’un kullandığı lüks araç tarafından arkadan çarpıldı. Çarpmanın etkisiyle motosikletten fırlayan Göçer, ağır yaralandı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Göçer’in hayatını kaybettiğini belirledi.
Mahmud ise olay yerinden kaçtı. Ancak polis ekipleri, aracın plakasından ve güvenlik kameralarından Mahmud’un kimliğini tespit etti. Mahmud’un Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu olduğu ve Türkiye’de özel bir üniversitede eğitim gördüğü ortaya çıktı. Mahmud’un ayrıca diplomatik pasaportu olduğu ve bu nedenle dokunulmazlığı bulunduğu iddia edildi.
Olayın duyulması üzerine Türkiye kamuoyunda büyük bir infial yaşandı. Göçer ailesi ve motosikletli kuryeler, adalet talebiyle eylem yaptı. Sosyal medyada da #YunusEmreGöçeriçinadalet etiketiyle binlerce mesaj paylaşıldı. Somali Cumhurbaşkanlığı ise konuyla ilgili bir açıklama yaparak, Mahmud’un olaydan sonra Somali’ye döndüğünü ve Türkiye ile işbirliği içinde olduklarını belirtti.
Mahmud hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıl ile 15 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ancak Mahmud, duruşmalara katılmadı. Bugün görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti, Mahmud’un yurt dışında olduğunu ve tebligat yapılamadığını belirterek, gıyabında yargılama yapılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, sanığın savunmasının alınmasına gerek olmadığını da ifade etti.
Mahkeme heyeti, dosyadaki delilleri değerlendirerek kararını açıkladı. Buna göre Mahmud, “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme heyeti, sanığın duruşmalara katılmamasını ve kaçmasını “iyi hal” olarak değerlendirdi ve cezayı 1 yıl 8 aya indirdi. Ayrıca mahkeme heyeti, sanığın cezasının 27 bin 300 lira adli para cezasına çevrilmesine hükmetti.
Kararın açıklanmasıyla birlikte Göçer ailesinin avukatları ve yakınları büyük bir şok yaşadı. Avukatlar, kararı temyiz edeceklerini söylediler. Göçer’in babası ise “Bu nasıl adalet? Oğlumun katili 27 bin lira vererek kurtuluyor. Bu parayı ben versem oğlum geri gelir mi? Bizim devletimiz bize sahip çıkmadı. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu olduğu için mi böyle oldu? Biz de insan değil miyiz?” diyerek gözyaşı döktü.
Bu karar, Türkiye’de adalet sisteminin ne kadar çarpık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bir insanın hayatının 27 bin lira ile ölçülebileceği bir ülkede, hukukun üstünlüğünden bahsetmek mümkün değil. Mahmud’un dokunulmazlığı olmasa bile, bu cezayla kurtulması, Türkiye’nin uluslararası alanda da itibarını zedeleyecektir.
