Okyanus Akıntısı Sistemi, Bu Yüzyıl Ortasına Kadar Çökebilir: Büyük İklim Tehdidi!

Son yapılan yeni bir araştırma, sıcak su taşıyan Kuzey Atlantik boyunca önemli bir okyanus akıntısı sisteminin bu yüzyılın ortasına kadar çökebileceğini ortaya koydu. Bu çöküş, dünya genelinde deniz seviyelerinde büyük bir yükselmeye ve aşırı hava koşullarına yol açarak ciddi bir iklim tehdidi oluşturuyor.

Araştırmacılar, Atlantik Meridyonel Devrilme Dolaşımı (AMOC) adı verilen bu okyanus akıntısı sisteminin, suyun Atlantik Okyanusu boyunca dolaştırılmasından sorumlu olduğunu belirtiyorlar. Ancak, bu sistemin hızında son yıllarda belirgin bir yavaşlama gözlemleniyor ve bilim insanları bu yavaşlamanın çöküşün habercisi olabileceğini düşünüyor.

Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nden bilim insanları, AMOC’nin daha da yavaşlaması veya tamamen durması durumunda, Kuzey Yarımküre’de aşırı hava koşullarına, Amerika Birleşik Devletleri’nin Doğu Kıyısı’nda deniz seviyesinin yükselmesine ve Afrika’nın güneyinde milyonlarca insan için kuraklık ve su kaynakları sorununa yol açabileceği konusunda uyarıyorlar.

Araştırmacılar, mevcut küresel sera gazı emisyonları dikkate alındığında, AMOC sisteminin en erken 2025 yılında ve en geç 2095 yılında çökebileceğini tahmin ediyorlar. Bu noktada, bilim insanları arasında belirsizliklerin olduğu da kabul ediliyor.

Karbon yönetim şirketi Carbon Direct’in baş bilim insanı Julio Friedmann, araştırmayı değerlendirirken, iklim etki değerlendirmesinde büyük belirsizliklerin bulunduğunu ifade ederek, bu tehdide karşı hızlı ve etkili önlemler alınması gerektiğinin altını çiziyor.

Atlantik Meridyonel Devrilme Dolaşımı’nın tamamen durması için kritik eşiğin belirsiz olduğunu belirten uzmanlar, daha önce yapılan tahminlerin muhafazakâr olabileceğini ve çökme riskinin daha büyük olabileceğini belirtiyorlar.

Sonuç olarak, bu yeni araştırma, AMOC sisteminin çökme ihtimalinin ciddi bir tehdit olarak ele alınması gerektiğini göstermekte ve küresel iklim değişikliği ile mücadelede acil eylemler alınmasının önemini vurgulamaktadır. Uzmanlar, daha fazla araştırmanın yapılması ve belirsizliklerin giderilmesi için çalışmalara devam edilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.

NHY/ Euronews