Öğrenmeyi Etkileyen Temel Faktörler

Öğrenme, bireyin yaşantılar sonucu davranışlarında meydana gelen oldukça uzun süreli değişmelerdir. Bir bilgi ve becerinin, öğrenilmiş sayılması için davranışta değişiklik yapması ve davranıştaki değişikliğin uzun süreli olması gerekmektedir. 

Eğitim Sosyolojisine göre öğrenme belli durumlar ve sorunlar karşısında tepki ve davranış oluşturma, gerektiğinde bunları değiştirip yenilerini edinebilme yeteneğidir.

Öğrenme bir süreçtir ve bu süreçte öğrenmeyi etkileyen birçok faktör vardır.

Bu faktörlerden en önemlileri;

Takdir edilme: Başarılı olmanın bir adım gerisinde bekleyen duygu takdir edilmektir. Doğumdan ölüme dek her yaşımızda, konu ne olursa olsun başarılı olmayı ve karşılığında da anlamlı bir “takdir “ i dört gözle bekleriz. Özellikle Çocuğun dünyasında takdir edilmek çok önemlidir. Takdir edilmeyen çocuklarda bazı davranış bozuklukları görülebilir.

Empati: Günlük hayatta sıklıkla kullanılan terimlerden biri. Empati veya eş duyum, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır. Empati sayesinde insan ilişkileri gelişir. Çocuğunuzun başarısına katkı sunmak istiyorsanız ilişkilerinizde kendinizi onun yerine koyarak yaklaşın.

Bellek: Bellek, yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür. Bellek güçlendikçe başarıda artar.

İlişkilendirmek: Olayların veya durumların birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünmektir. Örneğin ilk defa ananas yiyen bir kişi aldığı tadı anlamlandırırken hafızasındaki diğer meyvelerin tadı ile ilişkilendirir. Ananası, Kivi, Çilek, biraz da Portakala benzeyen meyve olarak öğrenir.

Dikkat, Odaklanmak: Dikkat, düşünceyi belli bir şey üstünde yoğunlaştırabilme gücüdür. Gereken işe, gerektiği kadar, gerekli süre zarfında odaklanabilmektir. Öğrenilen konuya odaklanmak öğrenmeyi kolaylaştırmaktır.

Çevre: Yeryüzündeki bütün canlı ve cansız şeyleri kapsayan bütün doğa ve insanların içinde yaşadığı sosyal çevredir. Sosyal çevre bireyin düşünce ve duygularının, aile içerisinde oluşturulan koşullar ise bireyin öğrenme dürtüsünün gelişmesini sağlar. Öğrenme en uygun çevrede gerçekleşir.

Duygusal durum:  Duygusal yaşantılar; neşe, hüzün, öfke gibi çok çeşitli bir yelpazede yer almaktadır. Öğrenenin o anki duygu durumu öğrenmesini etkiler.

Motivasyon(Güdülenme): Güdü veya motiv, bireyin hareket ve davranışlarını başlatan içsel güç. Davranışa enerji sağlayan organizmanın içindeki ve çevredeki güçler olarak tanımlanır. Bireyin içsel gücü ile davranışa hazır hale gelmesine güdülenme yani motivasyon denir. Öğrenmede motive olmayan birey havanda su döğer.

Günün saati: 24 saatlik zaman günün geceden geceye akışını belirleyen bir zamanın düzenidir ve 24 saate ayrılır. Öğrenen için en verimli öğrenme saatleri sabah saatleridir. Gece bireyin uykuda olması gereken saatler öğrenme için verimsiz saatlerdir.

Bireysel ya da grup çalışması: Bireyin öğrenmesi için bireysel çalışmaların etkisi ile ekip çalışmalarının etkisi arasında bir fark olabilir mi? Bireylerin etkileşim içinde olduklarında, tek başlarına hareket etmeleri halinde gözlerinden kaçabilecek bazı sonuçlara ulaşabileceklerini belirtiyor. Bu duruma “Etkileşimsel Grup Etkisi” denir. Araştırmacılar birçok çalışmada hiçbir grup üyesinin tek başına çözemeyeceği problemleri grup olarak çözebildiklerini görmüştür. Bu durumdan yola çıkarak öğrenmede grupların performansının bireylerin performansında üstün olduğunu dile getirilmiştir.

Beslenme: Beslenme, canlılığın gereklerini yerine getirmek için gerekli olan maddeleri, canlı dışı ortamdan edinme faaliyetine verilen isimdir. Besin öğeleri vücudun gereksinmesi düzeyinde alınamadığında Yetersiz Beslenme oluşur. İnsanın yaşamı için 50′ ye yakın besin öğesine gereksinimi vardır. Yetersiz ve dengesiz beslenme öğrenmeyi olumsuz yönde etkilemektedir.

Uyku: Uyku tüm memelilerdekuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Bu canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. İnsanlarda yeterli uyku alınmaması unutkanlık, asabiyet, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olabilir. Vücudun dinlenmesini ve beynin bir gün önce aldığı bilgiyi işlemesini sağlar. Uyku, 24 saatlik döngüde doğal olarak yerini almaktadır.  Uyanıkken ya da uyurken beyin dalgaları, beyindeki milyarlarca nöronlar arasındaki elektrik trafiği sonucunda üretilir. Uyku aynı zamanda hafızanın yeniden yapılandırılması ve psikolojik yenilenme için gereklidir.

 

Arslan ÖZDEMİR