CHP’li Hasan Öztürkmen’den Kızılay’a Sert EleÅŸtiri: “Altın Madalya Beratınızda Altın Yok”

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Kızılay’ın yardımseverlere verdiÄŸi “altın madalya beratlarının” aslında altın içermediÄŸini, yapılan incelemeler sonucunda madalyaların binde 925 oranında gümüşten yapıldığını açıkladı. Öztürkmen, bu durumu “yardımseverlerin kandırılması” olarak deÄŸerlendirerek, Kızılay yönetimine ve CumhurbaÅŸkanlığına sert sorular yöneltti.

Yardımsever Ahmet Fahri Doğanlar’ın Madalyası Altın Çıkmadı

Gaziantep’te yaÅŸayan Ahmet Fahri DoÄŸanlar, büyük bir fedakarlık göstererek Kızılay’a 35 ünite kan bağışında bulundu. Bu bağışlar üzerine Kızılay tarafından kendisine, Kızılay Genel BaÅŸkanı Fatma Meriç Yılmaz imzalı bir teÅŸekkür mektubu ve “altın madalya beratı” teslim edildi. DoÄŸanlar, madalyayı gururla saklamayı ve çocuklarına manevi bir hatıra olarak bırakmayı planlıyordu.

Ancak Doğanlar, bir süre sonra madalyayı incelemesi için kuyumcu bir arkadaşına gösterdi. Kuyumcu, madalyayı incelediğinde bunun altın olmadığını söyledi. Şüpheye düşen Doğanlar, başka bir kuyumcuya daha başvurdu ve ondan da aynı yanıtı aldı: Madalya altın değildi.

Gaziantep Ayar Evi’nden Gelen Rapor: Madalya Altın DeÄŸil, Gümüş

Bunun üzerine Ahmet Fahri DoÄŸanlar, madalyayı daha detaylı bir incelemeye tabi tutmak için Gaziantep Kuyumcular Ve Sanatkarlar Esnaf Odası’na baÅŸvurdu. Madalya, Gaziantep Ayar Evi’nde analiz edildi ve sonuçta madalyanın “altın” olmadığı tespit edildi. Ayar Evi’nden gelen rapora göre, madalyanın binde 925 oranında gümüşten yapıldığı ve hiçbir altın içermediÄŸi açıklandı.

Öztürkmen’den Kızılay’a Tepki: “Yardımseverleri Kandırmaya Utanmıyor Musunuz?”

CHP Milletvekili Hasan Öztürkmen, bu olay üzerine bir basın açıklaması yaparak durumu kınadı. Öztürkmen, Kızılay’ın bir süredir tartışmalara neden olan uygulamaları ve güven kaybını hatırlatarak, yardımsever insanları kandırmanın büyük bir sorumsuzluk olduğunu belirtti. Öztürkmen, açıklamasında şu sert ifadeleri kullandı:

“Yardımsever Ahmet Fahri DoÄŸanlar, gönüllü olarak 35 ünite kan bağışında bulundu ve karşılığında Kızılay’dan bir teÅŸekkürle birlikte altın madalya beratını aldı. Ancak yapılan incelemeler sonucunda madalyanın altın olmadığı ortaya çıktı. Bu millet, tarih boyunca dara düşen insanlara yardım etmeyi bir görev bilmiÅŸtir ve gönüllü olarak yardım yapan insanların hiçbir beklentisi yoktur. Ancak siz, altın madalya diye deÄŸersiz metalden yapılmış bir madalya vererek yardımseverleri kandırmaya utanmıyor musunuz? Bu milletin karşılıksız yardım etme kültürünün yüksekliÄŸinden bihaber misiniz?”

Öztürkmen, Kızılay’a ve Cumhurbaşkanlığına şu soruları yöneltti:

  • “Altın olmayan bir madalyayı neden ‘altın madalya beratı’ diye verdiniz?”
  • “Zaten maddi beklentisi olmadan kan bağışında bulunan yardımseverleri neden kandırıyorsunuz?”
  • “Yardımseverlere ‘tenekeden madalya beratı’ verseniz dahi yine aynı ÅŸevk ve gururla alacaklarını bilmiyor musunuz?”
  • “Siz bu milletin karşılıksız yardım etme kültürünün yüksekliÄŸinden bihaber misiniz?”

Kızılay’da Güven Kaybı Büyüyor

Kızılay, özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından yaşanan çadır satışı skandalıyla birlikte halkın güvenini sarsmıştı. Depolarında bulunan çadırları depremzedelere ulaştırmak yerine başka kurumlara satmasıyla eleştirilerin hedefi olmuştu. Hasan Öztürkmen’in bu açıklamaları, Kızılay’a yönelik güven kaybını daha da derinleştirirken, yardımsever vatandaşların kuruma olan tepkisini artırdı.

Gaziantep’te yaşanan bu olay, Kızılay’ın özellikle gönüllü bağışçılarla olan ilişkisinde şeffaflık ve güvenilirlik ilkelerine ne kadar önem verdiği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Yardımseverlerin herhangi bir maddi beklentisi olmadan yaptıkları bağışların ardından, verilen ödüllerin de manevi bir değer taşıması gerektiğini vurgulayan Öztürkmen, Kızılay’ın bu konuda adım atmasını bekliyor.

Kamuoyundan Tepki Büyüyor

Olayın kamuoyuna yansımasıyla birlikte birçok kişi sosyal medya ve diğer mecralarda Kızılay’a tepki gösterdi. Yardımseverlik gibi hassas bir konuda halkın güvenini kaybeden Kızılay’ın bu duruma nasıl bir yanıt vereceği ise merak konusu.

Sonuç olarak, Ahmet Fahri Doğanlar gibi gönüllü bağışçılar için manevi değeri yüksek olan ödüllerin, halkı yanıltacak şekilde sunulması, yalnızca bireysel bir hayal kırıklığı değil, Kızılay’ın toplumsal güvenilirliği açısından da ciddi bir sorun teşkil ediyor.

  • NHY / ANKA Haber Ajansı