Eğitim sistemimizin en büyük sorunlarından biri, yeterli finansman bulamamak. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) için ayrılan bütçenin her geçen yıl azalması, eğitim kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. 2016 yılında yüzde 13,3 olan MEB bütçesinin genel bütçedeki payının, 2025 yılında yüzde 10,8 olarak öngörülmesi, eğitime ayrılan kaynakların hem oransal hem de niteliksel olarak gerilediğini gösteriyor.
2014 yılında yüzde 12,8 olan MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranı, 2025 yılı için yüzde 10,8 olarak hesaplandı. Bu oran, 2014-2025 döneminin en düşük üçüncü seviyesine işaret ediyor. Mustafa Bildircin’in Birgün gazetesi için hazırladığı habere göre, 2017 yılından itibaren MEB bütçesinin genel bütçedeki payının sürekli olarak düştüğü görülüyor. Aşağıdaki veriler bu gerilemeyi net şekilde gözler önüne seriyor:
– 2017: yüzde 13,1
– 2018: yüzde 12,1
– 2019: yüzde 11,8
– 2020: yüzde 11,4
– 2021: yüzde 10,9
– 2022: yüzde 10,7
– 2023: yüzde 9,7
– 2024: yüzde 9,9
– 2025: yüzde 10,8 (öngörülen)
Uluslararası Standartların Altında
Eğitim bütçesinin genel bütçeye oranı, uluslararası kabul gören yüzde 12 standardının altında kalmaya devam ediyor. BirGün’den Mustafa Bildircin’in verilerine göre, 2025 yılı için öngörülen yüzde 10,8’lik oran, Türkiye’nin eğitim finansmanının yetersiz olduğunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı açılışında eğitime yapılan yatırımlar konusunda olumlu açıklamalarda bulundu. Ancak Mustafa Bildircin’in haberine göre Erdoğan’ın “eğitime aslan payı ayrıldı” söylemi bütçe verileriyle örtüşmüyor. Veriler, MEB bütçesinin oransal olarak sürekli azaldığını ve eğitim sisteminin ciddi bir finansman sorunu yaşadığını ortaya koyuyor.