‘Marmara’da istavrit bile kalmadı’ diyen uzman: Balığın yerini denizanası alıyor

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Ahsen Yüksek, küçük balıkların avlanmasının deniz ekosistemine ciddi zararlar verdiğini belirterek Marmara Denizi’nde müsilaj görülmesinden önce çok miktarda küçük balık avlandığını tespit ettiklerini söyledi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yüksek, nüfus yoğunluğu nedeniyle Marmara Denizi’nin baskı altında olduğunu, Karadeniz’in 10’da biri boyutlara sahip olmasına rağmen çok miktarda balık avlandığını söyledi.
Marmara Denizi’nin Akdeniz ve Karadeniz arasında önemli bir geçiş yolu ve bol besininden dolayı da üretim sahası olduğunu anlatan Yüksek şöyle devam etti: “Ekonomik olarak önemli türlerin göçlerine aracılık yapıyor. Biz burada balığı tüketircesine harcarsak Marmara Denizi için büyük tehlikelere sebep veririz. Çünkü besin zinciri dediğimiz, canlıların birbiriyle ilişkisini, dengesini bozuyoruz. Hem Karadeniz’deki hem Akdeniz’deki türlerin devamlılığıyla ilgili kötü sonuçlara neden oluyor. (…)
‘Yerlerini denizanaları alıyor’
Eğer aynı anda tonlarca yavru balığı ortamdan çekerseniz oradaki sistem tamamen çöküyor. Onların yerini denizanası gibi istemediğimiz türler alıyor.”
Marmara Denizi’ne zarar veren avlanma çeşitlerinin başında gırgır avcılığının geldiğini belirterek, “Üremesine izin vermeden küçük balığı avlıyorlar ve bir anda tonlarca birden avlanıyor. Müsilaj olayından önce yaptığımız araştırmalarda gördük ki Marmara Denizi’nden çok miktarda küçük balık avlanmış” dedi.
Radikal kararlar alınmalı
Hangi türün ne zaman avlanacağına dair radikal kararlar alınması gerektiğini söyleyerek, “Gerçekten zaman kalmadı” diyen Yüksek, Marmara Denizi’ndeki bütün balık türlerinin tehlike altında olduğu uyarısında bulundu.
Yüksek şunları söyledi: “İstavrit de dahil. İstavrit bile şu anda Marmara Denizi’nde sömürülüyor, kalmadı. Marmara Denizi bizim yönetimimizde, gerçekten radikal kararlar alınması lazım. Deniz yediveren gülü gibidir, siz ona bir lokmacık bir şey verin, o size bir sürü şey verecektir. Ama sabırlı olmanız lazım. ‘Ben bir sene balıkçılığı burada kontrol altına aldım balık çoğaldı, orkinoslar geldi, bunun dibine vuralım’ dememek gerekiyor. Marmara’da artık kontrollü avcılığın yapılması gerektiğine herkes inanmalı ve bunu uygulamalı.”
’13 santim olmuyor’
İstanbul Ticaret Odası Hayvansal Gıda Ürünleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Serdar Can, yanlış avlanan balıkçıların var olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama istavrit 11 santim geliyor, 13 santim mümkün değil, olmuyor. Biz 13 santim için kesinlikle uğraşıyoruz ama olmuyor. Denizde tutuluyor, hale gönderiliyor, fatura kesiyoruz, vatandaş da alıyor. Gidip o adamın elindeki balığı alıyorlar, ceza kesiyorlar. Denizde bunun Sahil Güvenliği var, denizde denetim daha sık yapılabilir, merkezinde yapılabilir. Tutulurken denetim yapılabilir. Balıkçıların çıkış noktaları belli, hangi limanlardan, nerelerden çıktığını az çok herkes biliyor.”
Marmara Denizi’nde avlanma kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı 2021 yılında 193 bin 608 denetim yaptı. Düzenlemelere aykırı hareket eden 6 bin 798 gerçek ve tüzel kişiye 27 milyon 597 bin lira idari para cezası uygulandı, 1061 ton su ürünü ve 152 balıkçı gemisi ile 5 bin 714 muhtelif av aracına el konuldu.